| Konu: | 674 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/760) ve İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 10.11.2016 |
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 674 sayılı OHAL Kapsamında Bazı Düzenlemelerin Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Sözlerime başlamadan önce, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak, yıkılmakta olan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir cumhuriyeti kurmak için yola çıkan ve Millî Mücadele'yi başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle anıyoruz ve arıyoruz, yeni bir Mustafa Kemal Atatürk arıyoruz.
Değerli milletvekilleri, 15 Temmuzda, bu milletin topuyla tankıyla bu milletin evlatlarına kurşun sıkan hainlere karşı iktidarıyla muhalefetiyle elbirliğiyle hareket ettik. Burada, Milliyetçi Hareket Partisi olarak ilk açıklamayı Sayın Genel Başkanımız Doktor Devlet Bahçeli yapmış olmasına rağmen buradan bir oy devşirme, siyasi rant sağlama hesabına hiçbir zaman girmedik çünkü mevzubahis vatandı. Yalnız, siyasi öz eleştiriler yapılırken burada herkesin kendine bir pay çıkarma yarışı içerisinde olduğunu görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz, gerçekten Türkiye'nin en kanlı darbe girişiminin yaşandığı gündü. Bununla ilgili de devletimiz, 15 Temmuzdan bu tarafa, iktidarıyla muhalefetiyle mücadele ediyor. Yalnız, çıkartılan kanun hükmünde kararnamelere bakıyoruz, rektörlük seçimleriyle darbenin ne alakası var, rektörlük seçimleriyle kanun hükmünde kararnamenin ne alakası var? Şimdi, bir kanun hükmünde kararname çıkartıyoruz, YÖK'ten 3 kişilik liste geliyor, Cumhurbaşkanı beğenmezse geri gönderiyor. Yeni bir liste geliyor, onu da beğenmezse istediğini atıyor. Aslında, bu kanun hükmünde kararnameye şunu yazmanız lazımdı: "Cumhurbaşkanı istediği şahsı direkt rektör olarak atayabilir." Hiç dolandırmaya gerek yok.
Ben, AKP Grubunun bununla ilgili de bir siyasi öz eleştiri yapmasını bekliyorum. Türkiye 15 Temmuza bir günde gelmedi. Çözüm süreci, çözülme süreci, barış süreci adı altında, terör Hakkâri'de, Şırnak'ta, Diyarbakır'da yaşanıyordu; akil adamlar Kayseri'ye, Sivas'a, Malatya'ya gönderildiler. Terörün olduğu bölgeye gönderilip o insanlar ikna edilmeye çalışılmadı, Anadolu'da, terörle ilgisi, alakası olmayan, sadece şehitler gelen bölgeye akil adamlar gönderildi. Bununla ilgili de bir öz eleştiri yapmanızı bekliyoruz.
Habur'a, PKK'lıların ayağına davul zurnalı karşılamalarla devletin hâkimleri, savcıları gönderildi. Bununla ilgili de bir öz eleştiri yapmanızı bekliyoruz.
15 temmuz şehitleriyle alakalı yasalar çıkarıldı. Geçen hafta ben Mersin'deyken bir hemşehrim yanıma geldi. Şehit ve gazi yakınlarına devlet KDV'siz araç satıyor, araç almak için müracaat ediyor, verilen cevap şu: "15 Temmuz şehitleri ve gazilerine biz KDV'siz araç verebiliyoruz." Şehitleri bile ayırdık. Bu devlet için Hakkâri'de, Çukurca'da canlarını ortaya koyanlar ile 15 Temmuzda tankın topun önüne yatanların bizim açımızdan bir farkı yoktur, her ikisi de bu ülke için şehit olmuşlardır. Ama maalesef bunlarla ilgili yaptığımız düzenlemelerde bile adil davranmadık.
Bugün Hükûmet "Her şeyi biz yaptık." diyor. Türkiye'de Boğaziçi Köprüsü, bugün "15 Temmuz Şehitler Köprüsü" yaptığımız köprü 1973 yılında yapıldı, AKP kurulmadan otuz yıl önce yapıldı. On beş yıl sonra, 1988 yılında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldı. Teknoloji bu kadar gelişmesine rağmen Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü ancak 2016 yılında yapabildik. Onun için her şeyde "Biz yaptık, bizim dediğimiz doğru." mantığıyla yaklaşmanın doğru olmadığını, bu ülkede iktidarıyla muhalefetiyle, hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye'de -devletin yaptıklarını söylüyorum, özel sektör hariç- sadece Atatürk Barajı'nın ürettiği elektrik sizin döneminizde, AKP döneminde yapılan bütün barajların ürettiği elektrikten daha fazladır. Ama açılışlar yapılıyor, bu kadar baraj açtık, bu kadar tesis açtık, yine her gün elektrik kesintileri yaşanıyor. Teknoloji bu kadar gelişti, 2016 yılında düzenli elektrik kesintileri yapıyoruz. Hâlâ Türkiye'nin sorunlarını maalesef çözemiyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Şimşek.