GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Anayasa değişikliği teklifi görüşmelerinin çalışma usul ve esaslarına aykırı bir tempoyla yapıldığına, Ağrı'nın Tutak Belediyesinin eş başkanlarının yerine kayyum atanmasına, 80 belediyeye el koymanın gasp olduğuna ve milletin seçiminden, oyundan korkmak anlamına geldiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:56
Tarih:12.01.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; şunu söyleyeyim: Biz, gerçekten çalışma yaşamına, esas ve usullerine aykırı bir çalışma temposuyla burada çalışıyoruz. Şöyle ki: Bu, uluslararası sözleşmelere de, ILO Sözleşmesi'ne de aykırı. Ne bir çalışma mesai saatlerimiz var ne mefhumu var. Bunun üzerine yorgunluk, psikolojik gerginlik büsbütün artıyor ve son iki gündür istemediğimiz olaylar cereyan ediyor. Buradan hareketle, şimdi, Anayasa görüşmelerinin başladığı ilk gün, Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop şunu söylüyor: "Acelemiz yok. 2019'da yürürlüğe girecek olan bir teklifi görüşüyoruz." Sayın Şentop, Sayın AKP'liler, bizim hiç acelemiz yok, Türkiye'nin hiç acelesi yok. Eğer aceleniz yok ise geceli gündüzlü, hafta içi, hafta sonu bu ne telaş, bu ne yangından mal kaçırma paniği?

Buradan hareketle söylüyorum, bir: Açılış ve kapanış saatleri doğru düzenlenmeli, burada milletvekillerinin kendi dertlerini, meramlarını, muratlarını doğru anlatabilecekleri koşullarda bu görüşmeler yürütülmelidir ve arada, örneğin dört gün çalışılır, bir gün ara verilir, beş gün çalışılır, bir gün ara verilebilir. Bunu öneriyorum.

Sayın Şentop diyor ki: "2019'da yürürlüğe girecek olan bir paketi görüşüyoruz, acelemiz yok." Eminim ki diğer partilerin hiç acelesi yoktur ama burada iktidar partisinin yangından mal kaçırmaya çalıştığı gibi bir gerçeklikle karşı karşıyayız.

Bir diğeri, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakın, hakkında hiçbir soruşturma yürümemiş, dava açılmamış, Ağrı'nın Tutak Belediyesinin eş başkanlarının yerine dün kayyum atandı. Bir soruşturma yok veya bir mülkiye müfettişinin olumsuz raporu yok. Millet iradesinden o kadar söz edenlerin, millet iradesini ayaklarının altına alarak, hiçbir zaman bir belediye seçimini kazanamayacakları yerlere karşı bu kayyum atama uygulaması bizim için gasptır. İktidar partisi gaspçılık yapıyor. Eğer bu kadar, suçladıkları kadar, belediyelerden halk memnun değilse ve millet iradesine zerre saygısı varsa bu iktidarın, buyursun, seçime gideriz. 3 büyükşehir belediyesine kayyum atandı. Buyursunlar, birinde Cumhurbaşkanı, birinde Başbakan, birinde Meclis Başkanı, bizim arkadaşlarımızın, o kadar aleyhlerinde propaganda yürütülen arkadaşlarımızın karşısında aday olsunlar. Hadi, kazanabiliyorlarsa kazansınlar. "Millet, millet, millet..." diyorsunuz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Silah olmasaydı kazanılırdı zaten. Silah ve tehditlerle nasıl oy topladığınıza ben şahidim, ben; iki yıldır ben şahidim. Kendi onurunuzla oy almadınız, silahınızla oy aldınız.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Milyonlarca oy...

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Şimdi, bu, büyük bir acizliğinizin ifadesidir.

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Kendi onurunuzla oy almadınız, silahınızla oy aldınız.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Siz eğer örgütsel silahlı gerçekliğe bir üstünlük kaybetmişseniz o zaman bu sizin acizliğinizdir. Seçimlerde silah milah olmaz, her yerde askerin polisin etkinliği vardır. Tekrar söylüyorum: Soruşturma, kovuşturma, dava olmayan belediye başkanlarına kayyum atamak millet iradesine saygısızlıktır, onun iradesini tanımamadır.

Seçime gitmemenizin nedeni ise o milletten nasıl bir tokat yiyeceğinizin farkında oluşunuzdandır. Bu getirmek istediğiniz rejim de son iki yılda işlenmiş olan, hesabı verilmeyecek olan suç ve günahların üstünü yeni bir rejimle kapatarak hesap verilebilirlikten, sorgulanmaktan, yargılanmaktan duyulan hezeyan ve korkudan başka bir şey değildir. Bunu özellikle ifade etmek isterim.

Ya değilse, 80 belediyeye el koymak gasptan başka bir şey değildir, milletin seçiminden, oyundan, demokrasisinden, meşruiyetinden korkmaktan başka hiçbir anlama gelmiyor. İktidar, güç getiremediği yerlerde gayrimeşru yöntemlere başvurmaya devam ediyor diyorum.

Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)