| Konu: | MHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 11.10.2012 |
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye genelindeki MHP'li belediyelere karşı siyasi iktidarın uygulamaya koyduğu baskı, yıldırma, itibarsızlaştırma ve bu belediyelerin halka hizmet sunmasını engellemeye yönelik uygulamaları ve sorunlarının araştırılması için vermiş olduğumuz Meclis araştırma önergesinin gündeme alınmasına yönelik Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyeti saygı ile selamlarım.
Değerli milletvekilleri, yerel yönetimler yöre halkının ihtiyaçlarını etkin bir biçimde karşılamak üzere hizmet veren, halkın kendi seçtiği organlarca yönetilen kamu kurumlarıdır. Kamu yönetiminde halkla en yakın ilişki içerisinde olan birim yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimler yerel halkın istek ve ihtiyaçlarını yerine getirmek amacıyla oluşturulmuş tüzel kişiliklerdir. Çağımızda halkın beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verme görevinde olan kamu ve yerel yönetimler sürekli olarak yeniden yapılanma ve etkinliğini artırma çalışmalarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bir ülkenin gelişmesi, yerel yönetimlerin varlığı ve gelişme düzeyi ile yakından ilgilidir. Günümüz toplumunun yükselen değer olarak gördüğü katılımcı, şeffaf, demokratik, insan ve hizmet odaklı yönetim anlayışı vatandaşlarımızın en önemli beklentisidir.
Değerli milletvekilleri, AKP hükûmetleri döneminde muhalefet belediyelerine karşı baskı, sindirme, itibarsızlaştırma ve hizmet vermelerini engellemeye yönelik gayretlerde artış gözlenmektedir. Ağırlıklı olarak da vatandaşla bütünleşerek kaynaklar ve ihtiyaçlar dengesini oluşturup insan sevgisine dayalı çalışma esasını benimsemiş ve başarılarını her geçen gün artıran Milliyetçi Hareket Partili belediyelere karşı sistematik bir saldırı başlatılmıştır. Gün geçmiyor ki bir belediyemize, teşkilatımıza rutin belediyecilik faaliyetleri kapsamında yapılan konuşma ve görüşmeler üzerinden bir operasyon yapılmasın. Kasıtlı olarak aylarca sürdürülen müfettiş inceleme ve soruşturmaları belediyelerimizi hizmet veremez hâle getirmiştir. Dilekçe Kanunu'na aykırı olarak isimsiz, imzasız, adres bulunmayan veya sahte isim ve imzalı ihbar mektupları işleme konularak belediye yetkilileri zan altında bırakılmakta, gelecekte kullanılacak siyasi argümanlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Bilinçli bir şekilde "Çamur at, izi kalsın." mantığıyla, bu insanlar aile hayatları ve toplumsal statüleri dikkate alınmadan küçük düşürülmeye çalışılmaktadır. Gece yarıları evlerinden alınarak, çoluk çocuğunun gözleri önünde boyunları büktürülüp zorla araçlara bindirilen yöneticilerden bazılarının bu psikolojik baskıyı kaldıramadıkları müşahede edilmiştir.
Gözaltında intihar eden ve ilk duruşmada haklarında tutuksuz yargılanma kararı verilen belediye görevlilerinin varlığı dikkate alındığında, yapılan uygulamanın sadece haysiyet ve şeref cellatlığıyla açıklanamayacağı, aynı zamanda insanların hayatına kasteden rezil bir sürece dönüştüğü görülmektedir.
Ayrıca bu sürecin bir diğer amacının da partimize mensup başarılı belediye başkanlarını partimizden koparmaya çalışmak ve bunların iktidar partisine geçmesini sağlamaya yönelik tezgâhlar olduğu değerlendirilmektedir. Bu maksatla belediyelerimizin bazı mali, hukuki ve siyasi yaptırımlarla karşı karşıya bırakıldıkları tarafımızdan bilinmektedir.
Nitekim, referandum öncesi ve sonrasında bazı belediye başkanlarına rüşvet niteliğinde sözler verilerek partimizden kopartılmıştır. Ancak bu sözlerin bugüne kadar yerine getirilmediği vatandaşlarımız tarafından çok iyi bilinmektedir.
Esasen Milliyetçi Hareket Partisinin belediyecilik anlayışının özünü oluşturan temel unsur, belediye başkanının şehrin emini olduğu ve bu anlayışla kamunun bir kuruşuna dahi halel getirmeyerek, aldığı sorumluluğun gereği olarak herkese eşit mesafede duran ve hizmetin odağına insan sevgisini koyan bir anlayıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak buna aykırı işlem ve eylemlerde bulunan hiçbir yetkiliyi hoş görmeyeceğimizi ve aramızda barındırmayacağımızı defaatle kamuoyuna açıklamış bulunuyoruz.
Değerli milletvekilleri, partimizin bu Meclis araştırma önergesini vermesindeki amaç, samimi bir şekilde ve zor şartlarda hizmet üretmeye çalışan belediye başkanlarının ve belediye yetkililerinin haysiyet ve şereflerine, aile hayatlarına yönelmiş olan siyasi linç kampanyasının durdurulmasıdır. Kendi haysiyet ve şerefine düşkün olan herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. İktidar partisi, başta MHP'li belediyeler olmak üzere başarılı buldukları ve seçimle uzaklaştıramayacaklarını anladıkları birçok belediye başkanı ve meclis üyelerine yönelik bu itibarsızlaştırma çalışmalarının vatandaşlarımız nezdinde bir karşılığının olmadığını görünce çözümü Anayasa ve demokratik kurallara aykırılıklarla dolu yeni büyükşehir belediye kanunuyla belde belediyelerini kapatmakta bulmuştur.
Değerli milletvekilleri, hâlen İçişleri Komisyonunda görüşmeleri süren bu yasa tasarısı ile 1.591 belde belediyesinin bir kısmı büyükşehir kapsamına alınarak, bir kısmı da nüfusu 2 binin altında kaldığı gerekçesiyle kapatılmaktadır. Ayrıca, büyükşehir yapılan 29 ildeki il özel idareleri ile bu illerdeki 16.082 köy tüzel kişiliği kaldırılmaktadır. Getirilen bu düzenlemelerle, vatandaşın en doğal hakkı olan vatandaşa en yakın hizmet biriminden hizmet alma ve yerel yönetim sürecine katılma hakkı elinden alınarak şimdiye kadar yöneticilerin büyük fedakârlıklarla belde ve köy halkına sunduğu hizmetler engellenmektedir. Ayrıca, bugün kırsal kesime hizmet götürmede son derece uzmanlaşmış ve başarılı olmuş il özel idareleri kaldırılarak kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız bir kez daha mağdur edilmektedir. Bunun yanı sıra, çoğu, bulundukları beldenin ve ilin evlatları olan personelin geleceği belirsiz hâle getirilmekte, bu beldelerin ve illerin kendi varlığı olan her türlü taşınır ve taşınmazlara da el konularak beldenin kaderi ile oynanmaktadır. Aynı şekilde, 16.082 köy tüzel kişiliği ortadan kaldırılmaktadır. Bu düzenleme ile başta orman köylerimiz olmak üzere tüm köylerimize Anayasa ile verilen haklar ellerinden alınmaktadır.
Getirilen tasarıyla Anayasa'ya açıkça aykırı olan bu düzenlemeler yasalaşırsa vatandaşın hizmete erişimi engellenecek, vatandaşın ekonomik olarak altından kalkamayacağı yeni ve ek vergi ya da harçlarla iyice beli bükülecektir. Zaten bitme noktasına gelmiş olan tarım ve hayvancılık bu düzenlemeyle tamamen yapılamayacak hâle gelecektir.
Sonuç olarak, sadece nüfus kriteri ve siyasi rant dikkate alınarak yapılan bu düzenlemenin milletten gizlenen esas amacının ise bölgesel yönetimler vasıtasıyla federatif sisteme altyapı oluşturmak olduğu çok açıktır. Oslo'da PKK'ya verilen -İmralı canisinin yol haritası olarak Hükûmetin eline tutuşturduğu- ve Demokratik Toplum Kongresinde ilan edilen demokratik özerklik projesinin hazırlığı olan bu düzenlemeye şiddetle karşıyız.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, objektif kriterler esas alınarak yapılacak büyükşehir düzenlemesine karşı değiliz ancak AKP'nin alelacele ve ilgili taraflarla tartışılmadan, değerlendirilmeden Meclis gündemine getirdiği bu yasa büyükşehir yasası değil, bu hâliyle eyalet yasasıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılmasına, belde belediyelerinin kapatılmasına ve il özel idarelerinin lağvedilmesine karşı olduğumuzu bildirir, İktidarı ülkeyi bölünmeye götürecek bu tehlikeli düzenlemeden vazgeçmeye davet eder, yüce heyeti saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.