| Konu: | (10/392) No.lu Adana'nın Aladağ İlçesinde Kız Öğrenci Yurdunda Meydana Gelen Elim Yangın Vakasının Araştırılması ve Benzer Acıların Bir Kez Daha Yaşanmaması ve Kamusal Eğitim ve Barınma Haklarının Tüm Öğrencilerimiz İçin Güvence Altına Alınıp Yaygınlaştırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergenin ön görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 01.12.2016 |
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine bir araştırma komisyonu kurmak için görüşme yapıyoruz. Daha önce, çocuk istismarını araştırmak için Komisyon kurduk yine 4 partinin ortak önerisiyle; 15 Temmuz darbesini ve FETÖ terör örgütünü araştırmak için Komisyon kurduk, yine 4 partinin ortak önerisiyle. O komisyonlardan birinde ben de çalıştım. Umarım, bu defa kuracağımız komisyonda Hükûmetimizin, bakanlıklarımızın ne kadar olağanüstü işler başardıklarını dinlediğimiz ve sonunda da sayfalarca, sade suya tirit diyebileceğimiz, aslında ana sorunun etrafından dolaşan ve kesinlikle sorunu çözme niyeti taşımayan birtakım kâğıt tomarlarıyla uğraşacağımız süreçler olmaz.
Şimdi, bakın, burada da temel sorunu konuşmuyoruz aslında. Evet, Konya Taşkent'te, sekiz yıl önce yine bir tüp patlamasıyla bir yurtta 18 çocuğumuz yaşamını kaybetti. Sekiz yıldır o davada tek bir tutuklu yok, tek bir sonuç da yok; durmadan dava erteleniyor.
Yine, efendim, Adana'nın Aladağ ilçesinde, iki gön önce, vahim bir olay oldu. Elektrik kontağından çıktığı söylenen bir yangın, yangın merdivenine açılan kapıların açılamaması, çocukların yanması; tabii ki son derece acı olay, hepimizin içini yakıyor. Burada, denetimsiz yurtlar diyoruz ve denetlensin diyoruz. Oysa, hangi yasayı çıkarırsanız çıkarın, uygulayacak olan insan. Yasalarımızda bir eksiklik yok. O yurtların yangın merdivenlerinin nasıl olacağından, hangi malzemeden yapılacağına kadar ve kapılarının nasıl olacağına kadar her şey yazılmış ama sorun o değil.
Bakın, arkadaşlar, temel sorun şu: On dört yıllık iktidarınızda temel mesele, laik cumhuriyetin özgür bireyler yetiştirmek amacıyla çağdaş, bilimsel eğitimini yok edip dindar ve kindar nesiller yetiştirmeye yöneldiğiniz için, çocuklarımızın kaldığı yurtlarda da aynı anlayış hâkim olduğu için çocuklarımızın aslında beyinlerini yakıyoruz. Yoksa, orada 11 evladımız yandı, tabii, anneler babalar yanıyor, hepimizin içi yanıyor, insan kaybediyoruz, geleceğimizi kaybediyoruz, doğru ama geleceğimizi sadece yangınlarla kaybetmiyoruz.
Belki hepimizin dönüp Mustafa Kemal Atatürk'ün şu lafını bir daha hatırlamamız gerekir: "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, meczuplar, müritler memleketi olamaz. En gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır." (CHP sıralarından alkışlar) Nedir medeniyet tarikatı? Laik, bilimsel, aydın kafalar yetiştirecek bir eğitim sistemidir. Nedir medeniyet tarikatı? Özgür bireydir. Nedir medeniyet tarikatı? Aklını dogmalardan arındırmış, analitik düşünebilen, pozitif düşünebilen, rasyonel düşünebilen, kendine yönelik her türlü hareketin ne anlama geldiğinin ayırdında olan, hak bilinci ve itiraz bilinci gelişmiş çocuklar yetiştirebilmektir. (CHP sıralarından alkışlar) Bunun için emek harcamalıyız arkadaşlar. Yoksa, olur, yurtların kurallarını değiştirelim. Olur, tarikatların, cemaatlerin yurt açmasını engelleyelim. Tamam, peki, ama o tarikatlar ve cemaatlere 15 Temmuzdan hemen sonra, tam da Fetullah Gülen darbe yapmışken "Öbür cemaatler müsterih olsun." diyen kim? Bu ülkenin Bakanı. Ben burada, şu çocuklardan, o tecavüze uğrayan çocuklardan, o yanan çocuklardan özür dileyen tek bir kişi, bir devlet yetkilisi duymadım. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, izniniz olursa, bu cumhuriyeti kuran partinin Konya Milletvekili olarak, Karaman'da tecavüze uğrayan çocuklarımızdan da Aladağ'da yanan çocuklarımızdan da bu Meclis adına özür diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Çocuklar bizi affedin çünkü biz Atatürk'ün aydınlık yolundan bir karanlığa saptırdık bu ülkeyi ve bu hâle geldik. (CHP sıralarından alkışlar) Ciddi söylüyorum, temel sorun budur arkadaşlar. Yoksa mesele şu yönetmeliği ya da bu yasayı değiştirmemiz değil, kafalarımızı değiştirmemiz gerek. Bu ülke hakikaten çok namuslu, çok ahlaklı, çok doğru bir ulusal Kurtuluş Savaşı'yla kurulmuş güzelim bir cumhuriyet. Burada hepimize yer var, hepimiz kardeşçe yaşayabiliriz, aynı yolun yolcusu olabiliriz, bir engel yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - Dinimiz de buna engel değil, inanın ki değil.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)