GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 447 sıra sayılı Anayasa Değişiklik Teklifi'nin görüşmelerinin yapılmasının Anayasa'ya aykırı olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:09.01.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; usul tartışması üzerine iktidar adına söz alan, iktidar partisi adına söz alan hatip, birçok şeyin burada milletin iradesinin belirlediği biçimde ve mecrada ilerlediğini ifade etti. Komisyonda bir tek kendisi bulunmadı, farklı partilerden çok farklı yasama organı üyeleri bulundu ve hiçbir şekilde iktidar partisinin hatibinin söylediği gibi de cereyan etmedi.

Şuradan hareketle, birçok usul hatası yapılarak ve yerleşik ilkeler, İç Tüzük çiğnenerek Komisyon görüşmeleri yapılarak bugüne gelinmiştir. Düşünün, günde kesintisiz on beş-on altı saat çalışma koşullarında yangından mal kaçırılır gibi bir Komisyon süreci işletilmiştir. İktidar partisinin önergeleri Komisyon üyelerine dağıtılmadan, iktidar partisinin sunmuş olduğu önergelerin içeriği bilinmeden oylamalar yapıldı mı yapılmadı mı? Bunlar Komisyonda yaşandı mı yaşanmadı mı?

Yine, Anayasa'nın 10'uncu maddesi dördüncü fıkrada "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz." deniliyor. Şimdi, hazırlanan 18 maddelik metin bir kişiye ve zümreye imtiyaz tanıyor mu tanımıyor mu?

Bir diğer husus, efendim, her şey milletin gözünün önünde cereyan ediyormuş. Her şey milletin gözünün önünden kaçırılarak işletilmeye ve yangından mal kaçırılmaya çalışılarak yürütülüyor. Öyleyse, Komisyonun bir dakikası bile televizyonlarda yayınlandı mı? Veya Genel Kurulda tartışmaya başlanacağı bugünden itibaren, ısrarla muhalefet partilerinin, televizyonlarda yayınlanması hususundaki önerileri neden iktidar tarafından kabul edilmiyor?

Bir diğer husus, şunu söyleyelim: Bakın, burada öyle millet iradesi istikametinde falan ilerleyen bir süreç yok. İktidar partisi kuru bir çoğunlukçuluk yaparak bu süreci yürütmeye çalışıyor.

Yine, eğer TV yayınları için söyleniyorsa, merkezî yönetim bütçeleri sadece bu toplumun bir yıllık bütçe hakkıyla alakalı olduğu için televizyonda canlı yayınlanır, kesintisiz. Peki, onlarca yıl bu ülkeyi geriye götürecek, onlarca yıl bu ülkenin kaderini etkileyebilecek bu görüşmeler neden milletin gözünden kaçırılıyor ve kesintisiz canlı yayın talepleri cevapsız bırakılıyor?

Bir diğeri: Bakın, bu 18 maddelik teklif öyle bir facia içeriğe sahiptir ki şimdi Komisyon Başkanımız Mustafa Hoca'ya ve Sayın Bakanımıza soruyorum: Şimdi, şu metinde, yeni Cumhurbaşkanı nasıl bir yemin edecek Sayın Hocam? Şimdi, Cumhurbaşkanının yemin metni değişiyor mu? Değişmiyor. Peki, Anayasa'nın 103'üncü maddesindeki Cumhurbaşkanı yemin metni ne diyor? Son bölümünü okuyorum: "Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek..." Partili oluyor, neyin tarafsızlığı? Şimdi, bu metin değişmeden şu 18 maddelik metin geçerse biri biriyle çelişiktir, açık. Şimdi, düşünün, bir rejim değişiyor, Cumhurbaşkanının statüsü değişiyor, Cumhurbaşkanı partili oluyor ama metin hâlâ partisiz Cumhurbaşkanı yemin metni üzerinden işleyecek. Buyurun Sayın Hocam, neden bu düşünülmedi? Düşünün, partili Cumhurbaşkanı partisiz Cumhurbaşkanın yeminini etmeye devam edecek.

Bu arada, yine rahmetle analım: Bugün Cemal Süreya'nın 27'nci ölüm yıl dönümü. Cemal Süreya "Kısa Türkiye Tarihi" şiirinde söylüyor, diyor ki:

"Üç anayasa

ortasında büyüdün:

Biri akasya

Biri gül

Biri zakkum."

Herhâlde Sevgili Cemal Süreya bugün yaşasaydı ona bir dördüncü mısrayı eklerdi ve dünyanın en zehirli üç bitkisini eklerdi. Bir de derdi ki: Biri de tatula, kurtboğan ve manşinel olurdu herhâlde diye söylüyorum.

Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.