| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 12.01.2017 |
MHP GRUBU ADINA MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 447 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, sizleri ve ekranları başında bizleri izleyen aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, herhâlde yorgunluktan olsa gerek, madde üzerinde değil, önerge üzerinde konuştuğumuzu söyledi ama...
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 6'ncı maddesi Anayasa'nın 98'inci maddesinde değişiklikler yapmaktadır. 6'ncı maddeyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim görevi ve yetkisini nasıl kullanacağı açıkça ifade edilmektedir. Mevcut Anayasa'mızdaki düzenleme ile bu paketle yapılan düzenleme arasındaki tek farklılık, gensorunun denetim mekanizmasından çıkarılmasıdır. Kanun teklifiyle, yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı halk tarafından doğrudan seçildiği için işin tabiatı gereği hem güven oylaması hem de gensoru müessesesi ortadan kalkmaktadır. Çünkü, halk tarafından doğrudan seçilen yürütmeyle ilgili olarak güvenoyu ve gensoru müessesesinin yeniden tartışılmasının bir anlamı kalmamıştır. Ancak, bunun ötesinde, mevcut Anayasa'mızda olduğu gibi milletvekillerinin yazılı soru sorarak denetim hakkını kullanması bu maddeyle daha etkin hâle gelmektedir. Bu maddedeki düzenlemeye göre milletvekilleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı soru soracaklar ve soruların muhatapları bu sorulara on beş gün içerisinde cevap vermek zorundadırlar. Hâlbuki, mevcut Anayasa'mızda herhangi bir süre belirtilmediği için, bugüne kadar, milletvekilleri olarak vatandaşlarımızın sorunlarını içeren, yapılan yanlış uygulamalara dikkat çeken sorduğumuz birçok soruya cevap alamadık. Bu süre yeni düzenlemede belirtildiği için hiç kimse milletvekillerinin aziz Türk milleti adına sorduğu soruları cevapsız bırakamayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi bu hükmün düzenlenmesi konusunda da, çalışmalar sırasında, bu maddeye katkı sağlamıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mevcut Anayasa'mızda bulunan Meclis araştırması, genel görüşme ve Meclis soruşturması usulleri de bu maddeyle tekrar düzenlenmektedir. Yani, Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim mekanizmalarının parçası olan bu hususlar yerini korumaktadır. Bu maddeye göre, bundan sonra da milletvekilleri belli bir konuda bilgi edinmek istediği takdirde genel görüşme yolunu kullanabileceklerdir. Daha önceden olduğu gibi, toplumu ve devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konu hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisinde genel görüşme yapılması bundan sonra da mümkündür ve yapılacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün olduğu gibi bundan sonra da Meclis araştırması açabilecek ve birçok konunun aydınlığa kavuşmasını sağlayabilecektir. Bu düzenlemeyle bunu engelleyen herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu düzenlemeyle, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında Meclis soruşturması yapılması ve bunların Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla Yüce Divana sevk edilmesi mümkündür. Bu durum Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim faaliyetini etkin bir şekilde sürdüreceğinin en açık göstergelerinden birisidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğer bu paket hem Gazi Meclisimizden gerekli çoğunluğu alır hem de referandumda aziz Türk milletinden de olumlu oy alırsa bu yapılan değişikliğe göre Türkiye'nin hükûmet biçimi değişmiş olacaktır. Bundan sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi yani Parlamento artık yönetimin bir parçası olmaktan ziyade tamamen yasama ve denetim birimi hâline gelecektir. Bu meyanda, 98'inci maddede düzenlenen denetim yollarının nasıl işleyeceği Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde yeniden detaylı bir şekilde düzenlenecektir.
Tabii ki, İç Tüzük, bugün de olduğu gibi Meclisin çalışmaları bakımından çok önemli bir metindir. Meclisin çalışma yöntemi, 98'inci maddede belirtilen bu denetim yollarının nasıl kullanılacağı İç Tüzük'te daha detaylı bir şekilde düzenlenecek, yer bulacaktır. Çünkü, Anayasa metni bu manada genel bir çerçeve çizmektedir. Bu yetkilerin nasıl kullanılacağı İç Tüzük'te bütün teferruatlarıyla yer alacaktır. Hangi konularda soru sorulabileceği ya da hangi konularda soru sorulamayacağı bugünkü İç Tüzük'ümüzde de vardır ama yeni yapılacak İç Tüzük'te de bunların detayları elbette ki yer bulacaktır.
Yine, Meclis soruşturmasının hangi hâllerde gündeme getirileceği, Meclis soruşturma komisyonunun nasıl oluşturulacağı, komisyonun çalışma sürelerinin ne kadar olacağı, bununla ilgili sürecin nasıl işletileceği gibi detaylar da Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde bütün teferruatıyla düzenlenecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis araştırma komisyonlarının nasıl kurulacağı, Meclis araştırma komisyonunun geçmişteki tecrübelerimiz de dikkate alınarak hangi yetkilerle donatılacağı, Meclis araştırması konusunda komisyonun hangi usullerle çalışacağı, komisyonun çalışma süresi ve komisyonun karar alma süreci detaylarıyla yeni İç Tüzük'te yer bulacaktır. Geçmiş tecrübelerimiz göstermektedir ki araştırma komisyonu kurulsa dahi mevcut durumda komisyonun nihai hedefine ulaşması konusunda birtakım engellerin olduğu şeklindedir. Yani, yeni İç Tüzük'te Meclis araştırması yoluyla yapılacak denetimin daha etkin hâle getirilmesi de bu vesileyle sağlanacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 447 sayılı Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesiyle yeniden düzenlenen Anayasa'mızın 98'inci maddesiyle ilgili endişeler daha çok varsayımlarla ilgilidir. Efendim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin birlikte yapılacağı, dolayısıyla Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisinin Parlamentodaki kahir ekseriyeti de elde edeceği varsayımıyla bu madde üzerinde çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır. Ancak bu tartışmalar çerçevesinde Türk milletinin feraseti göz ardı edilmektedir. Türk milletinin ferasetinin ne kadar güçlü olduğunu unutanlar varsa 15 Temmuz gecesine dönüp bir bakmalarını tavsiye ediyoruz.
15 Temmuzda Türkiye'yi bir kaosa, iç savaşa sürüklemek isteyen binlerce haine karşı Türk milleti nasıl bir olmuştur, nasıl beraber olmuştur, nasıl iri olmuştur, nasıl diri olmuştur ve 15 Temmuz gecesini planlayan hainlerin kafasına bu kalleş planları nasıl geçirmiştir bakmalarında fayda vardır. 15 Temmuz gecesi Türk milletine kefen biçmek isteyen hainlerin bugün nerede olduğuna da herkesin dönüp bir bakmasında fayda vardır.
Türkiye'nin, aziz Türk milletinin yaşadığı demokrasi süreci içerisinde edindiği demokratik tecrübe ve milletimizin demokrasiye olan bağlılığı, bugüne kadar demokrasiye nasıl sahip çıktığı, bundan sonra da demokrasiye nasıl sahip çıkacağının en açık göstergesidir. Bundan sonra da Türkiye'de demokrasiden uzaklaşma eğilimlerine Türk milletinin fırsat vermeyeceği kanaatinde olduğumu da ifade etmek istiyorum.
Yine, bu Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak son sözü yüce Türk milletinin söyleyeceğini de hiç kimse unutmasın. Bu sebeple her zaman söylediğimiz gibi, Türk milletinin ferasetiyle vereceği kararın başımızın üzerinde yeri vardır. Milletimizin bugüne kadar verdiği bütün kararlara Milliyetçi Hareket Partisi olarak saygı duyduk. Bundan sonra da milletimizin vereceği bütün kararlara saygı duyacağımızı hem Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli hem de bütün parti sözcülerimiz defalarca dile getirmiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle Anayasa değişiklik paketinin ülkemiz, milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi ve ekranları başında bizi seyreden aziz vatandaşlarımızı saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)