GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2016

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi öncelikle sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, El Bab'daki 16 şehidimizin ailelerine başsağlığı diliyorum, ulusumuza başsağlığı diliyorum, yaralı olanlara da acil şifalar diliyorum. Artık bu tür asker şehadetlerini bir daha yaşamayalım, görmeyelim diye de özellikle belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı'nın beşinci bölümünde şahsım adına söz aldım. Bu bölümün 113 ve 141'inci maddelerin arasını kapsadığını görmekteyiz. Bölümde, çalışanların buluşlarının değerlendirildiğini, hizmet buluşu için patent müracaatı yapabilmesinin, bu konuda taraflara tanınan hak ve mükellefiyetlerin ve çalışanın ön alım hakkının düzenlendiğini, ek ve gizli patent durumları, sözleşmeye dayalı olarak lisans hakları, zorunlu lisans durumları gibi konuları ve hakkın sona ermesi konularını düzenlediğini görmekteyiz. Her konuşmamızda belirttiğimiz gibi, yine bugün bu yasada, bu yasanın düzenlemesinde bazı eksiklikler olsa da olumlu bulduğumuzu ve bir an önce bu yasanın çıkarılması için de desteklediğimizi belirtiyorum.

Bu düzenlemeler önemli ancak iş dünyası için güvenliğin, mal ve can güvenliğinin ve insanların iş güvenliğinin daha önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Tabii, yasaları çıkarabilirsiniz; önemli olan, bu yasaların uygulaması sırasındaki aksaklıkların hem giderilmesi hem de ülkenin bir an önce normalleştirilmesi için terörle mücadelenin en etkin bir şekilde yapılması ve Türkiye'nin terör kıskacından kurtarılması gerekiyor çünkü bunu yapmadığımız takdirde ülkede sürekli bir kaotik ortamın oluşması, güvensizlik ortamının oluşması, iş dünyasını gerçekten çok fazlasıyla rahatsız etmektedir.

"FETÖ terör örgütüyle mücadele ediliyor, temizleyeceğiz." deniliyor ama hâlâ işin özüne inilebilmiş değil. İşin teferruatıyla uğraşılıyor ve bu işin elebaşıları kimdir, nerededir; bunlar kesinlikle ortaya çıkarılmıyor. Siyasi ayağı hem yerel anlamda hem de genel anlamda Meclisteki durumu itibarıyla ortaya çıkarılmıyor. Bu alanlarda hiçbir şey de söylenmiyor.

"IŞİD'le mücadele ediliyor." deniliyor, IŞİD'in Türkiye içindeki sorumluları hâlâ otaya çıkarılabilmiş değil. Türkiye'de IŞİD'in 71 ilde yuvalandığı, örgütlendiği söyleniyor ve IŞİD'e katılımların bu illerden olduğu belirtiliyor ama bu konuda gerekli araştırmaların yapılmadığını, ortaya çıkarılmadığını ve çıkarılarak adalete de teslim edilmediğini görüyoruz.

Şimdi, bunlar yetmiyor, kendi ülkemiz içindeki IŞİD'i temizlemeden başka bölgelerde, Orta Doğu'daki IŞİD'i temizleme çalışmalarına giriyoruz. Orada da birçok sıkıntıları yaşıyoruz ve askerlerimizin de gerçekten anlamsız bir şekilde şehit edildiklerini de görüyoruz.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, bu kadar telaşın, bu kadar sorunun olduğu bir dönemde Anayasa değişikliğini gündeme getiriyorsunuz, kişilere bağlı, kişiye bağlı, kuruma bağlı bir Anayasa değişikliği değil, özgürlüklerin genişletilmesine ve demokrasinin kökleştirilmesine yönelik olarak değişiklikleri içermeyen, tamamen Meclisi baypas eden ve Meclisin buradaki sorumluluğunu ortadan kaldıran, gensoru gibi, Hükûmetin sorumluluğu gibi sorumlulukları ortadan kaldıran ve tek bir kişiye çok fazlasıyla yetkiler veren bir Anayasa değişikliğini gündemde tutuyorsunuz ve bu değişikliği tartıştırıyorsunuz.

Şimdi, bu değişiklik geldiği takdirde, gerçekten, mevcut sistemimiz, laik, demokratik sistemimiz, cumhuriyet sistemimiz, rejimimiz tamamen ortadan kalkacak, bambaşka bir rejim Türkiye'ye gelmiş olacaktır ki, bunu kesinlikle kabul etmemiz mümkün değildir.

Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)