| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 04.01.2017 |
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, muhterem vatandaşlar; sağlık konulu önergeye istinaden Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Her ne kadar ülkemiz güvenlik gibi asli sorunlarla uğraşıyor olsa da, Türk milletinin ve idarecilerin dikkat etmesi gereken bir mesele de sağlık. Güvenlik kadar eğitim ve sağlık konuları da daima odağımızda olmalıdır. Aynı zamanda hem bir eğitici hem de bir sağlıkçı milletvekili olarak şimdi söyleyeceklerimi yüce Meclisin ve Hükûmetin dikkate almasını arzu ederim.
Sağlıkçılar olarak bizim işimiz insan hayatıdır. Sağlık camiası normal zamanlarda değil de genellikle hayat memat anlamında hatırlanır. Oysa eğitim ve savunma gibi sağlık politikaları da onlarca yıl önceden planlanır ve programlanır; doğrusu, böyle olması da arzu edilir çünkü sağlık alanında çoğu zaman planladığınız olumlu gelişmelere ancak dört-beş yılda ulaşabilirsiniz. Yine, sağlık alanında yürüttüğünüz politikaların olumsuz sonuçlarını da orta ve uzun vadede görürsünüz. Dolayısıyla, mesele sağlık olduğunda bu konudaki tüm paydaşları dinlemek ve sağlık politikaları için atacağınız adımları bundan sonra atmak en doğru yaklaşımdır. "Ben yaptım oldu.", "Yabancı bir makalede görmüştüm, kesin iyidir.", "Uluslararası organizasyonlar öneriyor, vardır bir bildikleri.", "Dünya Bankasında üç yıl araştırmacı olarak çalışmış, doğrusunu bilir." diyerek ülkemizin sağlık atmosferine de neşter vurmaya kalkarsanız mevcut sorunları derinleştirmenin yanı sıra yeni yeni sorunları ülkemize bela edersiniz. Sağlık, bir deneme tahtası olamaz. Sağlık, dünyalık menfaatlerin pay edileceği bir yer asla değildir. İnsan hayatı kutsaldır. İnsan hayatını para balyası olarak gören ve bu nedenle parası olmayana sağlık hizmetini durduran bir anlayışın huzur bulması imkânsızdır. Türlü hesaplamalarla yok efendim "Ailenizde şu kadar çalışan var, kişi başı geliriniz bu kadar; bu nedenle şu kadar sağlık primi yatırmazsanız size ne teşhis koyarım ne tedavi ederim." derseniz bu insanların ahıyla eninde sonunda yüzleşirsiniz.
Türk milleti, aldığı nefes hariç her şeye şu anda vergi ödüyor; yetmiyor, harç ödüyor; yetmiyor, vergisiyle yapılması gereken köprüye ve yola bir de geçiş ücreti ödüyor. Yıllarca sağlık sigortası ödemesine rağmen muayeneye de tedaviye de defalarca para ödüyor.
Eskiden sokak aralarında çeşmeler olurdu, bugün sokaklarımızda akan bir çeşme bile yok. Çeşme var da kent meydanlarında bir süs muamelesi görüyor.
Ey AKP Hükûmeti, ağızlarınızdan eksik tutmadığınız Osmanlı idarecilerine bir bakın, vatandaşın asli ihtiyaçları için neler yapmışlar bir öğrenin. Hizmet etmek için temel bir ihtiyaç olan suyu vatandaşa ücretsiz sunmuşlar. Genç cumhuriyetimiz bile onca yokluğa rağmen vatandaşa ücretsiz hizmeti hep sürdürmüş. Bugün bakıyoruz, vatandaşın ihtiyaç duyduğu tüm temel şeyler ateş pahası. Kardeşlerimiz, vatandaşlarımız bir kamu kuruluşunun sokağından bile geçemiyor. Su, elektrik, doğal gaz, mazot, her adımda vatandaşları bunalta bunalta bugün ekonomiyi bir kafese soktunuz, aynı dış politikada meydana getirdiğiniz yalnızlaşma gibi Türk toplumunun bağlarını da maalesef zayıflatıyorsunuz.
Bakın, ülkemiz zor dönemlerden geçiyor. Güvenlik, sağlık ve eğitim gibi meseleleri ne olur mali perspektiften ve vatandaşın aleyhine mali kıstaslardan gelin hep birlikte arındıralım. Gelin, önümüzdeki on, yirmi, hatta elli yılın sağlık politikasını bu Mecliste hep birlikte ortaya koyalım. Gelin, Sağlık Komisyonunu işler hâle getirelim. Örneğin, devlet hastanelerinin kadro eksikliğini Plan ve Bütçe Komisyonunda Varlık Fonu Kanunu'nda değil de müstakil bir komisyonda, yani Sağlık Komisyonunda görüşelim.
Biz tüm yapıcı önerilerimizi istişare etmeye hazırız. Çok yıpratıcı eleştirilerimiz de olabilir ama siz Hükûmetsiniz ve Türk milletine iyi bir gelecek inşa etmek istiyorsanız tüm eleştirilere göğüs germeli, doğru yolu bulmak için Türk milletinin seçtiği bizlere kulak vermelisiniz. Bizi dinlemediğiniz her dakika denetlenme fırsatını elinizden kaçırıyorsunuz. Bizi dinlemediğiniz her an denetlenmediğinizi bilen birileri tarafından maalesef zarara uğratılıyorsunuz. Bizi dinlemediğiniz sürece Türk milletine zarar veren sağlık politikalarınız nedeniyle vatandaşlarımız zarar görüyor. Herkes bilir ki zarar eden varsa bir de kazanan vardır. Biz istiyoruz ki Türk milleti zarar etmesin, kazansın.
Misal, personel politikalarınız: Taşeronu bitirmeyi vadetmiş, planlamış bir hükûmet olarak sağlık alanında boğazınıza kadar taşeron çalışıyor durumdasınız. Üstelik, bu uğurda, zor şartlarda eğitim alan yüz binlerce Türk gencinin hayalleriyle oynuyorsunuz. Sağlıkçıları performans sistemiyle suyunu çıkarana kadar çalıştırıyor, buna rağmen ne yıpranma payı ne de emeklilik haklarına yönelik hiçbir iyileştirme yapmıyorsunuz, hem de bu sözleri vermenize rağmen bunları yapmıyor ve tutmuyorsunuz. Sağlık alanındaki insan kaynağını mutlu etmek bir yana, onların yaşam sevincini yok ediyorsunuz.
Aşırı örnekler haricinde eskiden de sağlık çalışanları az kazanırdı, bugün de az kazanıyorlar ancak eskiden sağlıkçıların toplumda bir saygınlığı vardı. İnsanlara yardım etmek onların parasını almaktan daha önemliydi ve bu nedenle sağlıkçılar yaptıkları işten tatmin olurlardı. Hasta-hekim ilişkileri aile içi ilişkiler gibiydi, sevgi ve saygı üst düzeydeydi. Bugün bunların maalesef hiçbiri kalmadı. Hastane koridorları temiz görünüyor olabilir, hastanelerin parkları intizamlı olabilir, hatta tek kişilik odaların sayısı da artmış olabilir, herkes her hastaneye gitme hakkına da sahip olabilir ama yüzlerce yıllık samimiyeti, sevgi ve saygıyı yıktınız. Şimdi bunları, bunu nasıl geri getirebiliriz diye, en azından bizler kara kara düşünüyoruz.
Ey AKP Hükûmeti, şu Afrikalarda yaptığınız ücretsiz sağlık hizmetlerini, idare ettiğiniz ülkemizde, Türkiye Cumhuriyeti'nde de başlatsanız ne güzel olur. Asgari ücretle çalışan Afrikalıları ücretsiz muayene ettiğiniz gibi vatandaşlarımızı da ücretsiz muayene etseniz ya.
Şunu da söyleyeyim: Büyük milletler elbette ihtiyacı olan başka milletlere yardım götüreceklerdir ancak büyük milletlerin büyük devletleri de kendi vatandaşını düşünmek zorundadır. Hadiste de denildiği gibi, komşusu açken tok yatan bizden değildir. Ancak, Türk Hükûmetinin Türk'e her alanda parayla sağlık hizmeti sunması yazıktır, günahtır!
Velhasıl, umuyoruz ki Hükûmet mevcut birlik ve beraberlik iklimini şeffaf ve hesap verebilir yönetim ilkeleriyle birlikte daha ileri atmayı başarır diye düşünüyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)