GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bilirkişilik Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:02.11.2016

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bilirkişilik Kanunu Tasarısı'nın 4'üncü maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunuyorum.

Bu Meclise geldiğimden beri birçok yasa çıkardık, hemen hemen birçoğunda da kurullar vardı ve o kurulların hepsi de yürütmeye bağlıydı. Düşünüyordum "Hakikaten ne kaldı yürütmeye bağlanmayan?" diye. Bu kanunun bu maddesiyle de bunu da tamamlamış oldunuz. Bundan sonraki süreçlerde de neleri bağlayacağınızı göreceğiz.

Şimdi, kanunun genel gerekçesinde yer alan bilgiler doğru, bizler de uygulamadan gelen hukukçular olarak bu sıkıntıları sıkça yaşadık, hepsini biliyoruz. Liyakatin olmaması, bilirkişiler nedeniyle uzayan davalar, sonra bu bilirkişilerin kendilerini hâkim yerine koyması, vesaire, hepsini biliyoruz. Evet, bunların değişmesi lazım. Bilirkişilik uygulaması bugünkü hâliyle tam bir garabet ama yargının zaten neresi doğru ki bilirkişilik kısmı da düzgün olsun.

Peki, çözüm nedir değerli arkadaşlar? Çözüm, öncelikle yargının siyasal iktidarın baskısı altından kurtarılmasıdır. Bütün bu sorunların çözümü de önce oradan geçmektedir.

Şimdi, mevcut yasa uygulanıyor mu değerli arkadaşlar? Çoğunuz hukukçusunuz, biliyorsunuz ki uygulanmıyor. O nedenle bu yasanın çıkarılması da bu sorunların çözümü için uygun ve yeterli olmayacaktır çünkü bu yasanın uygulanması da kuşkuludur. Bilirkişilik müessesesini düzeltelim ama değerli arkadaşlar, şu anda dosyaları bilirkişilere gönderecek hâkimler yok. Biliyor musunuz bilmiyorum ama şu anda mahkemelerin birçoğunda maalesef hâkim yok. Aylardır avukat arkadaşlarımız duruşma yüzü görmüyorlar. Avukat arkadaşlar duruşmaya gittiklerinde kendilerine "Mazeret ver, hâkim yok." deniyor. Neden hâkim yok? On dört yıldır "cemaatçi" diye torpil yapıp aldığınız o hâkimlerin hepsini şimdi meslekten çıkarınca o kadar çok almışsınız ki mahkemeler hâkimsiz kaldı. Dolayısıyla, bilirkişiye gönderecek hâkim de yok zaten. Bu yasayı çıkarsanız ne olacak?

Evet, bilirkişiliğe ne zaman ihtiyaç duyuluyor? Hepimiz biliyoruz, teknik bilgi gerektiği zaman bilirkişiye ihtiyaç duyuluyor. Peki, bu teknik bilgi gerektiren alanı daraltmak mümkün mü? Yani dosyaların daha az bilirkişiye gitmesini sağlamak mümkün mü? Aslında önce buralardan başlamak gerekir.

Makul sürede yargılanma hakkı en temel adil yargılanma haklarından birisidir ve ülkemizin hem AİHM'de hem Anayasa Mahkemesinde en çok ihlal kararı verilen haklardan bir tanesidir. Bilirkişilik müessesesinin de bu makul sürede yargılanma süresini uzattığını çok iyi biliyoruz. Peki, bunun önüne nasıl geçeceğiz? Bunun önüne geçmek için öncelikle hukuk fakültelerini düzelteceğiz, öncelikle hukuk eğitimini düzelteceğiz, bakkal açar gibi hukuk fakültesi açmayacağız.

Şimdi, düşünün, hukuk fakültesinden yeni mezun olmuş bir genç arkadaş, sınava giriyor, soruluyor falan, işte, "reis"le ilgili kendinize göre doğru cevap verilirse alınıyor, hâkim olarak atanıyor. Hiçbir uygulamayla ilgili bilgisi olmamış bu arkadaşın, genç arkadaşımızın önüne düşünün ki binlerce dosyayı koyuyorsunuz. Ne yapar bu arkadaş? Kendinizi onun yerine koyun. Elbette ki bilirkişiden medet umar. Bu hâliyle de gerekli gereksiz bütün dosyalar bilirkişilere gider ve o kanunun genel gerekçesinde bahsettiğiniz sorunlar bir sorun yumağına dönüşür maalesef.

Evet, bu kanunla hukukçu bilirkişiyle ilgili olarak; zaten mevcut hâliyle var, uygulanmıyor, yine engeller söz konusu ama bir de iş mahkemesi hâkimlerine sorun bakalım. Onlar buna ne diyorlar? Diyorlar ki: "Zaman aşımını bilmeyen, hukuku bilmeyen bir kişiye biz nasıl hesaplama yaptıracağız?" Bunun tekrar gözden geçirilmesi ve hukukçu arkadaşların devre dışı bırakılmaması gerekir.

Yine, bir diğer konu Sayın Tanal'ın söylediği şey bence çok önemli. 10'uncu maddedeki bilirkişilikle ilgili aranan özelliklerde TC vatandaşı olmak ve tüzel kişilerle ilgili ticaret siciline kayıt mutlaka ve mutlaka konulması gerekir. Zaten uluslararası hukuk bürolarını ülkemize açtınız. Bari bu yasayla ülkemiz uluslararası bilirkişi şirketlerinin istilasına uğramasın ve bizim vatandaşımız, bizim hukukçularımız burada emek sarf etsinler diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)