| Konu: | Atatürk ve Türk tarımına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 10.11.2016 |
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 78'inci ölüm yıl dönümü. Dünya döndükçe, liderimizin yolundan yürüyerek onun bıraktığı mirasa sahip çıkacağız.
Akşam rüyamda Atatürk'ü gördüm. Bana Kurtuluş Savaşı'nda beraber savaştığı ve sonradan "efendi" unvanıyla ödüllendirdiği çiftçilerimizi sordu, "Benim efendim ne durumda?" dedi. Ben de bayağı bir terledim, "Sevgili Ata'm, efendin gerçekten zor durumda." dedim. "Hele son on üç yıldan beri Türkiye'yi yöneten bir iktidar var, efendiyi ezdi geçti." dedim. "'Adalet ve kalkınma' dediler ama çiftçiye adaletli davranmadılar, çiftçinin yasayla hak ettiği gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'ini bile efendiye çok gördüler, bunun hep yarısını verdiler Ata'm." dedim. "Çıkarılan Tarım Kanunu uyarınca iktidarın çiftçiye 50 milyar borcu var. Bunu her seferinde söylüyoruz, gülüp geçiyorlar bize Ata'm. 'Adalet ve kalkınma' dediler, çiftçiyi kalkındırmak bir yana, onu köyünden ettiler, borçlandırdılar, faiz ve haciz kıskacı altında inim inim inlettiler." dedim.
Sevgili Ata'm, senin efendin sulu tarım yapmak istiyor ama birçoğunun elektriği kesik, elektrik borcunu alabilmek için bazı çiftçilere destek bile vermiyorlar biliyor musun sevgili Ata'm? Efendiye vermedikleri destekleri başka ülkelerin çiftçilerine avuç avuç verdiler. (CHP sıralarından alkışlar) On üç yılda kendi çiftçimize 79 milyar lira nakit destek verirken başka ülkelerin çiftçilerine 400 milyar lira para verdiler, hem de Türkiye'de yetişen ürünlere bu parayı verdiler sevgili Ata'm. Türk çiftçisi buğday, ayçiçeği, pamuk, soya, mısır, pirinç gibi ürünleri yetiştirmeyi biliyor ama 26 milyon dönüm tarım arazisi yani Belçika büyüklüğünde arazi boş dururken gittiler Rus, Fransız, Amerikan, Ukrayna, Arjantin çiftçisinden bu ürünleri aldılar. Hatta, Fransızlar, hayvancılığına destek olduğumuz için bizim Tarım Bakanına madalya bile verdiler. (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye, maalesef, bunların döneminde saman bile ithal etti sevgili Ata'm.
1980 yılında 85 milyon sığır, manda, koyun ve keçi varken üretim politikalarına önem vermeyip 32 milyon kayıp vererek 53 milyona geriletmeyi başardılar. Meraların yarısını kaybettik. Birçoğunu TOKİ'lere peşkeş çektiler. Nerede şehir kenarlarına yakın mera görürlerse allem edip kallem edip hepsini betonlaştırıyorlar sevgili Ata'm.
Yılda destek diye verdikleri 11-12 milyar liranın tam 6 katı yani 66 milyar lirayı çiftçiye kredi olarak verdiler. Bugün, tarlaların birçoğu ipotekli. Böbreğini satan çiftçiler bile oluyor. Efendiyi borçlandırdılar Ata'm.
Ürettiği para etmeyen, gübre mazot zamlarına yetişemeyen, çocuğunu çiftçi yapmak istemeyen bir efendi var Ata'm. Hatta, senin efendin o kadar çok efendi oldu ki bu kadar sıkıntı çekmesine rağmen sesi bile çıkmıyor, televizyon seyrediyor, sesi çıkanın sonunun ne olduğunu görüyor, susuyor Ata'm.
Türkiye, dünyada en pahalı mazotun satıldığı bir ülke olarak bilinirken artık en pahalı kırmızı etin satıldığı ülke olarak da biliniyor. Türkiye tarımına yön verecek binlerce atanamayan ziraat mühendisi, gıda mühendisi, su ürünleri mühendisi, veteriner var sevgili Ata'm. TEKEL'i babalar gibi sattılar. Toprak Mahsulleri Ofisi, ÇAYKUR gibi kurumları işlevsizleştirdiler. Elma, patates, çeltik, süt fiyatları yerlerde. Çiftçide 10 kuruş olan elma, markette 2 lira.
Ama merak etme, yattığın yerde rahat uyu sevgili Ata'm. Senin kurduğun bir parti var ya, o "efendi"yi çok seviyor ve çok önemsiyor. O parti yeniden senin çiftçini efendi yapacak. Çünkü o parti üreten bir Türkiye istiyor, hakça bölüşen bir ülke istiyor. Çiftçinin alın terinin yerde kalmasını istemiyor.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gaytancıoğlu.