GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:21
Tarih:16.11.2016

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 3'üncü maddeyle ilgili önergemiz sırasında konuyla ilgili kısa açıklamalarda bulunmuştum. Görüşmekte olduğumuz 8'inci maddeyle, prime esas kazanç üst sınırının asgari ücretin 6,5 katından 7,5 katına çıkarılmasıyla 2,6 milyar lira yıllık ilave gelir sağlayacak olmakla birlikte, üst sınırdan prim ödeyen 350 bin kişinin prim yükünde yüzde 15 oranında artışa yol açacaktır. Bu durum, özellikle, SGK tavanının üzerinde ücretle çalışan kalifiye personelin net ücretlerini düşürecektir. SGK tavanının artması, kalifiye eleman çalıştıran, kalifiye elemanı tutabilmek için de yüksek ücret ödemek durumunda olan işverenlerin iş gücü ve üretim maliyetlerini artıracaktır. SGK tavanının yükselmesi, yüksek ücretle çalışan kişilerin ileride, yıllar sonra elde edeceği emekli aylıklarının kısmen de olsa yüksek olmasını sağlayacak, bu da uzun vadede, yapılan düzenlemeyi etkisiz kılacaktır. GSS'den yararlanma bakımından alt sıradan prim ödeyen ile üst sıradan prim ödeyenler arasında herhangi bir farklılık bulunmadığı dikkate alındığında SGK tavanının yükseltilmesi âdeta GSS giderlerinin finansmanının yüksek ücretten çalışanlara yüklenmesi anlamına gelmektedir.

Değerli milletvekilleri, bir işletmede en önemli maliyet unsuru iş gücü maliyetidir. Artan üretim maliyetleri doğal olarak doğrudan tüketiciye yansıyacaktır. Elde edeceğiniz ilave 2,6 milyar TL gelir tüketicinin cebinden çıkacaktır. Bu da zaten zar zor geçinen dar gelirlinin belini daha da bükecektir.

Getirdiğiniz düzenlemeyle çalışma süresinin tamamını prime esas üst kazanç üzerinden ödeyenlere bugünkünden daha yüksek bir aylık bağlayacağınız için kısa vadede kasanıza bir miktar gelir girse de uzun vadede artacak aylıklar nedeniyle düzenlemenin fazla bir anlamı olmayacaktır. SGK'nın finans sorununun büyüklüğü göz önüne alındığında getirilen düzenleme palyatif çözüm bile olamaz. Elde edeceğiniz gelir SGK'nın bir aylık finansman açığı kadardır. Bir aylık finansman açığını kapatmak için büyük tüketici kitlelerinin geçimlerini daha da zorlaştırmayalım.

Bakınız, 2004 yılında Tüketici Güven Endeksi 91,9 iken 2015 sonunda 73,6 seviyelerine inmiştir. Tüketicinin güvenini daha da fazla sarsmayalım.

OECD ülkelerinin 2014 yılı işsizlik ortalaması yüzde 7,3'tür. Türkiye'de 2016 yılında işsizlikte patlama yaşanmıştır. Haziran 2016 itibarıyla dar anlamlı işsizlik oranı bir önceki yıla göre binde 6 puan artarak yüzde 10,2'ye yükselmiştir. Bugün itibarıyla yüzde 11,3'tür işsizlik oranı.

İstihdamın itici gücü özel sektördür. Düzenlemeyle teşvik sistemini de sıfırlamaktasınız. Bu sebeple zaten yüksek prim tarifesi üzerinden yüksek miktarlarda prim ödeyen işverenleri de tedirgin etmeyelim.

Çözüm bu tür palyatif, günübirlik çözümler değildir. Sosyal sigorta sisteminin finansal sürdürülebilirliği için yapılması gereken aktif/pasif oranını artırmaktır, çözüm kayıt dışıyla mücadeledir, çözüm aktif sigortalı sayısını artırmaktır. Hükûmetin bu konudaki karnesi zayıftır. 2013 yılı sonu itibarıyla aktif/pasif oranı 1,75 iken 2014 yılı sonrası itibarıyla oran ancak 1,78 olarak gerçekleşmiştir, bir yıldaki iyileşme sadece binde 3'tür, göreli bir yükselme sağlanamamıştır.

Bakınız, kayıt dışı 2013 yılında yüzde 36,7 iken 2014 yılında bu yüzde 35'e düşmüştür. Kadının kayıt dışı istihdam oranı 2014 itibarıyla yüzde 48,4'tür. Ekonominin 1/3'ünden daha fazlası kayıt dışıdır. Yüzde 35'lik bir kayıt dışılık dünyanın olsa olsa en geri kalmış ülkelerinde olabilecek durumdur ve ülkemize yakışmamaktadır. Böyle gittiği müddetçe kronik finans sorunlarını çözmemiz mümkün değildir. Getirilen tasarıyla kayıt altında primlerini aksatmadan yatıran dürüst işverenleri cezalandırmış olmaktasınız. Bu düzenleme kayıt dışılığı teşvik edebileceği gibi, kayıt dışılık nedeniyle haksız rekabeti de körükleyecektir.

Düzenlemenin köklü bir düzenleme olmadığı, uzun vadede bir fayda sağlamayacağını söylüyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tor.