| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 17.01.2017 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkürler Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri, bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, yapılan bu düzenlemeyle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na geçici bir madde eklenmek suretiyle, işverenin sigorta yükü azaltılmaya çalışılmaktadır. Şimdiye kadar, aslında bunlar ve benzeri, özellikle işverene yönelik birçok avantaj getiren, böyle kanunlar getirmeye çalışıldı ama bunlar, işverene yönelik bu iyileştirmeler yapılırken maalesef çalışanlar, işçiler, emekçiler hep ihmal edildi.
Değerli milletvekilleri, bugün işçinin üzerindeki sigorta prim yükü yüzde 19,5'tur. Bundan en ufak bir indirim yapılmamaktadır ve yine, işçiler her gün, özellikle çalışma koşullarından kaynaklı olarak yaşamlarını yitiriyorlar ve zor koşullarda yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.
Değerli arkadaşlar, işverene yönelik "istihdamı artırma" adı altında bu iyileştirmeler yapılırken maalesef işçi, emekçi, hep ihmal edildi, ihmal edilmeye devem ediliyor. Ancak, şunu söylemek gerekir ki bu tür iyileştirmelerle ekonominin genel olarak iyileşebilmesi ve yatırım ortamının düzeltilebilmesi için önce ülkedeki koşulların gerçekten yatırım yapılabilir hâle getirilmesi gerekir.
Bugün ülkemizde, içeride savaş, dışarıda savaş politikası yürütülmekte ve bugün ülkemiz KHK'larla olağanüstü bir süreçle yönetilmektedir yani deyim yerindeyse siyasi istikrarsızlık, ekonomik istikrarsızlık ve yönetim kriziyle karşı karşıyadır ve böylesi bir dönemde kimse kendisini güvende görmemektedir. Bugün, belediye başkanları tutuklu, bu Parlamentonun üçüncü siyasi partisinin eş genel başkanları, milletvekilleri ve grup başkan vekilleri tutuklu, işverenler iktidar aleyhine bir cümle dahi etme cüretini kendilerinde görememektedirler ve kendilerinin ne zaman, nasıl bir ekonomik müdahaleyle karşı karşıya kalacaklarını düşünüyorlar, düşünmek zorunda bırakılıyorlar.
Değerli arkadaşlar, Hükûmet tam da böylesi olağanüstü koşullarda, bir de rejim değişikliğini gündeme getiren bir Anayasa değiştirme süreci başlatmış durumda. Böyle sivil bir süreçte, deyim yerindeyse, tüm Hükûmet yetkilileri bu koşullarda her konuştuğunda, maalesef, döviz kurları altüst olmakta, Türk lirası bugün dünyanın en fazla değer kaybeden para birimi olmaya devam ediyor. Tüm işverenlere yönelik... İstihdamı artırmaya yönelik çabalar... Maalesef, giderek işsizliğin arttığı ve bugün en zirve yaptığı bir süreçle karşı karşıyayız. Bugün işsizlik rakamları yüzde 11,8; reel olarak açıklanan rakamlar.
Değerli arkadaşlar, böylesi bir ortamda, siz yatırımcı olsanız, acaba böyle bir koşulda, bu koşulları yaşayan bir ülkede gerçekten yatırım yapmak ister misiniz? Her gün insanlarının kendilerini güvende hissetmediği, her gün başlarının belaya girebileceği, her gün gözaltına alınabileceği ya da iş yerine müdahale edilebileceği bir koşulda insanlar nasıl yatırım yapacak? Önünü göremeyen bir durumla karşı karşıya.
Değerli arkadaşlar, bu kadar işverene yönelik çalışmanıza rağmen bugün işverenler en basit girdilerini dahi, örneğin, elektrik faturalarını dahi ödeyemez duruma gelmişlerdir. En son, Gaziantep'te, bakın, orta işletmeler elektrik faturalarını ödeyemedikleri için ticaret odasına, sanayi odasına başvuruyorlar ve bugün yaptığımız düzenlemeye benzer bir düzenlemenin elektrik faturaları için yapılmasını rica ediyorlar odalardan ama maalesef odalar "Hayır, biz iletiriz, siz Ankara'ya gitmeyin." telkininde bulunuyorlar. Yani, herkesin kendisini güvensiz gördüğü böylesi bir ortamda ve biz üstüne üstlük bir de rejim değişikliğini tartıştığımız böylesi bir dönemde Hükûmet adına kim konuşursa konuşsun 18 maddelik Anayasa değişikliği taslağının burada her maddesi değiştirildiğinde doların kurunun 10 kuruş arttığı süreci yaşıyoruz.
Bu vesileyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)