GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:40
Tarih:14.12.2016

CHP GRUBU ADINA ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Şehit olan polisimizin evladının resmini koydum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan, görsel materyalleri denetlemek gibi yeni bir usul mü çıktı?

BAŞKAN - Ona bir şey demiyorum, öğrenmek istedim sadece.

Buyurun.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Rekabet Kurumu bütçesiyle ilgili grubumuzun görüşlerini sunmak üzere söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve halkımızı saygıyla selamlıyorum.

Beşiktaş'ta terör saldırısı sonucu şehit olan 44 polis ve vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum, 155 yaralıya da Allah'tan acil şifalar diliyorum. Tüm Türkiye'nin başı sağ olsun. Acımız büyük, sözün bittiği yerdeyiz. Beşiktaş'taki terör saldırısında şehit olan polislerimizden 2'si Zonguldaklıydı: Kozlu ilçesinden polis memurumuz Hasan Bilgin ve Ereğli ilçesinden Emniyet Müdürü Vefa Karakurdu. Her iki şehidimiz de çevrelerinde sevilen insanlardı. Ereğli'den, benim ilçemden olan şehidimiz Vefa Karakurdu, adı gibi vefalı, çok sevilen bir insandı. Vefa Müdürün 6 yaşındaki çocuğu, babasının tabutunun başında, Duru, küçük Duru "Babam neden bu kutunun içinde?" diye sorunca hepimizin yüreği bir kez daha burkuldu. Kimse küçük Duru'ya cevap veremedi. Bir kez daha terörü, terörün arkasındaki karanlık güçleri ve Türkiye'yi bu noktaya sürükleyenleri lanetliyorum.

Değerli milletvekilleri, 2002 yılında 7 şehidimiz vardı ama maalesef şu anda, iktidarın yanlış politikaları sonucu ülkemiz kan gölüne döndü. Her gün yeni bir terör saldırısıyla sarsılıyoruz. Terör hepimizin sorunu, 79 milyonun sorunu. Acı hepimizin acısı, 79 milyonun acısı. Her terör saldırısından sonra hepimiz bu kürsüden rahmet okuyoruz; terörü kınıyoruz, lanetliyoruz. Biz terörü kınıyoruz, iktidar olarak siz de kınıyorsunuz ama değerli arkadaşlar, bizler milletvekilleriyiz, bizleri vatandaşlarımız terörü kınayın diye mi seçti? Bizim terörü kınama dışında başka bir görevimiz yok mu arkadaşlar?

Değerli milletvekilleri, terörü önleyebileceğimiz yegâne yer burasıdır, Meclistir. Eğer terör hepimizin sorunu ise neden bu soruna Mecliste hep beraber çözüm aramıyoruz? Eğer teröre burada çözüm bulamayacaksak biz niye milletvekili olduk? Cumhuriyet Halk Partisi olarak defalarca terörü önlemek için Meclis araştırması önergesi verdik. Neden bu önergelerimizi kabul etmiyorsunuz?

Değerli iktidar milletvekilleri, sayın bakanlar; siz iktidarsınız, terörü önlemek birinci olarak sizin göreviniz, elbette biz de destek olacağız ama hiç üzerinize alınmıyorsunuz. Milletimiz sizi terörü kınayın diye mi iktidar yaptı? Neden bir çözüm üretmiyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, bakın, saraydan, üst akıldan gelen talimatla hazırlanan bir Anayasa taslağı Meclise sunuldu, iktidar partisi sundu. 1982 Anayasası'nın birçok maddesi değişti ama Cumhurbaşkanının yetkileri hiç değişmedi. Kim hazırladı 1982 Anayasası'nı? Darbeci Kenan Evren hazırladı. Şu an Cumhurbaşkanı hangi yetkileri kullanıyor? Darbeci Kenan Evren'in kendisi için çıkardığı yetkileri kullanıyor.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Değiştirelim diyoruz.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Değiştireceğiz işte, karşı çıkıyorsunuz.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Cumhurbaşkanı ne yapıyor? Darbeci Kenan Evren'in yetkilerini bile beğenmiyor. Bakın, her gün o yetkileri aşıyor, çiğniyor ve sonra da diyorsunuz ki: "Fiilî durum var." Bu da kendisine yetmiyor. Şimdi darbeci Kenan Evren'in yetkilerini fersah fersah aşacak yetkiler istiyor, rejimi değiştirmek istiyor arkadaşlar.

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Rejim değil, rejim değil; rejim değişmiyor.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bakın, Türkiye demokrasisinin Osmanlı'dan gelen yüz elli yıllık bir parlamenter rejim geleneği vardır.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Hangi rejimi getireceğiz, onu söyle.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Mustafa Kemal Atatürk isteseydi başkanlık rejimi kurabilirdi arkadaşlar ama dünyada Hitler'in, Mussolini'nin, Franco'nun olduğu bir dönemde başkanlık rejimini değil, parlamenter rejimi kurdu. Daha sonra, bakın, Türkiye'nin demokrasisinin kesintiye uğradığı dönemlerde darbeciler bile parlamenter rejimden vazgeçmediler, hiçbir darbecinin aklına başkanlık yani dikta yönetimi gelmedi.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Parlamenter sistemden kim vazgeçiyor ya?

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Peki değerli milletvekilleri, niçin Sayın Cumhurbaşkanı darbecilerin bile aklına gelmeyen tek adam yetkilerini ısrarla istiyor, niçin? Çünkü çağdaş dünyanın tüm değerlerini, kuvvetler ayrılığını...

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Milletten korkmayın, milletle barışın; milletten korkmayın, barışın milletle.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - ...hukuk devletini, basın özgürlüğünü, demokrasiyi tamamen rafa kaldırmak istiyor. Çünkü Türkiye'deki rejimi değiştirip Türkiye'yi geri kalmış bir Orta Doğu devletine...

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Yoksa sittin sene iktidara gelemezsiniz; gelemediniz, gelemezsiniz.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - ...geri kalmış bir Afrika ülkesine döndürmeye çalışıyor. Çünkü Türkiye'yi saraylardan tek adam olarak yönetmek istiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

ŞAHİN TİN (Denizli) - Demokrasi demek terörizmi desteklemek değil. Önce bunu bil.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Çünkü demokrasi hedefe giderken gerektiğinde inilecek bir tramvaydı. Çünkü tramvaydan inme zamanı geldi.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Sizi göndermeyen millet bizi gönderiyor; milletle barışın, barışın, barışın.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bakın, Türkiye saraylardan yönetilmeyi doksan üç yıl önce Mustafa Kemal önder liderliğinde tarihe gömdü. (CHP sıralarından alkışlar)

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Sittin sene iktidara gelemediniz, gelemezsiniz bu akılla.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Türkiye bir kez daha yüz yıl öncesine geri gitmeyecektir, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak buna müsaade etmeyeceğiz. Yol yakınken bu arayışlarınızdan vazgeçin değerli milletvekilleri.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Vazgeçmiyoruz.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Evet, Rekabet Kurumu şeffaf kriterlerle oluşmamıştır. Bağımsız olması gereken kurumun bugün için bağımsız olduğunu söylemek mümkün değildir. Maalesef Rekabet Kurumu diğer kurumlar gibi iktidarın sopası olarak kullanılmaktadır. Muhalif şirketlere her türlü soruşturma yapılmakta ve ceza kesilmekte, yandaş şirketler ise maalesef korunmaktadır.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Son bir dakika kaldı, bütçeye geç.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - İşte, Rekabet Kurumu tarafından korunan bir şirket daha: Fındık alım tekeli oluşturan İtalyan Ferrero şirketi.

Rekabet Kurumu bu şirketle ilgili bilgi ve belgeye ulaşılamadığı gerekçesiyle soruşturma açılmasına yer olmadığına karar verdi Sayın Bakan. Buradan Sayın Bakana sesleniyorum: Sayın Bakan, geçen yıl fındık rekoltesi 646 bin tondu, fındık fiyatı rekolte yüksek olduğunda ortalama 14 liraydı ama bu sene rekolte düşük, 2016 yılında rekolte düşük, 400 ton bile değil ama fiyat 20 liraya çıkacağı yerde, tam tersi, düşmüş durumda. Dünyanın fındık üretiminin yüzde 75'ini Türkiye tek başına sağlıyor. Fındık ihracatından 3 milyar dolar gelir sağlıyoruz ama fındık fiyatını biz belirlemiyoruz. Kim belirliyor? İtalyan Ferrero şirketi belirliyor. Bu nasıl iş Sayın Bakan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Karadenizli fındıkçının emeğini İtalyan Ferrero şirketine niye yediriyorsunuz?

BAŞKAN - Sayın Demirtaş, teşekkür ederim.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bitirmek üzereyim efendim.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Son bir dakikada bütçeye geçersen olacağı bu. Şimdiye kadar boş boş konuşuyorsun, bütçeyi konuşsaydın ya madem.

BAŞKAN - Ek süre veremeyeceğim Sayın Demirtaş, diğer arkadaşlara adaletsizlik olur.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Niye Karadeniz köylüsünü korumuyorsunuz da Ferrero şirketini koruyorsunuz? Yoksa İtalyan Ferrero şirketini tepelerden koruyan bir meleği mi var?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Sensin meleği, sen!

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)