GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:25.11.2016

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Evet, bir öğretim üyesi olarak konuşuyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanunumuzun genel gerekçesi nüfusumuzun yaş ortalamasının genç olması ve eğitim, eğitim, eğitim, yükseköğretim. Üniversite çok önemli. Bir üniversitede yirmi iki yıl boyunca görev yaptım. Ciddi akademik çalışmalar yapmak için kaynağa ihtiyaç var. Bir devlet üniversitesinde öğretim üyesi olabilmek, birçok sınavdan geçmek ve iyi seçilmek, bunlar hep önemli konular. Bir defa kaynak çok önemli. Kaynağınız insan, kaynağınız makine, kaynağınız bilgisayar, teknoloji. Başka ülkelerin ne yaptığını çok iyi bilmeniz lazım, başka bilim insanlarının ne yaptığını çok iyi bilmeniz lazım. Sadece "Her ile bir üniversite açtık, oldubitti, binaları bulduk, oralara birer tane de dekan atadık, yüksekokul müdürü atadık." Bir de altı yıl yüksekokul müdürlüğü de yaptım. O görevi de biliyorum nasıl olduğunu ama ne zaman ki Cumhuriyet Halk Partisine üye oldum, hemen görevden alındık. Çok da önemli değil.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bak, geldin, milletvekili oldun.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Devamla) - Evet.

Akademisyen seçmek, buralara öğretim üyesi bulabilmek son derece önemli. Pazardan kavun almıyoruz arkadaşlar, ileride Türkiye'ye yön verecek bilim adamlarını seçiyoruz. Sizler nasıl seçtiniz ya da şu anki mevcut sistem nasıl seçti? Sizlerin de karşı olduğu, bizim de karşı olduğumuz YÖK sistemiyle seçildik. Yani üniversiteler özerk değil, bir üst kurul tarafından belirleniyor. Bu üst kurul, Türkiye'de bütün üniversitelerin nasıl yönetileceğine kendi seçtiği kişilerle... Tam buna da karşıyken şimdi de Cumhurbaşkanı bunların yöneticilerini seçiyor.

Bir de meslek yüksekokulları var. Her ilçede neredeyse meslek yüksekokulları var. Daha üniversitelerin, fakültelerin donanımlarını gerçekleştirmeden biz yüksekokullar açıyoruz. Bunlar çok büyük marifet değil. Ondan sonra, dünya bilim sıralamasına baktığımızda Türkiye, maalesef, gerilerde. Yayın sıralamalarına baktığımızda hep C sınıfı dergilerde yayınları yapıyoruz. Bu unvanları almak da çok zor arkadaşlar. O yüzden, çok dikkatli olmak lazım. Sayı çok önemli değil. Önemli olan niteliktir. Hem öğretim üyesinin niteliği hem yüksek okulların, üniversitelerin, birimlerin nitelikleri çok çok önemlidir.

Bir de, nedense her üniversiteye ilahiyat fakültesi açıldı. Bir şey demiyoruz ama daha diğer fakültelerin, diğer üniversitelerin ihtiyaçları dururken neden bu kadar çok fazla sayıda ilahiyat fakültesi açılıyor, sosyal bilimlerde daha fazla bölümler açılıyor? Bizim teknik bilimlere ihtiyacımız yok mu? Teknik bilimlerde daha fazla öğretim üyesine ihtiyacımız yok mu? Dünyada daha fazla ilerlemiş Japonya gibi, Hindistan gibi -bilim alanında- Çin gibi, İngiltere gibi, Amerika gibi ülkelerle sosyal bilimlerle mi karşı karşıya geleceğiz, onlarla yarışacağız?

Her üniversitede iktisat, işletme fakülteleri var ama yeni işletmeler Türkiye'de açılmadığı için, yeni fabrikalar açılmadığı için, Türkiye'de büyüme hızı son derece yavaşladığı için, maalesef, o işletmelere biz işletme mezunlarını yerleştiremiyoruz. Kaldı ki iki yıllık işletme bölümleri var, iki yıllık iktisat bölümleri, muhasebe bölümleri var. Her biri işsiz. Sonra birçok kamu kuruluşunda işe girmeye çalışıyorlar, hep perişanlık, hep perişanlık.

Burada anlatmak istediğim konu üniversite açmak değildir, üniversiteleri donatmaktır. Her ile bir üniversite açtınız ama şimdi, bakıyoruz... Güzel uygulamalar da var. Yani programları kapatıyorsunuz. Neden kapatıyorsunuz? Çünkü öğrenciler tercih etmiyor. Öğrenciler işsiz kalıyor. Boşu boşuna oraya birimler açılıyor. Onun için, o bölgenin ihtiyacı neyse, o ülkenin ihtiyacı neyse, o ilin ihtiyacı neyse ona göre değil, ülkenin ihtiyacını, Türkiye'nin ihtiyacını, geleceğin ihtiyacını, elli sene, yüz sene sonrasının ihtiyacını düşünerek fakülteleri, bölümleri, programları açmak lazım. Öğretim üyelerini bunlara göre seçmek lazım. Bizim görevimiz de budur diyorum.

Hepinize iyi akşamlar. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.