| Konu: | ANTALYA MİLLETVEKİLİ MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU?NUN ŞAHSINA VE CUMHURİYET HALK PARTİSİNE SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 12.10.2012 |
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, çok üzüntülü olduğumu ifade edeyim. Sayın Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde iki yıl Başkanlık yaptı ve şimdi birtakım ithamlarda bulundu. Rahmetli annem o zaman hastaydı, gidemedim fakat bütün komisyonlarda, Sayın Çavuşoğlu'nun başkan olması için imza toplayan bir Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekiliyim ve kendisi de bana, kürsüden -seçildikten sonra- teşekkür konuşması yaparken ismimi zikrederek teşekkür etti.
Değerli arkadaşlarım, yani hafızayı biraz şaşırıyorsunuz onun için hatırlatmak istiyorum. Tabii, üzgünüm, şu açıdan üzgünüm: Bu üç dönem sizi çok sıkmaya başladı değerli arkadaşlarım. Keşke bu Tüzük'ü bu şekilde yapmasaydınız. Bunların temelinde bu yatıyor. Yani milletvekilliği dışında başka bir siyasi pozisyon elde etmek için atraksiyonlar başlıyor ve siyaseten şu ana kadar çizdiği çizginin dışında birtakım davranışlar ortaya çıkıyor. Sayın Çavuşoğlu'na bunu hiç -kendisi arkadaşımdır- yakıştıramadım. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili, Türkiye'nin ulusal çıkarları dışında, hiçbir şekilde Avrupa Konseyinin hiçbir noktasında bir eylem ve davranışta bulunmamıştır; dün de, bugün de. (CHP sıralarından alkışlar)
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Bu ne?
HALUK KOÇ (Devamla) - Şimdi, tutuklu milletvekillerine gelince, imzaları Gülsün Hanım ve ben topladım ve "Türkiye düşmanı." diye ifade ettiği kişiler, Sayın Çavuşoğlu'nun Antalya'ya özel davet ederek ağırladığı kişilerdir. Ağırladığı kişilerdir özel otellerde. (CHP sıralarından "Ooo" sesleri)
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Ben Fransızları hiç ağırlamadım.
HALUK KOÇ (Devamla) - Sayın Çavuşoğlu Avrupa Konseyinde lobiciliği çok iyi öğrenmiş. Eğer siyaseten başka bir pozisyon elde edemezsen Mevlüt Kardeşim, bak, belli ülkelerin, deneyiminle, siyasi lobiciliğini yapabilirsin. Bu çok ağır bir ithamdır; sözlerinin üzerine bunu söylemek zorunda kaldım.
Denetim Komisyonunda Türkiye Raporu görüşülüyor. Evet, İngilizce bilmeyen bir Fransız senatör, sosyalist senatör Türkiye Raportörü. Çok daha rahat anlaşabiliyoruz kendisiyle. İktidar grubundan Sayın Memecan Denetim Komisyonunda, muhalefet grubundan da ben. Kapalı toplantı orası, dışarıya bilgi verilmiyor.
Benim söylediğim şudur: Ülkem hakkında eleştirilerde bulunmak zorundayım ama bunlar, demokrasinin evrensel kurallar içerisinde Türkiye'de gelişmesine katkıda bulunacağına inandığım için yaptığım eleştirilerdir.
Ne söyleyecektim Sayın Çavuşoğlu? "Milletvekilleri haksız yere tutuklu değiller." mi diyecektim? Yargı bağımsızlığının içinin boşaldığını söylemeyecek miydi? Türkiye'de hapiste öğrencilerin olduğunu söylemeyecek miydim? Tutuklu gazetecilerin olduğunu söylemeyecek miydim? Yargının, tek başına bir iktidardaki kişinin egemenliği altına girdiğini söylemeyecek miydim?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HALUK KOÇ (Devamla) - Dört başı mamur, bütün kurumlarıyla çalışan bir demokrasi olduğunu mu söyleyecektim? (CHP sıralarından alkışlar) Bunlar Türkiye'ye ihanet değildir.
Bakın, dört sene önce AKP'ye dönük hiçbir eleştiri yoktu Avrupa Birliğinde... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Ama bugün samimi dost ülkeler?
BAŞKAN - Sayın Koç, teşekkür ediyorum.
HALUK KOÇ (Devamla) - ?herkes AKP'nin getirdiği demokrasi noktasını Avrupa'da sorguluyor ve Sayın Çavuşoğlu'na bir Alman parlamenterin sözünü söylüyorum?
BAŞKAN - Sayın Koç, lütfen?
HALUK KOÇ (Devamla) - ?"Eski bir Parlamento Başkanına yakışmayan konuşmalar yapıyorsunuz." demiş.
Yakışmadı Sayın Çavuşoğlu! (CHP sıralarından alkışlar)