GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Adana ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:17.11.2016

MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adana'nın sorunları hakkında gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Adana'nın sorunlarını, problemlerini burada beş dakikada anlatmak bir hokkabazlıkla ancak olabilir. Saatlerce konuşsak bitmez Adana'nın sorunları, problemleri ama nefesimizin yettiği kadar, zamanımızın yettiği kadar sizlerle ve bizi izleyenlerle paylaşmak istiyoruz.

Adana, geçmiş yıllarda -bunu ben birçok defa söyledim, söylemeye de devam edeceğim- zenginliğiyle Türk filmlerine konu olmuş; işte "Zengin pamuk ağasının çocuğu İstanbul'da gider okur, fakir kıza aşık olur..." Şu anda bu senaryolar yazılırken "Adana'nın fakir çocuğu İstanbul'da zengin birisinin kızına aşık" senaryosunun yazılması gerekir herhâlde. Çünkü, ne yazık ki Adana gün geçtikçe fakirleşiyor, gün geçtikçe sanayi tesislerini kaybeden bir şehir hâline gelmeye başladı. Eskiden "taşı toprağı altın" denilerek gelinip yerleşilen ve herkesin iş, aş bulduğu bir şehirken, şu anda sokaklarında işsizler ordusunun dolaştığı bir şehir hâline geldi Adana. İşsizlik oranının en yüksek olduğu illerimizden bir tanesi şu anda ne yazık ki Adana.

Bizim, Adana'nın bu şekilde anılmasından dolayı üzüntü duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Yani, teşviklere bakıyorsunuz; bitişiğimizde Kahramanmaraş'a verilen teşvikle, Gaziantep'e verilen teşvikle Adana'ya verilen teşvik arasında dağlar kadar fark var. Elbette ki Kahramanmaraş'a da, Gaziantep'e de teşvik verilsin, onlar da bizim illerimiz, oradaki sanayiciler de bizim sanayicilerimiz, bizim iş adamlarımız ama Adana'ya da Allah rızası için aynı kategoride, aynı özellikte teşvik versenize. Yok. Bunu defalarca buradan söyledik; defalarca, dilimizde tüy bitmesine rağmen aynı sistemi uygulamadınız. Bölgesel teşvik uygulayın, Adana'yı yeniden sanayi cenneti hâline getirelim dedik; hiçbirini dinlemediniz, yapmadınız.

Arkadaşlar, netice itibarıyla Adana'da -geçmiş dönemden bu zamana vekillik yapan değerli arkadaşlarım çok iyi bilirler- bir enerji ihtisas bölgesi var. Bununla yıllarca hep övündünüz, gittiğiniz her yerde dediniz ki: "Enerji ihtisas bölgesini canlandıracağız. Enerji ihtisas bölgesi yani Ceyhan Yumurtalık bölgesi Türkiye'nin Rotterdam'ı olacak." Ya, bırakın Türkiye'nin Rotterdam'ı olmayı, Türkiye'nin "r"si bile olamadı. Bir tek çivi bile çakmadınız şu ana kadar, çakılmasına da mâni oldunuz. Hâlbuki, oraya o yatırımlar yapılmış olsa şu ana kadar, Adana'da işsizlik diye bir şey kalmaz zaten.

Bir dönem il genel meclisi bizde çoğunluktaydı, Milliyetçi Hareket Partisinde. Orada bir grubun orta ölçekli mi, küçük ölçekli mi, büyük ölçekli mi haritasıyla alakalı bir imar planı reddedildiğinde çıktınız "10 bin kişi, 20 bin kişi çalışacak, Milliyetçi Hareket Partisinin il genel meclisi üyeleri bunlara engel oluyor." diye bangır bangır bağırdınız Adana'da. Gittik dedik ki: "Ya kardeşim, yapmayın. Mademki böyleyse gelin buna okey verelim." Okey verildi çıktı, hak getire. Şu ana kadar o bağıranların hiçbirisi ortada yok ve bir tek eser de yapılmadı, bir tek çivi de çakılmadı. Dolayısıyla, insanlarımızı hep yanılttınız, insanlarımıza hep ümit vadettiniz ama sonuçta bu vadedilen ümitlerin bir neticesi yok. İnsanlarımız işsizlikle, sıkıntıyla boğuşur hâlde devam ediyorlar hayatlarına.

Sadece işsizlik değil, Adana'da çiftçinin durumu da iyi değil. Yani, bugün narenciye üreticileri şu anda meyvelerini satmakta sıkıntı yaşıyor. İşte, Rusya'yla yaşanan krizi hepimiz biliyoruz. Keşke yaşanmasaydı ama bir an önce çözülür inşallah. Çözülmesi noktasında da gerekli girişimlerde bulunuluyor ama bir an önce bu işi halledip... Çünkü, narenciye üreticilerinin en fazla ihracat yaptıkları ülke Rusya. Bir an önce bu krizin çözülmesi lazım çünkü portakal ve mandalinanın kilogramı 50 kuruşa kadar geriledi, limon 1 TL'nin üstündeyken o da 60-70 kuruşa kadar geriledi. Yazıktır, günahtır; bu insanlar emek sarf ediyorlar.

Bakın, bir ürünün yetişebilmesi ve pazarlanabilmesine kadar harcanan mazot miktarı sadece dönüme 15 litre arkadaşlar, 4'le çarptığınız zaman, bu çok önemli bir rakam yapıyor. Çiftçinin gübresinin, ilacının, işçilik masrafının, traktörüne harcadığının ve her şeyden önemlisi, toprağa döktüğü alın terinin karşılığını vermek boynumuzun borcudur diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)