GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:50
Tarih:04.01.2017

AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz grup önerisi hakkında konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Yılbaşı gecesi İstanbul'da Ortaköy'de yaşanan alçak terör saldırısını bir kez daha şiddetle lanetliyorum. Saldırıda yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum; yaralılarımıza da acil şifalar dilerim.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, çok insicamı bozan bir tablo var.

AHMET AKIN (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, efendim, lütfen uğultuyu keselim. Sohbet etmek isteyen arkadaşlar lütfen Genel Kurulun dışına çıksınlar.

AHMET AKIN (Devamla) - Süreyi de ona göre, Başkanım...

BAŞKAN - Sürenizi yeniden başlatıyorum.

AHMET AKIN (Devamla) - Çok teşekkür ederim.

BAŞKAN - Siz devam edin, sizi dinleyeceklerdir Sayın Akın.

AHMET AKIN (Devamla) - Çok Değerli Başkanım, çok değerli milletvekilleri; umuyorum Meclis binasında yeteri kadar jeneratör vardır çünkü her an elektrikler kesilecek diye bir korku içerisindeyiz; çünkü ortadaki durum malumunuz.

İstanbul ve bazı kentlerimizde başlayan elektrik kesintileri halkımızın günlük hayatı ile sanayimizi kötü yönde etkilemiştir. Kentlerimiz karanlığa gömülmüş, fabrikalarımızda da üretim durmuştur. Enerji Bakanlığı, yaptığı açıklamalarda, yaşanan elektrik kesintilerini tek başına, iletim hatlarındaki yoğun kar yağışına bağladı.

Dünyanın her yerinde kar yağıyor değerli arkadaşlar, bizden çok daha fazla kış yaşayan, kar olan ülkeler de var ama onların hiçbirisinde kentler karanlığa gömülüp sanayi tesisleri durmuyor. Kesintiler çok ciddi boyutlarda zarar verdi. Halkımız evlerinde kullandıkları elektrik cihazlarından da büyük zarar gördü. Beş günde, kesintiler nedeniyle, sadece Gebze bölgesinde sanayi firmalarımızın kaybı tam 300 milyon euro oldu. İstanbul'da ve Çerkezköy'de bulunan organize sanayi bölgelerindeki fabrikalarda ve diğer sanayi tesislerinde ortaya çıkan zararı da göz önüne aldığımız zaman bu kesintilerin faturasının çok ağır olduğu ortadadır. Günümüz Türkiyesi'ne elektriksiz saatler hatta günler yakışmıyor değerli arkadaşlar. Bu milletin zararı konusunda Hükûmet olarak ne yapacaksınız? Halkımız faturasını iki gün ödemediğinde hemen elektriğini kesiyor, icrayı gönderiyorsunuz fakat şimdi bu milletin zararı ne olacak? Derhâl bu zararların giderilmesi gerekiyor.

Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, aslında ülkemizde elektrik kesintileri hemen hemen her gün farklı bölgelerde yaşanıyor. Elektrik dağıtım firmalarının duyuruları incelendiğinde de sürekli olarak bir yerlerde elektrik kesintilerinin olduğunu görebilirsiniz. Yani bir bölgede elektrikler kesilerek altyapı yenilemeleri, şebeke yenilemeleri yapıldığı söyleniyor. Kışın ayazında nasıl şebeke yenilemeleri yapılabilir, bu da ayrı bir söz konusu. Çünkü normalde şebeke yenilemeleri, sistem yenilemeleri yaz aylarında veya bahar aylarında yapılır.

Değerli arkadaşlar, sistem bakımı ve yenileme çalışmalarını gösterirken tamamen bir bahane ortaya koyduğunuzu siz de çok iyi biliyorsunuz. Arz yetersizliği yüzünden elektrik verilemediği için gezdirme yöntemiyle bu kesintiler net olarak yapılıyor. Bu yolla ülke geneli kesinti kapsamına alınıyor ve her gün birkaç ilimizde ayrı ayrı bölgelerde kesintiler oluşuyor. Elektrik kesintilerini gün gün takip eden Tüketici Birliği Federasyonu geçen yılın ekim ayında toplam 87.931 saat, kasım ayında ise 86.820 saat planlı kesinti yapıldığını açıkladı. Bu miktar bir önceki yılın aynı dönemine göre tam yüzde 61 daha fazladır.

Elektrik dağıtım şebekelerinin eski olduğu ve yer yer arızalara yol açtığı doğrudur. 2010 yılından itibaren tüm dağıtım şebekeleri özel sektöre devredildi. Bu özelleştirmelerden devlet 13 milyar dolar civarında bir gelir elde etti ve aradan da tam altı yıl geçti. Bu para, başından beri söylediğimiz gibi TEİAŞ'ın elindeki iletim hatlarına yatırılmış olsaydı, hatlar hava koşullarından etkilenmeyecek şekilde yenilenmiş olacak ve siz de bu bahanelere sığınmayacaktınız. Elektrik dağıtım firmaları, sorumlu oldukları bölgelerde, sahip oldukları bölgelerde şebekelerin tamirinden, bakımından ve yenilenmesinden sorumludur. Zaman zaman da bu yatırımlar yapılıyor ama bildiğiniz gibi bu yatırımların bedelini de halkımızdan alıyorlar. Elektrik faturalarında hukuksuzca zaten, iletim bedeli, kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım bedeli karşılığında tek bir kalemde birleştirerek halkın cebinden paraları alıp firmaların kasasına koydunuz. Bir de yılbaşından itibaren geçerli tarifede bu bedele de yüzde 6,3 oranında zam yaptınız. Halkımız her şeyin bedelini ödüyor ama çileyi de kendisi çekiyor.

Enerji bedelinde yapılan indirimler faturaya yansımıyor ve halkımızın bunlardan yararlandırılması engelleniyor. 2017'nin ilk çeyreğinde elektriğe zam yapılmayacağı söylenmişti. Elbette yapılmayacak çünkü enerji fiyatları düştü değerli arkadaşlar. Bırakın zammı, indirim yapılması gerekiyordu.

Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, elektrikte yaşanan bu sıkıntıları tek başına teknik sebeplere, arızalara, mevsim koşullarına bağlamak konuyu açıklamaya asla yetmez. Eğer öyleyse sorun çok daha büyük. Çok daha kötü ve karanlık günler bizi bekliyor demektir. Oysa biz asıl nedenin bu olmadığını çok yakından biliyoruz. Her seferinde de söylüyoruz: Arz güvenliğimiz yok, elektrik üretim planlamamız da baştan aşağıya yanlış.

2015 yılında elektriğimizin yüzde 38'ini doğal gazdan ürettik. 2016 yılı Ekim ayı itibarıyla yüzde 32,5'unu doğal gazdan sağladık. Bu kaynağın neredeyse tamamını da ithal ediyoruz. Çok büyük bir bölümünü Rusya'dan olmak üzere İran'dan ve Azerbaycan'dan alıyoruz. Bir şekilde gaz akışında meydana gelebilecek en ufacık bir sıkıntı elektrik üretimimizi felç edebilecek düzeydedir. Kalıcı yaz saati uygulamasının da enerji tüketimini arttırdığı verilerle ortaya konuldu. Örneğin kasım ayında, koşulların değişmemiş olmasına rağmen bir önceki yılın kasım ayına göre elektrik tüketimimiz tam yüzde 6,5 oranında artmıştır. Öğrenciler karanlıkta okula, halkımız ise karanlıkta işe gitmek zorunda kalıyorlar. Balıkesir başta olmak üzere, başka bazı illerimizin valileri de kendi inisiyatifleriyle mesai saatlerinde değişikliğe gittiler ama öğrenciler için bu sorun devam ediyor. Ben buradan, halkımızın yaşadığı mağduriyete bir nebze de çözüm olmak için uğraşan valilerimize teşekkür ediyorum. Aynı yaklaşımı Hükûmetten de bekliyoruz. Sayın valilerimiz Enerji Bakanından daha duyarlı çıktı.

Havaların soğumasıyla birlikte konutların gaz talebini karşılamak için çevrim santrallerine gaz akışı kısıtlanmış ve elektrik üretiminde doğal gazın payı günlük olarak düşmüştür ve doğal gaz santralleri de elektrik üretemez hâle geldi. TEİAŞ'ın istatistiklerinde 1 Aralıkta elektrik üretiminde doğal gazın payı yüzde 35,6 iken, 14 Aralıkta 27,9'a, 21 Aralıkta 20,6'ya, 24 Aralıkta yüzde 16'ya kadar düşmüş oldu. 2 Ocak itibarıyla tekrar yüzde 30'lara kadar da çıktı. Sıkıntının yaşandığı tarih aralıklarına baktığınızda doğal gazın payının düştüğü günleri görebilirsiniz, hatta elektrik piyasası da bu konuda bir tepki vermiş ve elektrik fiyatları günlük olarak fahiş düzeylere kadar yükselmiştir. Öyle ki 23 Aralık günü 1 megavat elektriğin fiyatı 1.900 TL'ye kadar tırmandı. Bu, elektrik üretimindeki plansızlığın açık ve net göstergesidir.

Sayın Bakan dağıtım firmalarının sahiplerini hizaya çekip esas duruşta sorgulayan pozlar vereceğine, elektrik politikalarındaki yanlışlığa çare olsa daha iyi olur ama Sayın Bakan, maalesef, bununla ilgilenmiyor. AKP grup başkan vekilinin de haklı olarak tepki gösterdiği gibi, o, birilerine özenerek görevini ve sorumluluğunu yerine getirmiyor. Ülkemizi karanlıkta bırakan 31 Aralık 2015 olayının tekrarlanmaması için, özellikle öncelikle elektrik arz güvenliğimizi sağlama adına, sonra da elektriği düzenli ve kaliteli olarak tüketicilere ulaştırmak için en başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının görevi ve sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor.

Çok değerli arkadaşlarım, AKP'nin ülke gerçekleriyle örtüşen bir enerji politikası maalesef yok. Boşuna "Enerjide şöyle yaptık, şunu yaptık, bunu yaptık." deyip durmayın çünkü gerçekten acı sonuçlar ortada. Enerji politikalarında maalesef başarısızsınız. Tıpkı birçok alanda olduğu gibi, enerjideki bu politikasızlık korkarım yakında tüm ülkeyi de karanlıkta bırakacak. Bunun bedelini de son kesintide olduğu gibi, halkımız ve sanayicimiz ödeyecek. Bu yüzden, bu hayati önemi haiz konuya yüce Meclis el koymalıdır.

Önergemize desteğinizi bekliyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)