GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:7
Tarih:11.10.2012

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yasanın 27'nci maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Getirdiğimiz önergeyle 1'inci fıkrada iş yeri sendika temsilcilerinin sayılarının günümüz koşullarına göre artırılması teklif edilmiştir. Yasada belirtilen rakamların üzerine 1 ilave suretiyle önergemiz verilmiştir. Ayrıca, 3'üncü fıkrada sendika temsilcilerinin görevlerine, iş yerindeki kanun dışı uygulamalara yönelik, Çalışma Bakanlığına başvuru hak ve yükümlülüğü getirilmiştir. Son olarak, 4'üncü fıkrada, çok soyut bir kavram olan "iş yeri disiplini" kavramı fıkranın metninden çıkartılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce benim de tanık olduğum şekilde, Sayın Bakanın yanımıza kadar gelerek bir mutabakatın sağlanmak üzere olduğunu bildirmesini işçiler adına, sendikalar adına sevinçle karşılamış olmamıza karşın, bir anda gelen önergeyle Sayın Bakanın az önce verdiği sözden çark etmesini gerçekten devlet ciddiyetiyle ve özellikle sendikalara ve işçilere karşı yapılmış son derece büyük bir haksızlık olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Sayın Bakana, gerçekten, bir anda yaptığı bu tavır değişikliğiyle büyük bir güven bunalımı duyduğumu da özellikle huzurlarınızda belirtmek istiyorum.

Niçin böyle oldu Değerli Bakanım? Yani, zaten iktidarınız döneminde hep kaybeden taraf çalışanlar oldu. Peş peşe çıkarılan yasalarla çalışanların uğruna yıllarca âdeta savaşarak elde ettikleri haklar bir bir geri alındı, bu haklar gasbedildi, hep çalışanları mağdur eden değişiklikler yapıldı ve bu değişiklikler ne yazık ki Meclisteki çoğunluğunuza dayanarak "Ben yaparım olur biter." anlayışla yapıldı. Böyle bir haksızlığa niçin gerek duyuyorsunuz? İktidar, toplumun bütün katmanlarını, sendikaları, meslek odalarını, sivil toplum örgütlerinin hiçbirinin görüşlerini dikkate almıyor, onları neredeyse adam yerine koymuyor.

Değerli milletvekilleri, AKP'nin birinci hedefinin iş yaşamını güvencesiz kılmak olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Çalışanların sahip olduğu en önemli hak olan iş güvencesi hakkı AKP tarafından gasbedilmiştir. Bu yasa, AKP açısından, taşeronluk düzeni için güvencedir. Bu yasayla insan onuruna yaraşır çalışma koşulları sağlanamaz. Bu yasa ile taşeron köleliği devam edecektir. Güvenceli çalışma ve sendikal haklar herkes için eşit koşullarda sağlanmayacaktır. İş yerinde barış, toplumda barış sağlanmayacaktır. İş hayatında ayrımcılığa son vermek mümkün olmayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; elbet iktidar böyle yaparak kendi kendisini ve dayandığı güçleri belki bir ölçüde tatmin ediyor ama ne yazık ki yapılan bu değişikliklerle Avrupa'yı ve Türkiye'yi yakından izleyen bütün sivil kurumları asla memnun edemiyorsunuz. Bakın, önceki gün yayımlanan Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda, Türkiye neredeyse her alanda perişan edilmiştir değerli arkadaşlarım, her alanda çok ciddi eleştiriler yöneltilmiştir. İnsan hakları alanında, demokrasi alanında, iş yaşamında, kadın erkek eşitliğinde, yargı konusunda, bütün alanlarda Türkiye sınıfta kalmıştır. İşçi hakları ve sendikal haklar da Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda önemli ölçüde yer tutmuştur ve şu ana kadar yapılan tüm değişikliklerin Avrupa ve ILO standartlarıyla uyumlu olmadığı Avrupa Birliği İlerleme Raporu'na girmiştir.

Değerli Bakanım, sizler bunları görmüyor musunuz, bunları incelemiyor musunuz, okumuyor musunuz? Sizler Türkiye'deki insanları her şeyden anlamaz zannediyorsunuz ama Avrupa'nın bu konuları yakından takip ettiğini bilmiyor musunuz?

Yine, bakın, Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda sendikal tarafından yapılan toplu eylemlerin birçok kısıtlamaya maruz kaldığı ifade ediliyor, tıpkı bir iki gün önce DİSK sendikasının yaptığı eylemin biber gazıyla püskürtülmesi ve herkesin bundan etkilenmesi gibi.

Değerli milletvekilleri, bakın, elimde bir polis tutanağı var. Bu polis tutanağında, yakalanan bir kişiye sorulan soruları ben size söylüyorum. Deniyor ki o kişiye: "Falanca gün katıldığın eylemde, çalışma koşullarını, maaş ücretlerini ve gözaltılarını protesto ettin. Niçin bu eyleme katıldın?" Bu ve buna benzeri sorular soruluyor. Bu ve buna benzeri sorular sorulunca Avrupa Birliği de Türkiye'yi sınıfta bırakıyor ve bu yüzden de bizlerle birlikte, aynı dönemde Avrupa Birliği müzakere sürecine katılan Hırvatistan Avrupa Birliğine tam üye oluyor ama Türkiye daha, 33 fasıldan 13'ünü ancak açabiliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LEVENT GÖK (Devamla) - Değerli Başkanım, sayın milletvekilleri; bu yasayla, işçilere tanınan bütün hakların gasbedildiğini tekrar sizlere hatırlatıyor, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.