GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:28
Tarih:29.11.2016

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Adana Aladağ'da bir öğrenci yurdunda çıkan yangın sonucu, en azından şimdiki belirlemelere göre, en az 12 kız çocuğumuzun ölmesinden dolayı kendilerine Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralı çocuklarımıza da acil şifalar diliyorum.

Az önceden beri eminim ki birçok arkadaş bu empatiyi yapmıştır, aynı yaşlarda çocuğum var, liseye giden bir kızım var ve onu onların yerinde düşünerek bir empati yapmaya çalıştığımda hepimizin düşünebileceği duygu hâli bir infial hâlidir. Allah hiç kimseye evlat acısı yaşatmasın. Ancak, hani ben böyle bir acı üzerinden ne iktidara vurma gibi ucuz bir yola başvurabilirim ne de bu açığa çıkmış acıdaki ihmalkârlığı bundan sonra yaşanmaması için görmezden gelebilirim.

Buradan hareketle şunu ifade edeyim ki bir bütün olarak şu yasama organının tamamının en azından, herhâlde biraz daha fazla iktidarın bu gibi, özellikle vahim olayların yaşanması süreklilik hâli kazanınca her birimizin biraz payı vardır. Çünkü, sadece son bir yılda, az önce bir arkadaşımız ifade ettiği üzere, benzer yurtlarda veya pansiyonlarda 4 defa yangının çıkmış olması ve hepsinde çoklu ölümlerin olmuş olması bu konuda sistematik bir ihmalkârlığın olduğunu gözler önüne seriyor. Veya bundan sonra benzer olayların yaşanmaması için tedbir geliştirme konusunda sıkıntılarımızın olduğunu düşünüyorum.

Şunu bir eğitimci, bir akademisyen olarak, özellikle yirmi yıl bir üniversitede çalışmış biri olarak gözlemledim ve son iki yıldır da hâlâ gerek Millî Eğitimde gerekse üniversitede çalışan arkadaşlardan aldığım bilgiye ve kendi gözlemlerime dayanarak söylüyorum: Evet, 17-25 Aralık sonrası başlayan ama 15 Temmuzdan sonra artan, Gülen Cemaati'nin eğitim ve özellikle akademi alanındaki kadrolaşmalarına, hak etmedikleri, elde etmiş oldukları nüfuzlara dönük bir operasyon var. Ama, bunu giderebilmenin ve bundan sonra benzer yapıların bir bütün olarak kamuda ve eğitim kurumlarında türememesinin biricik yolu vardır. Daha fazla demokratik standartları yükseltmek, daha fazla liyakate göre özellikle kadro atamaları veya sınavlarla yerleştirmelerin yapılması gerekirken, eğitim alanında bu paralel yapı dışında kalan farklı cemaat ve tarikatların ön plana çıkarıldığını, özellikle özel öğretim, özellikle yurt ve özellikle üniversitelerde farklı tarikatların imtiyazlı hâle geldiğini gözlemliyoruz. Bu, bizim için hâlâ bu olaylardan ders çıkarılmadığının nişanesidir.

Ben açık yüreklilikle şunu söyleyeyim: Bir kişinin herhangi bir siyasi çevreye, herhangi bir cemaate veya tarikata yakınlık duyması kadar doğal bir şey olamaz. Herkes kendi toplumsal yaşamı içerisinde belli yapılarla ilişkili olabilir, bunda beis yoktur. Ancak, bir cemaate yakınlık veya bir siyasi anlayışa aidiyet ve mensubiyet duymak bir kişiye kamuda ne avantaj ne de dezavantaj sağlamamalıdır. Bu ülke bu alışkanlığını bir türlü aşamadı. Önce de vardı ama mevcut iktidar döneminde artarak devam etmiştir. Düşünün, paralel yapıya dönük bir operasyon yapılıyor ama onların boşalttığı alanlara farklı cemaatlerin ve tarikatların yerleştiriliyor olması eğitimdeki kronik sorunların artarak devam etmesi sonucunu doğuruyor veya yurtların, işte devlet yurdunun götürülüp bir başka cemaate devredilmesi bu akşam yaşadığımız olay gibi bir olayın yaşanmasını beraberinde getiriyor.

Bu temelde, başta eğitim olmak üzere, kamuda herkes istediği cemaate ve siyasete yakınlık duyabilir ama bu durum birileri için ne avantaj ne dezavantaj teşkil etmemelidir. Hele hele cemaat ve tarikat ilişkilenimleri tümüyle manevi dünyaya tekabül ettiği için dünyevi nimetlerden daha fazla istifade etme gerekçesi olarak ön plana çıkarılması o manevi duygu ve düşün dünyasını istismar anlamına gelir diye düşünüyorum.

Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)