GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2016

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı'nın 113'üncü maddesiyle ilgili konuşmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Aziz Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında El Bab'da şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, yine şehitlerimizin ailelerine ve silah arkadaşlarına başsağlığı, Allah'tan sabır diliyorum. Aziz Türk milletinin başı sağ olsun. Sınırlarımız içinde ve dışında terörle mücadele eden askerlerimizin, polislerimizin Allah yardımcısı olsun.

Değerli milletvekilleri, "terör", Latince kökenli bir kelimedir ve anlamı "korkudan titreme"dir. Adından da anlaşılacağı gibi terör, korkudan, zafiyetten, umutsuzluktan, çaresizlikten beslenir. Terör, yaratmak istediği ortama eş değer özellikteki kişileri kendi bünyesine seçerek kendi gruplarını oluşturur. Terörist olma sürecinde ilk aşama, sosyal çevre içerisinde kendi benlik saygısını yükseltemeyen, benimsediği değerleri toplumla buluşturmakta zorluk çeken kişilerin bireysel kimliğini grup kimliğinin hizmetine verdiği aşamadır. Eğer bu tanıma, bu açıklamaya bakacak olursak, aslında gözünü kırpmadan, hiçbir değer yargısını, belki kaybetmiş, belki de dikkate almadan, karşısındaki çoluk çocuk, genç ihtiyar demeden insanları ölüme götüren, gerek ateş eden gerekse canlı bomba olup birçok kişinin ölümüne yol açan insanların nasıl yetiştiğini, ne tür zafiyetlerinin olduğunu anlamak da mümkün. Teröristlerin yetiştirildiği ortamlar, devletin hâkim olamadığı ortamlardır ve ne yazık ki bu terör eylemlerinde seçilen kişilerin seçildiği zamanlar genellikle ergenlik çağlarında olduğu, henüz çocukluk çağlarında olduğu, 18 yaşının altında beyinlerinin yıkanmaya başlandığı dönemlerdir.

FETÖ'ye baktığımızda, zamanında Gülen cemaati olarak makbul olup maalesef tarafınızdan okulları iyi denetlenmeyen, iyi değerlendirilemeyen böyle bir örgütün elinde çocuklarımızın, gençlerimizin beyinlerinin nasıl yıkandığını ve nihayetinde yetişkin olduklarında ne gibi sonuçları ülkemize getirdiklerini, neler yaşattıklarını çok iyi biliyoruz. Yakın zamanda, bir iki gün önce Rus Büyükelçisinin de maalesef polislik görevinde olan biri tarafından öldürülmesi çok acıdır. Şöyle bir geçmişine baktığımızda yine bu terör örgütüyle bağını görmekteyiz.

Değerli milletvekilleri, kontrol çok önemlidir. İhmal edilen her çocuk ya ihmal nedeniyle istismar mağdurudur -ki zaten istismar mağdurlarının da bugün yaptığını görüyoruz, nihayetinde FETÖ örgütünün de yaptığı, zamanında dinsel ve ideolojik istismardı çocuklara yönelik- ya da ileride geleceğin istismarcıları olurlar.

Terör, bir yıldırma hareketidir; terör, psikolojik savaşın etkileme yöntemidir; yaptığı eylemlerle toplumla korku, telaş ve güvensizlik yaymayı amaçlar. Terörle gerek sınırlarımız içinde gerekse sınırlarımız dışında mücadele etmek, Türkiye Cumhuriyeti devletinin en doğal hakkıdır.

Bugün, burada sınai mülkiyetle ilgili kanun tasarısında patentlerle, buluşlarla ilgili konuşmanın içeriğinde, yaptığımız buluşları öne getirerek, buluşlardan ne kadar zengin, bilimsel, sanayi açıdan gelişmiş bir toplum olduğumuzu konuşmayı çok isterdim ama bu tür sorunları konuşmak durumunda kalıyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatanın bölünmezliği, milletimizin güvenliği, devletimizin bekası noktasındaki hassasiyetimiz yüksektir. Bu mevzuda verdiğimiz desteğin yanı sıra titizlikle süreci takip ediyor, iktidarı her zaman olduğu gibi bu sefer de uyarıyoruz. Dün, Milliyetçi Hareket Partimizin ve liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin uyarılarını dinlemediniz, bugün geldiğimiz sonuç ortadadır. Umarım, bundan sonra bizim size sunduğumuz eleştirileri dikkate alır, önerilerimizi dinlersiniz, bir daha bu günleri yaşamayız diyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Depboylu.