| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 12.01.2017 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Genel Kurulu ve ekranları başında bizi izleyen milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin doksan üç yıllık anayasal düzenini, devlet düzenini, yargı düzenini temellerinden sarsacak, Başbakanı ve Bakanları yok edecek, Meclisin içini boşaltıp tabelaya dönüştürecek, milletvekillerini bankamatik memuruna dönüştürecek, yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını ve yargıya olan güveni tamamen yok edecek, yargıçları ve savcıları sarayın memuru hâline getirecek, kuvvetler ayrılığını yok edecek, devletin, Meclisin ve yargının anahtarlarını tek bir kişiye teslim edecek, Türkiye'deki doksan üç yıllık toplumsal mutabakatı ve barışı bozacak, Türkiye'yi yüz yıl geriye götürecek, geri kalmış Orta Doğu ve Afrika rejimlerine dönüştürecek bir teklifi konuşuyoruz.
Değerli iktidar milletvekilleri, getirdiğiniz teklif sıradan bir teklif değil, basit bir Anayasa teklifi değil. bu teklif, çok açık ve net, bir rejim değişikliği teklifidir. Bu teklif, Anayasa'nın ilk 4 maddesinde belirtilen, değiştirilemeyen, değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerine aykırı bir tekliftir. Anayasa'nın ilk 4 maddesini arkadan dolanarak içini boşaltan bir tekliftir.
Değerli milletvekilleri, bu Meclisin, şu anda asli kurucu iktidar gibi rejimi değiştirme yetkisi yoktur. Türkiye'de şu anda toplumsal mutabakat yapılacak, meşru bir Anayasa yapılacak bir iklim ve ruh yoktur. Esasen, toplumda da böyle bir talep de yoktur. Türkiye'de şu anda maalesef büyük bir korku iklimi, büyük bir gerilim vardır. İktidarınızın hataları sonucu azan terör, tüm Türkiye'ye korku salmaktadır. Yine iktidarınız, devlet gücünü ve yargı gücünü kullanarak tüm Türkiye'ye korku salmaktadır ve tüm vatandaşlarımız maalesef korku içindedir.
Öte yandan, bu kutsal çatı altında, milletvekillerinin kabine girmelerine dahi müsaade etmeden açık oy kullanmaya zorlamalar, pullarını toplamalar, muhalefet milletvekillerini dövmeye çalışmalar ve milletvekillerini erken seçim tehdidiyle saraya itaat ettirmeye çalışmalar olmaktadır. İşte, böyle bir ortamda yapılan Anayasa Teklifi meşru bir teklif olamaz arkadaşlar. Ne olur? Gayrimeşru teklif olur. Evet, değerli arkadaşlarım, bu ortamda getirdiğiniz teklif gayrimeşru bir tekliftir. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, burada tabii ki özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Bu değişikliğin fiilî koalisyon ortakları "15 Temmuz sonrası devletin beka sorunu olduğu ortaya çıktı." diyorlar. Evet, 15 Temmuz darbe girişimi, çok şükür, milletimiz ve bu çatı altında bulunan tüm partilerin ortak çabasıyla önlenmiştir.
Bakın, devlet tüm kurumlarıyla ayaktadır, Meclisimiz şu anda olduğu gibi çalışmaktadır, yargı çalışmaktadır, güvenlik güçleri terörle mücadele etmektedir. İşte, böyle bir ortamda "Türkiye'nin beka sorunu var." demek, son derece abartıya kaçmaktadır. Aslında bu Anayasa Teklifi geçerse Türkiye'de beka sorunu çıkacaktır. İlle de bir beka sorunu arıyorsanız, işte bu Anayasa Teklifi'nin ta kendisidir beka sorunu.
Değerli milletvekilleri, bir diğer mesele de "Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasa'yı çiğniyor, fiilî bir durum var, o hâlde Anayasa'yı Sayın Cumhurbaşkanına uyduralım." deniliyor, hayatımda duyduğum en saçma laf. Demokratik ülkelerde herkes anayasayla ve hukukla bağlıdır, kimsenin anayasayı çiğneme, suç işleme özgürlüğü yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı da bir fânidir ve tüm vatandaşlarımız gibi Anayasa'yla bağlıdır ve bağlı olmak zorundadır. Değerli milletvekilleri, işte, bu değişiklik geçerse yeni ve zincirleme fiilî durumların ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır.
Çok değerli hukukçu, benim de saygı duyduğum Sayın Ahmet İyimaya, konuşmasında aynen şunu ifade etti, "Geçiş süreci, bizim en büyük öğretmenimiz olacaktır." diyerek geçiş sürecinden bahsetti. Buradan soruyorum: Bu Anayasa Teklifi neye geçiş sürecidir? Bundan sonra neye geçilecektir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika daha rica ediyorum, herkese tanıdınız bu olanağı.
BAŞKAN - Herkese tanımıyorum. On dakika olunca veriyorum da size de bir sözlerinizi toparlamanız için açayım. Bugün artık böyle oldu, bundan sonra olmaz inşallah.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bakın, Sayın Cumhurbaşkanının Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum, bir röportajında aynen şunu söyledi, "Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin yeni anayasal sisteme ihtiyacı tam olarak karşılanmıyor. Yeni anayasa ihtiyacımız, bu değişiklikten sonra çok daha güçlü hâle gelecek. Gelecekte çok farklı siyasi aktörler de yeni anayasal sistemin değişikliğinde rol alabilir." diyerek bu değişikliğin bir başlangıç olduğunu ifade etti. Peki, bundan sonraki değişiklikleri hangi aktörle yapacaksınız? Bundan sonraki hedefiniz, kâğıt üzerinde kalan Anayasa'nın ilk 4 maddesi mi?
Evet, son olarak, sözlerimi toparlıyorum, Sayın Başbakan "Sistem, Başbakanı, bakanları sistemden çıkarıyor. Başbakan yok. Biz makam, mevki delisi değiliz. Memleketin geleceği için bir Ali değil, bin Ali feda olsun." dedi. Sayın Başbakan deneyimli bir siyasetçi ama Başbakanlık koltuğu sizin babanızdan miras kalmadı, Başbakanlık koltuğunu bu millet size emaneten verdi. Siz, kendinizi saraya feda edebilirsiniz, bu, sizin bileceğiniz iş ama biz, Başbakanlık koltuğunu kimseye feda etmeyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)