| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 04.01.2017 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bizim bu akşam şansımıza; her çıktığımızda Maliye Bakanımız dışarıya çıkmış oluyor herhâlde.
BAŞKAN - İki teknisyen olmasın diye herhâlde burada. Siz teknisyen kürsüde...
ERHAN USTA (Devamla) - Ama, fikirlerimizi öğrensek iyi olur çünkü bizim amacımız bir katkı sunmak. Gerçekten bir katkı sunmaya çalışıyorum.
Bu millî gelir serisi, işte, pehlivan tefrikası gibi devam edecek demiştim. Özetle benim söylediğim şuydu: Ya bu seri geri çekilmeli veya Hükûmet bu serinin arkasındaysa o zaman bütün politikalar gözden geçirilmeli yani hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız.
Şimdi, size arkadaşlar, bir tane grafik göstereceğim. Bu, AKP hükûmetleri dönemindeki ortalama büyüme grafiği. Şimdi, şu ilk kısım, ikinci kısmı görmeyin. İlk kısım eski seriyi gösteriyor, eski serideki ortalama büyümeler. Maviyle olan kısım 2003-2010 dönemi, ikinci kısım da 2011-2015 dönemi. Niye 2010'dan ayırıyorum? Seride kırılma var 2010'da yani bu, seriyle alakalı bir şey, Hükûmet performansıyla alakalı bir şey değil. Yani, 2010'a kadar seri böyle küçük küçük artışlarla gelirken, ondan sonra bir "jump" etmeye başlıyor, o yüzden ayırıyorum.
Eski seriye göre yani bundan on beş gün öncesine kadar, Türkiye'deki bütün akademisyenler, siyasetçiler, kurumlar, uluslararası kuruluşlar, bütün uzmanlar "Türkiye 2010 sonrası bir yavaşlama dönemine girdi, bu yavaşlamadan çıkarılması için şunlar yapılması lazım, bunlar yapılması lazım." diye politikalar üretiyordu değil mi? Sayın Başbakan, işte, paketler açıklıyor, birtakım işler yapılıyordu, her ne kadar uygulamaya geçmese de. Meğer şimdi, yeni seride böyle bir şeye gerek yokmuş arkadaşlar. Şu ikinci kısım yeni seri. Bakın, şu kısımda, mavi yine, 2003-2010 dönemi büyümeleri, tamam mı? Rakamların çok önemi yok ama okuyayım: 5,1; yeni seride ikinci dönem yani ilk dönem 4,9'dan 5,1'e revize ediliyor. Normal, olabilir; 0,2 puan değişiklik olur. Ama ikinci kısım 4,4'ten 7,1'e revize ediliyor arkadaşlar. Bunun anlamı ne biliyor musunuz? Bunun anlamı şu: Yani, büyümeyi artırmaya çalışan politikaların hepsi yanlışmış, yanlış politikalarmış, meğer Türkiye'de büyüme zaten 2010 sonrası fırlamış. Hatta yapmamız gereken şey şu: Cari açığı düşürmek için şu anda belki büyümede frene basılması gerekir. Bu verilerin söylediği şeyi söylüyorum. Gerçek hayat böyle mi? Değil. Yani bu, vicdan sahibi herkesin göreceği bir şey.
Bakın, politikaları kökten değiştirmek gerekiyor şu grafiğe göre. Şu grafik yetiyor aslında ama ben biraz daha, Maliye Bakanlığının ve Maliye bürokrasisinin de işini kolaylaştırmak için, belki onlar bu analizleri yapmamışlardır diye, birkaç da bütçe gelirleriyle ilgili, Sayın Müsteşar takip ediyordur herhâlde, Gelir İdaresi Başkanı da takip ediyordur...
Evet, Sayın Gelir İdaresi Başkanını bir rahat bırakabilir miyiz. Yani Bakan yok, hiç olmazsa bürokratlarına anlatalım efendim.
Şu, merkezi yönetim bütçesi Sayın Müsteşarım, toplam gelirleri. Burada mavi olan -eski seride- millî gelire oranlar. İstirham ediyorum, bir trendine bakın. Yani şurası kırılma yılı yine, öncesini çok fazla görmeyin. Serideki kırılmadan önce bu grafiğe bakan birisi ne der? "Türkiye'de bütçe gelirleri, millî gelire oranları -eski seriye göre, maviyi söylüyorum- evet yani zikzak var ama artıyor aslında istikrarlı bir şekilde." Yani oradan bir trend çizgisi alsanız, yukarıya doğru gösterir. Şimdiki seri diyor ki: "Hayır efendim -şuradan sonra- tam tersine, yukarıya doğru gidiş yok, aşağıya doğru iniş var."
Şimdi, burada politikalarınızı, bütün politikalarınızı değiştirmeniz gerekiyor şu yeni seri ve eski seri ayrımında. Bunun aynısını vergi gelirleri için görebiliriz -şu anda vergi olduğu için konumuz- vergi gelirlerinde de aynı şey var. Eski seride vergi gelirlerinin millî gelir içerisindeki payı yukarıya doğru artarken şimdiki seri diyor ki: "Hayır, tam tersine, verginin millî gelir içerisindeki payı düşüyor, sizin vergileri artırmanız gerekir." Şimdi, hiçbir şey yokmuş gibi davranabilir miyiz? Ben onu söylüyorum. Diyorum ki harcamaya da bakalım, harcama da enteresan. Eski seride harcamaların arttığını görüyoruz 2010 sonrasında, yeni seri diyor ki: "Hayır, harcamalar artmıyor, tam tersine düşüyor." Ya, şimdi, Türkiye o yüzden pusulasını kaybetti diyorum. Bu harcama artıyor mu, artmıyor mu? Biz harcamayı önümüzdeki dönemde artıracak mıyız; makroekonomik istikrarı sağlamak açısından, bu ülkenin büyümesini sağlamak açısından, bu ülkenin ihtiyaçlarını görmek açısından artıracak mıyız, azaltacak mıyız, ne yapacağız? Var mı bir fikrimiz? Yok.
O yüzden, politika dokümanlarının ya hepsini çöpe atın ya da bu seriyi çekin. Yani bu ikisini aynı anda sürdürmek... "Efendim, seri iyidir, o politikalara da devam." diyemezsiniz, Türkiye'ye çok büyük zarar verilir.
Başka ifade edeceğim hususlar da var; kayıt dışı konusunu söyleyeyim. Revizyonların bir gerekçesi de "Kayıt dışı ekonomiyi daha fazla kapsıyoruz." diyor TÜİK. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz? Son dönemde kayıt dışı ekonomi artıyor demektir, bunun itirafıdır. Niye? Çünkü daha önceki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Devamla) - ...dönemlerde de daha iyi kapsadığınız zaman yani son dönemde millî gelirde çok artış oluyorsa demek ki bizim görmediğimiz kayıt dışı ekonomi çok fazla artmış. Bunu da şimdi yeni seride kapsadığımız için millî gelirimiz büyüdü. Kayıt dışı ekonominin, ben, zaten artıyor olduğunu buradan hep iddia ediyordum, Maliye Bakanı "Azalıyor." diyordu; TÜİK de tabii, burada benim argümanımı doğrulamış oldu. Bunu da sizlere arz etmek istedim.
Saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)