GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:10.10.2012

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle bu kapalı oturum ve kapalı oturumun içeriği, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun getirdiği Danışma Kurulu önerisi, o konuyla ilgili değerli milletvekillerini bilgilendirmek istiyorum.

Bugün saat on iki civarında Grup Müdürümüz aradı ki: "Sayın Başkanım, Cumhuriyet Halk Partisinin bir grup önerisi var, saat 12.30'da da Danışma Kurulu istiyorlar." Bu grup önerisinin içeriği ne? Kapalı oturum tutanaklarının açılmasıyla ilgili.

Bakın, İç Tüzük 19'uncu madde der ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisi olağanüstü hâllerde veya bir siyasi parti grubunun istemi üzerine Meclis Başkanı yirmi dört saat içerisinde Danışma Kurulunu toplantıya çağırır."

Siyasi partiler bu grup önerisinden daha önceden haberdar olurlarsa içeriği hakkında bilgi sahibi olurlar. Maalesef, bir siyasi partinin bugün de Danışma Kuruluna katılmamasından dolayı Danışma Kurulu 19'uncu maddeye göre toplanamadığından, 63'üncü maddesi çerçevesinde bugün bu görüşmeyi yapıyoruz.

Danışma Kuruluna bu bilgi daha önceden gelse, bu konuyla ilgili siyasi partiler kendi aralarında bir ittifak kurmaya, onunla ilgili görüşmeler yapmaya kalksalar, belki bunun sonucunda ortaya çıkabilirdi. Nitekim, dün oyladığımız Anayasa değişikliğiyle ilgili, cuma günü son oylamasını yapacağımız Anayasa değişikliğinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu bu değişiklik teklifimize uygun görüş belirttiğinden dolayı devam ediyor.

Geçen hafta Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekilini ziyaretimiz sırasında, on sekiz yaşındaki kişilerin seçme hakkı varken seçilme haklarını da verme konusundaki Anayasa değişikliğimizi, Sayın Grup Başkan Vekiliyle yaptığımız görüşme çerçevesinde olumlu görüşlerini beyan ettiler.

Siyaset konuşarak, siyaset bazı fikirleri önce siyasilerin yetkilileriyle görüşerek olgunluğa ulaştırdıktan sonra yol alma işidir, yoksa her şeye karşı durma işi değildir, her şeye dayatma, diretme işi değildir, her şeye "Olmaz." deme işi değildir. İktidarıyla muhalefetiyle bazı konuları gelirsiniz, konuşursunuz, bu çerçeve doğrultusunda bir kanaat oluşturursunuz, "evet" dersiniz, "hayır" dersiniz. Ama bakın, değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili arkadaşımızın söylediği haklı, tutanakla ilgili yani özet tutanakla ilgili? Özet tutanakta ne diyor: "Şu şu konuştu, şu şunu yaptı." Ama özet tutanakla ilgili, içerik hakkında bir cümle dahi yok. Sadece kimin konuştuğu var; kaç dakika konuştuğu da yok, kaç dakika konuşma süresi verdiği de yok. Hâlbuki farklı konuşma süreleri de olabilir ama bu İç Tüzük'le alakalı değil, İç Tüzük'ün uygulanması ile alakalı bir durum. Nasıl ki komisyon raporlarının tutanaklarında komisyon başkanlıkları komisyonların özet raporlarını, yüz sayfalık komisyon raporunu beş sayfa, on sayfa gibi özet rapor hâline getirebiliyorsa, kapalı oturum tutanaklarında bunu özet rapor hâline getirip sayın milletvekillerinin bu anlamda ne anladıklarını ifade edecek bir Başkanlık Divanının kararı da ortaya çıkabilir. Bu tutanakların açıklanmasında ne var? İç Tüzük 70'inci madde bu konuyla ilgili düzenlemesini yapmış. Ne diyor 70'inci maddenin beşinci fıkrasında? "Kapalı oturum sırasındaki görüşmeler hakkında kapalı oturumda bulunanlar ve bulunma hakkına sahip olanlar tarafından hiçbir açıklama yapılamaz." Yapılırsa bunlar devlet sırrı olarak adlandırıldığından dolayı devlet sırrı hükümleri çerçevesinde cezalandırılabilir.

Bakın, değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde -az önceki söylediğim mesele İç Tüzük meselesi, İç Tüzük'ün yanlış anlaşılması, yanlış algılanması meselesi- şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin 1'inci sırasında ne var? AK PARTİ grup başkan vekillerinin verdiği İç Tüzük değişikliği önergesi var. Burada kavga çıktı, gürültü çıktı, işgal edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsü ilk defa milletvekilleri tarafından işgal edildi.

MUSA ÇAM (İzmir) - İşgal edilmedi, korundu Başkan, korundu.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - 2'nci sırada ne var? Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı var. 

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - İşgalden kurtarıldı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, işgale itiraz ediyorsunuz. İlk defa Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsü milletvekilleri tarafından işgal edildi. Niye işgal edildi? Milletvekilinin konuşmasını engellemek adına işgal edildi. Niye? Bu yanlış İç Tüzük'ün değiştirilmesi için getirilmiş teklifin burada görüşülmesini engellemek için yapılan bir işgaldi. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün haklarını kullanacaksınız ama İç Tüzük'e geldiği zaman, işinize geldiği zaman "Ben bu İç Tüzük'ü işgalle yapıyorum." diyeceksiniz, ilga edeceksiniz ama AK PARTİ İktidarıyla ilgili bir şey olduğu zaman "İç Tüzük'e aykırı hareket ediyorsunuz." diye eleştiri noktasına doğru geleceksiniz.

Bakınız, değerli milletvekilleri, bu kapalı oturum isteminde, kim isterse, 20 milletvekili, ya Hükûmet ya da bir bakanın kapalı oturum önergesi verdiği andan itibaren Başkanlık Divanının yapacağı hiçbir işlem yoktur, derhâl kapalı oturuma geçip kapalı oturum önergesinin konuşulmasına geçilmesi gerekir, İç Tüzük'ün emredici hükmü bu.

O kapalı oturum önergesinin açılması süresinde Bakanın, Hükûmetin veya 20 milletvekili içerisindeki önerge sahibinin yaptığı açıklamaya eğer milletvekilleri, Genel Kurulda bulunan milletvekilleri olumlu kanaat getirirlerse kapalı oturuma devam edilir, aksi hâlde, "Hayır." dedikleri takdirde derhâl açık oturuma geçilip o konu açık oturumda müzakere edilir.

Şimdi, son zamanlarda, 4 Ekimde, 5 Ekimde yaptığımız kapalı oturumdan sonra Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin kendilerini savunma güdüsüyle birlikte burada kapalı oturumda yapılan konuşmaları sürekli anlatma, ifşa etme gayreti içerisinde olduklarını görüyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Hangisi yapmış be, hangisi yapmış?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama bu açıklama ve ifşa etmelerinin sıkıntılarını öylesine ifade ediyorlar ki, o zaman, dediğimiz gibi, "Siz Suriye rejiminin destekçisi gibi hareket ediyorsunuz, Baas Partisinin temsilcisi gibi hareket ediyorsunuz." dediğimizde, kapalı oturumda yaptıkları konuşmaları "Hayır, biz öyle söylemedik." derken?

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Geçen gün benimle tartışan bir arkadaşınız Habertürk'te her şeyi anlattı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ?düzeltmeye çalışırken yine batıyorlar, yine aynı şekilde devam ediyorlar.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Aç o zaman, aç o zaman tutanakları, aç, niye açmıyorsun?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Az önce, bakın, az önce Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına konuşan milletvekili insanlıktan bahsetti, dedi ki: "Diyarbakır Emniyet Müdürünün insanca söylediği bir şeyi Başbakan şu şekilde eleştirdi, AK PARTİ'li milletvekilleri bu şekilde eleştirdi, şu şekilde eleştirdi." Ben ona soruyorum: Şurada insan gibi konuşurken insanlarımızı katleden o canavarları, o vahşileri kınama cesaretini niye gösteremiyorsun, onları niye lanetleyemiyorsun? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Teröristin günahsız çocukları, servis otobüsündeki evlatları, öğrencileri, yavruları katlederken, kandırdığı insanları, uyuşturduğu insanları canlı bomba hâline getirip okullara gönderirken yüreğin sızlamıyor ama teröristin öldürülmesiyle ilgili yüreğin kan ağlıyor.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Emniyet Müdürünü görevden alın o zaman.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Buna insanlık denmez, insanlık dışı hareket denir.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) -Emniyet Müdürü hâlâ görevinde.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, değerli milletvekilleri, Kandil'le ilgili, teröristle ilgili her yaptığımız hamle ve hareket maalesef bir siyasi partiyi ayağa kaldırıyor, hoplatıyor, zıplatıyor, savunma güdüsüne girdiriyor, burada teröristin savunucusu hâline düşürüyor ama Suriye'deki terörist rejimle ilgili -ki kendilerinin de altında imzasını bulduğu meşruiyetini kaybetmiş Suriye rejimiyle ilgili- yaptığımız her türlü hareket, Türkiye sınırları içerisindeki 5 günahsız insanımızı attıkları bombayla şehit eden Suriye rejimine yaptığımız her türlü hareket bugün maalesef ana muhalefet partisini de rahatsız ediyor.

Bakın, Sosyalist Enternasyonaldeki alınan kararda Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmiş ve insanlık dışı hareket etmekle suçlanmış ama ikinci hareket?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sana ne!

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - O, Suriye halkını ilgilendirir.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, değerli milletvekilleri, Kürt sorunu ile ilgili hareket? "İsrail ve Filistin sorununa benzeyen Kürt sorununa çok taraflı çözüm bulmak gerekiyor. Irak, İran, Türkiye, Suriye ve Kürt halkı ile Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar çözüm için çok taraflı bir çerçevede çalışmalı." Kim diyor bunu? Sosyalist Enternasyonal diyor. Sosyalist Enternasyonalin Başkan Yardımcılığına seçilmiş ana muhalefet partisinin altına imza attığı gerekçe de bunu diyor. Ne diyor? "Kürt sorununu uluslararası platform çözsün." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Senin gibi Oslo'da protokole imza atmıyorlar.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Siz bunu çözmeye muktedir değilsiniz, uluslararası platform çözsün." diyor.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Saçma sapan konuşma!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Türkiye'nin iç meselelerini başka platformlara götürecek şekildeki bir ana muhalefet partisi? Yazık bu ülkenin hâline.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Elitaş.