| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 04.01.2017 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu bu vesileyle saygıyla selamlıyorum.
Sanıyorum ki bu tasarıyla ilgili, kitapçıkta geçen başlıkla ilgili tek madde bu madde. Yani, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nda değişiklik ve tek bir madde.
Şimdi, bu maddeye baktığımızda, aslında, bu torbanın janjanı olarak kullanılmak ve sunulmak istendiği son derece açık. Ancak, sanki, baktığınızda, bu değişikliği AKP isteyerek yapıyor ya da çalışanlar lehine, emekliler lehine, yoksullar lehine, emekçiler lehine bir değişiklik yapıyormuş gibi algılıyorsunuz. Değerli arkadaşlar, durum böyle değil.
Biliyorsunuz, 7 Ocak 2015 tarihinde, Anayasa Mahkemesi, daha önce geçerli olan emeklilik yasasına karşı açılan bir davada... Daha önce geçerli olan, otuz yıldan daha fazla çalışmışlar için otuz yılı esas alıp emeklilik ikramiyesini öyle hesaplıyordu. Anayasa Mahkemesi bunu reddetti ve bunu çalışanlar lehine, emekliler lehine değiştirdi. Peki, bu durum karşısında Hükûmet ne yaptı? Sanırsınız ki bu yasayı getiren Hükûmet veya SGK, Sosyal Güvenlik Kurumu hemen bunu yürürlüğe koydu.
Değerli arkadaşlar, böyle yapmadı. Ne yaptı SGK? Anayasa'nın 153'üncü maddesine dayanarak, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye işlemeyeceğini iddia ederek, ancak 7 Ocak 2015 tarihinden sonra emekli olanları ilgilendireceği şeklinde ısrar etti. Bu durum karşısında bir kamu emekçisi Ankara 12. İdare Mahkemesine dava açtı ve dava kamu emekçisi lehine sonuçlandı çünkü bu anayasal eşitliğe aykırıydı ve bu 12. İdare Mahkemesi kararının en son Danıştay 11. Dairesince de onaylanmasıyla Hükûmet çaresiz olarak böyle bir değişikliği getirdi.
Ancak, değerli arkadaşlar, biliyorsunuz ki bu torba yasada birbirinden bağımsız komisyonlarca değerlendirilmesi gereken birçok kanun maddesi varken sadece Plan ve Bütçede görüşüldü. Aslında, bu tasarı Haziran 2016 tarihinde Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu tarafından raporlaştırılarak Genel Kurulun gündemine getirildi. Ancak, Genel Kurul bunu gündemine almadı, AKP bunu Genel Kurulun gündemine getirmedi ve dolayısıyla bir torbanın içine aldı ve şimdi biz bu torba içerisinde görüşüyoruz.
Değerli arkadaşlar, baktığımızda, AKP yine çalışanların kazanımlarını engellemek için ne yapmaya çalışıyor? Bu kanuna yerleştirmeye çalışmış. Ne yapıyor peki? Emeklilerin otuz yılın üzerindeki süreçler için hak ettikleri emeklilik kesintisini emekli olduğu tarihteki emekli kesintisinden hesaplamaya başlıyor. Yani, aradaki güncel enflasyonu hesaba katmıyor ve çalışanı bir kez daha mağdur ediyor. Onun için bu tasarının adı "kuruş ödemesi" şeklinde kamuoyunda yer aldı. Plan ve Bütçe Komisyonundaki tartışmalar sırasında muhalefetin önerileriyle ancak alt sınır yıllık 50 TL olmak üzere düzenlendi yoksa aslında emekçi lehine bir sonuç yoktu. Peki, bununla ne yapmak istiyor? Aslında AKP, emekliye hak ettiği, mahkemelerce de verilen kararlarla hak ettiği ücretleri kısmaya ve kesmeye yönelik davranışa devam ediyor. Mesela, daha önce dava açmışsanız siz mahkemeye gidemiyorsunuz ya da bugünkü kur üzerinden, bugünkü emeklilik kesintisi üzerinden değerlendirmek üzere mahkemeye gidişin yolunu bu tasarıyla kapatıyor değerli arkadaşlar. AKP, zengine gelince -bu tasarının içinde var- yatlar, kotralar bu ülkeye getirildiğinde herhangi bir ücret, herhangi bir şey almıyor ama emekliye gelince 3 kuruşu vermemek için her şeyi deniyor. Bugün emeklimiz, dünyanın en zor şartlarında yaşayan emeklisidir.
Bu, bizim önerimiz doğrultusunda değiştirilmelidir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)