GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:10.10.2012

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Toplu İş İlişkileri Kanunu'nun 11'inci maddesi üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz önergeyle ilgili konuşmak için söz almış bulunuyorum.

11'inci maddede açıkça görüldüğü gibi, ILO sözleşmelerinde ve Avrupa Birliği anlaşmalarında sıkça bizim eleştiri aldığımız konulardan bir tanesi. Sendikaların dış denetime tabi tutulmaları, kendi iç işleyişlerinde serbestlik ilkesinin ortadan kaldırılması nedeniyle biz ILO sözleşmelerine göre eleştiriliyoruz ancak bu vesayetçi anlayış bu metinle devam ediyor. Sendikaların yeminli mali müşavirler tarafından iki yılda bir kontrol edilmesi gündeme getiriliyor. Bu demektir ki sendikalara güvenilmiyor, sendikaların denetici kurullarına, denetmen kurullarına güvenilmiyor, dışarıdan bir denetim mekanizması getirilmiştir. Bu, gerçekten sendikalarımıza, kitle örgütlerimize ciddi bir saygısızlıktır, güvensizliktir. Diğer yandan, ILO sözleşmesine göre sürekli aldığımız eleştiriler nedeniyle de bizim söylediğimiz şekilde, önergemiz doğrultusunda, bu metinden yeminli mali müşavirlerin kontrolünün çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz, önergemizin de kabul edilmesini diliyoruz.

Sevgili milletvekilleri, bunun yanında, 31 Ocak 2012 tarihi itibarıyla bu tasarı Meclise gelmiş ancak dokuz aydır bu tasarı ne yazık ki Meclisten çıkarılamadı ve bu nedenle de yüz binlerce işçimiz toplu iş sözleşmesini yapamadı, mağdur oldu. Bu Hükûmet "MİT Kanunu"nu yani Oslo'da görüşme yapan Hakan Fidan'ı yargının elinden kurtarmak için üç beş günde kanun çıkardı, eğitim sistemini kökünden değiştiren "4+4+4 Yasası"nı komisyonlarda bile görüştürmeksizin çok kısa bir zamanda çıkardı ama yüz binlerce işçimizi etkileyen, onların haklarını etkileyen bu tasarı dokuz ay Mecliste bekletildi. Bunu, artık bütün işçilerimizin ve bizi izleyen sendikalarımızın dikkate almasını ve bundan sonra, bu konuda gereken cevabın verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Sayın milletvekilleri, bunun yanında, bu yasa tasarısı yapılırken gerekçesinde örgütlenme, grev ve toplu sözleşme, sendikal haklar açısından imzalanmış olan ILO ve Avrupa Birliği sözleşmelerine uyum sağlanması amacıyla yapıldığı ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, grev yasaklarının önündeki engellerin kaldırılması amacıyla bu tasarının düzenlendiği söylenmektedir. Ama ne yazık ki hem örgütlenme hem grev yasakları hem de güvenceler konusunda o normları yakalayabilmiş durumda değiliz, sadece kenarından dolaşmışız ama gerçek anlamda o normları yakalayabilmiş değiliz. Ben birkaç tane örnek vermek istiyorum size.

Sevgili arkadaşlar, 23'üncü maddenin ikinci fıkrasında sendika yöneticileriyle ilgili şöyle bir düzenleme var, deniyor ki: "Eğer sendika yöneticileri iş yerinden ayrılırlarsa sendika yöneticiliğini yapmak için, iş akitleri askıya alınır." Sendika yöneticilikleri bittiği takdirde de bir ay içerisinde işe girmek için yeniden talepte bulunduklarında, eski düzenlemede? Bakın, hiç beğenmediğimiz, "Darbe hukukunun sonucudur." dediğimiz 2821 sayılı Yasa'da bu konuda "Sendika yöneticilerinin işe geri alınması zorunludur." denmesine rağmen, bu düzenlemede "Zorunludur ama işe alınmadığı takdirde de yine İş Yasası hükümlerine göre işe iade davası açılabilir." deniyor. Yani sendika yöneticilerinin hakları ortadan kaldırılmış oluyor, güvenceleri ortadan kaldırılmış oluyor. Böylesi bir düzenlemeyle bundan sonra sendikalar kendilerine yönetici dahi bulamayacaklar.

İş yeri temsilcileriyle ilgili daha olumlu bir düzenleme var. İş yeri temsilcileri işten çıkarıldıkları takdirde, işe iade davalarını kazandıklarında eğer işveren geri almazsa bu süre içerisinde, iş yeri temsilcilikleri devam ettiği sürece onların maaşları ödenmeye, ücretleri ödenmeye devam ediyor. Ama yöneticiler için, yani iş yerinden profesyonel sendikacılık yapmak için, örneğin genel olarak, sendikanın başkanı bu sendikal örgütlenmeyi yapmak için iş yerinden ayrılmak durumunda kaldığında, bunların güvenceleri ortadan kaldırılıyor sevgili arkadaşlar. Şu anda ileri demokrasinin karşımıza çıkardığı maddeler bunlar mıdır?

Sevgili arkadaşlar, bir de bunun yanında, şuna değinmek istiyorum: Şimdi, biraz önce arkadaşlarımız bir çizelge sundular "İşte baraj böyle olunca şu kadar, şu kadar sendika bunun dışında kalacak." dediler. Arkadaşlar, dışında kalacak o bütün sendikalar hangi sendikalar biliyor musunuz? Kamu iş yeri sendikaları. Özel iş yerlerinde artık sendikalaşma neredeyse mümkün değil.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.