GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:15.12.2016

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 12'nci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu yıl görev zararları için bütçede 7 milyar 205 milyon lira ödenek öngörülmüştür. Bu miktarın 2 milyar 958 milyon lirası KİT görev zararları için ayrılmıştır. Toplam yatırım harcamaları için ayrılan ödenek toplamı 77,5 milyar liradır, 46,8 milyar lira bütçe açığı öngörülmüştür. Görev zararları, bütçe açığı, yüzde 11,3 işsizlik gibi, kanser gibi problemleri alt alta yazdığımızda kaynakları kullanırken çok titizlik gösterilmesi gerektiği açıktır. Hele hele kamu kaynaklarını har vurup harman savurmak işsizimizin, çocuklarımızın, torunlarımızın istikbaline kastetmek demektir. Tabii ki terör birinci meselemizdir. Her halükârda her türlü tedbir alınarak bir an önce sonlandırılmadır. Bu mücadelede samimi olmak lazımdır, vatandaşa güven vermek lazımdır. Vatandaş Habur rezaletini unutmamıştır. "Çözüm süreci" adı altında şehirlerin terör yuvası yapıldığını, devamında da yüzlerce masum insanımızın şehit olduğunu da unutmamıştır. "Öcalan Türkiye'nin önünü açıyor. Bebek katili denilen adam bize geleceği gösterdi." "Öcalan Türkiye'nin demokratikleşmesine katkı sağladı." "Onların yerinde ben de olsam dağa çıkarım." "Bana Serok Ahmet diyorlar." gibi burada sayamayacağım çok sayıda öngörüsüz, siyasi çıkar beklentili, terörü, teröristi şımartan demeçleri de unutmamıştır. Terör hem büyük ekonomik kayıplara sebep olmaktadır hem de ülkemize olan uluslararası güveni sarsmaktadır. Terörü çözmeden ekonomik kalkınma olmaz. Bu sebeple terör konusunda seferberlik söylemleri MHP'nin yıllardır söylediği noktaya gelinmesi bakımından fevkalade önemlidir. Terör konusunda ilan edilen seferberlik ne kadar önemliyse, bugün, Türkiye, içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle, ekonomik seferberlik de ilan etmek durumundadır, ekonomik seferberliği de harcamalardan başlatmalıdır. Bugün Türkiye'nin israf edecek 5 kuruş parası yoktur. Yolsuzlukla ilgili çok ciddi tedbirler alınmalıdır, olaya "Benim adamım." diye bakılmamalıdır, görmezden gelinmemelidir.

Bakınız, çok yakın geçmişte vuku bulan bir olayı dikkatlerinize sunmak istiyorum: Güney Kore Devlet Başkanı Bayan Park, hakkında ileri sürülen yolsuzluk suçlamaları neticesinde, Parlamentoda gerçekleştirilen oylama sonucunda, 56'ya 234 oyla görevinden uzaklaştırıldı ve tüm yetkileri Başbakana devredildi. Devlet Başkanı hakkında ortaya atılan yolsuzluk suçlamalarının temel nedeni, resmî bir görevi olmayan yakın danışmanının nüfuz ticaretinde bulunarak, kendisine ait olan vakıflara Samsung, LG gibi firmalardan 70 milyon dolar civarında bağış toplamasıdır. Şu ana kadar Devlet Başkanı Bayan Park'ın bu toplanan paralarla ilgili olarak doğrudan veya dolaylı olarak bir çıkar sağladığı yönünde herhangi bir iddia ve delil olmamasına rağmen Güney Kore halkı yolsuzluk iddialarına çok sert tepki göstermiştir. Yaklaşık iki aydır devam eden ve tahminen 2 milyon kişinin katıldığı gösteriler, Güney Kore halkının yolsuzluk ve hukukun üstünlüğü hususlarındaki hassasiyetini gösterirken, Devlet Başkanı Park neden olduğu ulusal kaostan dolayı halkından özür diledi, adli sürece yardımcı olacağı sözü verdi.

Sayın Bakan, bu anlayışın bizde de hâkim olmasını yüce Mevla'dan niyaz ediyorum.

Değerli milletvekilleri, böyle olduğu için, Türkiye'mizin ancak yedide 1'i kadar olan iklim, coğrafi konum, yer altı ve yer üstü zenginlikleri bakımından ülkemizden katbekat geri olan Güney Kore'nin 1954 yılında fert başına düşen millî geliri 70 dolarken, 2015 yılında 30 bin dolara yükselmiştir. Biz ne yaptık? 1954 yılında 244 dolar iken, yani Kore'nin 3 katından fazla millî gelire sahipken, bugün "9 bin dolar mı, 10 bin dolar mı?" tartışması yapıyoruz. Türk insanı Güney Kore insanından yolsuzluğa, hırsızlığa daha az duyarlı değildir, dürüst yönetime, şeffaf yönetime Güney Kore insanından daha çok layıktır.

Kendimizi hiç aldatmayalım, yolsuzluk iddialarını görmezden gelmeye, israfa, yandaşlara çıkar sağlamaya, ayrımcılığa, işi ehline vermemeye, adaletle hükmetmemeye devam edersek hedefe varamayacağımızı belirtiyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.