| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 11.10.2012 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sağlıklı ve makul önergemize Sağlık Bakanı katılmadı. Ne diyelim, sağlık olsun!
AKP Hükûmetinin çalışma hayatıyla ilgili yaptığı uygulamalar ve düzenlemeler hep çalışanların aleyhine olmuştur. Ülkemizde yüz binlerce işçi, iş güvencesi olmaksızın uzun çalışma süreleri ve ağır çalışma koşullarında, çoğu asgari ücretin bile altında bir ücretle taşeron işçisi olarak çalıştırılmaktadır. Sayın Çalışma Bakanı, "Taşeronluk kölelik gibi, bu, kabul edilemez." diyor. Sanki, bu sömürü düzenini, bu kölelik sistemini uygulayanlar kendileri değil. Orta Çağ zihniyetini hortlatan, taşeronlaşmayı politikasının esası olarak uygulayan AKP Hükûmetinin ta kendisidir.
Çalışma Bakanı taşeron işçiler konusunda çalışma yapıldığını söylüyor ama bu tasarıda da bir şey yok. Bırakın Sayın Çalışma Bakanını, ülkemizde bizzat Sayın Başbakanın verdiği sözler boş çıkıyor. 2005 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü kapatılırken Sayın Başbakan "İl özel idaresine devredilen işçilerin sadece işvereni değişecek, bunun dışında başka bir sorun yaşamayacaklar, kefili benim." demiştir. Bu sözlere rağmen, 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı torba kanun ile işçiler yerlerinden yurtlarından edilmiş, iş yerleri değiştirilmiştir.
Şimdi de AKP Hükûmeti 29 il özel idaresini ve 1.591 belde belediyesini kapatma ve yine işçileri sürgün etme hazırlığı içerisindedir. Ne oldu Sayın Başbakanın verdiği kefalete? Başbakanın kefaletinin hiç mi hükmü yok? Kapatılan il özel idareleri ve belediye çalışanları yine sürgün edilecek, yine mağdur edilecektir.
Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmetinin büyükşehir belediyelerine dair tasarısı ile Konya'ya da yazık edilecektir. Konya İl Özel İdaresi kapatılmaktadır. 168 belde belediyemiz kapatılarak mahalleleri ilçe belediyesine bağlanmakta, böylelikle her birinin tarihi ve şerefli geçmişi olan 168 beldemiz adı ile birlikte tarihe gömülmektedir. 584 köyümüz de mahalle hâline getirilmektedir. Bu durum mevcut köy ve beldelerimizin daha da boşalmasına yol açacak, göçü daha da hızlandıracaktır. Yüz ölçümü bir çok ülkeden daha büyük olan, bir ucundan öbür ucu 400 kilometreyi aşan Konya'da kamu hizmetlerinde ciddi aksamalar yaşanacaktır. Beldesindeki belediyesi kapatılan vatandaş sorununu, derdini kime anlatacak? Bu tasarı Konya'ya hiçbir şey vermemektedir ama Konya'dan çok şey götürecektir.
Geçen yıl KOP Bölge Kalkınma İdaresi kuruldu ancak söz konusu tasarıyla kurulacak olan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi KOP idaresinin yetkilerini almakta, hatta büyükşehir belediyesinin yetkilerini de kapsamaktadır. Bu durumda yaşanacak yetki çatışması ve karmaşıklık nedeniyle olan Konya'ya ve Konyalıya olacak. Ayrıca, mevcut büyükşehir belediyesi Konya merkezinde dahi başta şehir içi ulaşım olmak üzere yaşanan sorunların üstesinden gelememektedir. Nasıl olacak da Konya merkezden 150-200 kilometre uzaktaki Taşkent'in, Derebucak'ın, Çeltik'in, Kulu'nun, Halkapınar'ın mahalle yapılacak beldeleri ve köylerine yerel hizmetler sağlıklı olarak sunulabilecektir? Konyalılar kamu hizmetlerini yeterince ve zamanında alamayacağı gibi bir çok mali külfetiyle de karşı karşıya kalacaktır. Yeni veya yüksek oranlı vergi, resim, harç, katılım payı, aidat gibi bir çok kanuni yükümlülüğe muhatap kalınacaktır. Bunlardan bazılarının beş yıl süreyle uygulanmaması ya da indirimli uygulanması çare olmayacaktır.
584 köyümüz var. Artık suya para ödeyecek, elektriği pahalı ödeyecek, emlak vergisi, çöp vergisi, katılım payı, oda aidatı gibi ödemelerle karşılaşacaktır. Köylümüz bunları nasıl ödeyecek, Hükûmetin umurunda bile değildir.
Uyarıyorum, birilerinin gizli emelleri, şahsi ihtirasları uğruna bu düzenlemeye mevcut hâliyle destek verenler bunun hesabını asla veremezler.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.