GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HAKKÂRİ?NİN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:4
Tarih:04.10.2012

ADİL KURT (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hakkâri ilimizin sorunları üzerine söz almış bulunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, savaşa ve tezkereye bu kadar şartlanmış bir ortamda bir kentin sorunları ne kadar dikkatle dinlenir, ilgililer o sorunları ne kadar not alırlar doğrusu merak ediyorum ama yine de her hâlükârda Hakkâri'nin sorunlarının, buradan, kürsüden, bilinir olmasını içtenlikle arzuluyorum.

Ülkemizin olağanüstü hâl koşullarında yönetilen tek ilinden söz ediyorum hatta. Devlet, son iki yıldır Hakkâri'yi olağanüstü hâl koşullarında yönetiyor. Sadece bir örneğini vereyim: Hakkâri Çukurca ilçemizin nüfusu 5 bindir. Çukurca ilçemiz ve çevresinde konuşlandırılmış, sabit ve geçici güvenlik gücü sayısı 28 binin üzerindedir. Yani, her bir sivile 3 güvenlik görevlisinin düştüğü bir ilçe. Hakkâri merkezin bundan farkı yok, Yüksekova'nın buradan farkı yok, Şemdinli'nin bundan farkı yok. Ama orada devletin güvenlik güçlerinin zırhlı araçlara ve karakollara sabitlendiğini, oradan çıktığı andan itibaren sıcak temasın ve çatışmaların olduğu bir ortam.

Hükûmet, devlet yetkilileri gerçekleri gizlemeye çalışsalar da gerçek şu ki, Hakkâri'de geride bıraktığımız iki buçuk ay içerisinde yani 19 Hazirandan bugüne ortalama her gün 10 kişi yaşamını yitiriyor. Siz bu gerçekleri görmezden gelebilirsiniz, bu gerçekleri kamuoyundan gizleyebilirsiniz ama Hakkârili çok iyi biliyor ki, Yenimahalle'nin yarısının trafik ulaşımı devlet tarafından engellenmiş; gerekçe, güvenlik. Kent imar planı içerisindeki yollar devletin valisinin talimatıyla kum, çakıl doldurularak trafiğe kapatılıyor ve o kentin mahallelisi kendi evinin önüne aracıyla gidemiyor. Siz bu gerçeği görmezden gelebilirsiniz.

Bakan çıkıp diyor ki: "Hakkâri'de biz petrol bulduk ama güvenlik nedenleriyle yerini açıklamıyoruz, güvenlik nedeniyle çıkarmıyoruz."

Sayın Bakan, günaydın! Siz yerini görmemiş olabilirsiniz, açıklamıyor olabilirsiniz ama gidin, Hakkâri'de yaşı on beşin üzerinde olan herkes sizi o petrolün olduğu bölgeye götürür, herkes biliyor. Hakkâri'nin Berçelan bölgesinde petrol olduğu 1970'li yıllarda tespit edildi. Kırk yıldır devlet güvenlik gerekçeleriyle Hakkâri'den petrolü çıkarmıyor, madenler hakeza. Her tarafa karakol yapmak yerine yatırım yapmayı tercih etmiş olsaydınız, eğer her tarafa karakol yapıp sonradan "Oraya yatırım yapıyoruz." demeyi tercih etmemiş olsaydınız, yüzünüzü biraz gerçeklere dönmüş olsaydınız, eğer devletin yüz yıllık süre içerisinde? Bakınız 1936'da Hakkâri il olarak ilan edilmiş, vali tayin edilmiş Hakkâri'ye. Bu süre içerisinde devletin Hakkâri'ye yaptığı tek bir yatırım var: Et Balık kombinası, Yüksekova'da. İstihdam amaçlı başka hiçbir yatırım yapılmamıştır Hakkâri'de. Orada şimdi ne var? Et kombinasını devlet 97 yılından bugüne kadar "efeler" taburu olarak kullanıyor. Fabrikayı kışlaya çevirmişsiniz. 10 milyon küçükbaş hayvan potansiyelinin olduğu bir yeri siz bu şekilde değerlendirirseniz ve güvenlik konseptiyle yaklaşırsanız, olağanüstü hâl koşullarında yönetirseniz, kusura bakmayın, oradaki halk da size teveccüh göstermez ki son tablo da bunu gösteriyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Kurt, teşekkür ediyorum.