| Konu: | Bilirkişilik Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 02.11.2016 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkürler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, getirilen 388 sıra sayılı Kanun Tasarısı, aynı zamanda Adli Tıp Kurumuna dair düzenlemeleri de içeriyor. Tasarıyla getirilen düzenlemeler ne yazık ki Adli Tıp Kurumunun tarafsız, bağımsız bir şekilde bilimsellik ilkesine göre görevini yapmasına dair sorunları çözücü nitelikte değildir.
Değerli arkadaşlar, Adli Tıp Kurumunun bu durumunu, özellikle, Antep'te yaşanan bir olay üzerinden yaşanan sorunları tarafınıza aktarmak istiyorum.
Biliyorsunuz, 20 Ağustosta Gaziantep Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi'nde bir Kürt düğününe bir saldırı yaşandı. IŞİD saldırısında 57 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Bunların çoğu, 40 kadarı 18 yaş altıydı.
Değerli arkadaşlar, tüm yerel birimlerden sormamıza rağmen olayın failine ait herhangi bir doğrulama yokken Sayın Cumhurbaşkanı her fırsatta televizyona çıktığında olayın failinin 14 yaşında, üzerinde Messi forması olan bir çocuk olduğunu ifade ediyor. Ama bu bilgiyi Antep'teki ne soruşturmayı yürüten savcılık ne diğer makamlar doğrulamıyor. Sayın Cumhurbaşkanı gerçekten bu bilgiyi nereden almış bilmiyoruz.
İkincisi: Otopsilerin sağlıklı yapılmamasından kaynaklı olarak... İşte, Adli Tıp Kurumunun asıl sorunlarından bir tanesi bu çünkü bu otopsiler bağımsız kuruluşların gözetiminde yapılmadığı için 9 yaşındaki bir çocuğumuzun hâlâ cenazesi tespit edilebilmiş değil, çünkü aile ve Adli Tıp Kurumunun belirlemeleri çocuğun kimliğiyle uyuşmuyor. Ramazan Ayhan 9 yaşında. Önce yapılan otopside, Adli Tıp Kurumu otopsisi sonucunda DNA eşleşmesi sağlanamıyor. Ailesinin tarifine hiçbir şekilde uymayan bir cenaze gösteriliyor. Ailesi örneğin saçının kısa olduğunu ama gösterilen cenazenin uzun saçlı olduğunu söylüyor. Yine, çocuklarının doğuştan el ve ayak parmaklarının 6'şar olduğu ve iki yıl önce ameliyatla 6'ncı parmaklarının alındığı, dolayısıyla cenazesinde izin olması gerektiğini söylüyor ama gösterilen cenazede herhangi bir iz yok. Şimdi, bu otopsilerin bağımsız hukukçuların, tabiplerin de katılacağı bir ortamda yapılması en azından bu karmaşayı engelleyecektir, engellemelidir diye düşünüyoruz. Hâlâ o çocuğumuzun annesi gidip üzerine bir Fatiha okuyacağı bir mezara sahip değil ama ismini biliyoruz, Ramazan Ayhan 9 yaşında, o patlamada yaşamını yitirdi.
Bir diğer önemli nokta değerli arkadaşlar, bu patlama özgün bir patlama sanki çünkü IŞİD'in daha önce Gar Meydanı'ndaki, Suruç'taki, İstanbul Sultanahmet'teki, Adana'daki HDP binalarımıza saldırının, yine İstasyon Meydanı'ndaki saldırılarının failleri çok kısa bir sürede bulunmasına rağmen, maalesef Antep patlamasının -bugün tam iki buçuk ay, yetmiş beş gün geçti- hâlâ failiyle ilgili tek bir ilerleme yok. Bildiğimiz tek bir bilgi, var, o da Sayın Cumhurbaşkanının "14 yaşında, üzerinde Messi forması var." cümlesinden öteye gitmiş bir durum söz konusu değil.
Değerli arkadaşlar, dolayısıyla, Adli Tıp Kurumuyla ilgili olarak Tabipler Birliğinin bu tasarıya ilişkin önemli 3 noktada tavsiyesi var. Diyorlar ki: 1) Adli Tıp Kurumu Adalet Bakanlığına bağlı olmaktan çıkarılarak, Kurumun özerk, bilimsel, objektif ve güvenilir bir yapıya kavuşturulması için gerekli düzenlemeler yapılmalı. 2) Adli bilimlerin olmazsa olmaz kaynağı bilim insanlarından ve bilimsel incelemelerden Kurumun azami düzeyde yararlanmasını istiyorlar. 3) Bilirkişi ve bilirkişilik kurumlarının yeterlik ve yetkinliklerinin bağımsız kurumlar tarafından değerlendirilmesi, hukukun saygınlığı ve toplumun adalete güven duyması için önemlidir. ATK, mevcut işleyişi içinde âdeta tek başına hizmet vermekte ve denetimini de kendisi yapmaktadır.
Birçok sorun yaşanmaktadır. Yapılacak düzenlemeler bu sorunları çözücü nitelikte olmalıdır diye ifade ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.