GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:68
Tarih:09.02.2017

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce aziz Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, kuruluşunun 48'inci yıl dönümünde "önce ülkem ve milletim, sonra partim" ilkesiyle hareket eden, şehitlerin omzundan yükselerek bugünlere gelen Milliyetçi Hareket Partimize varlığıyla, emeğiyle güç veren tüm dava arkadaşlarımıza saygılarımı sunuyor, başta Başbuğu'muz Alparslan Türkeş olmak üzere, ebediyete intikal eden tüm dava büyüklerimizi rahmetle anıyorum.

Sayın milletvekilleri, serbest bölgenin ekonomimize kazandırılmasıyla birlikte getirdikleri ile düzgün yönetilmesi sonucunda ekonomimize katkı sağlayacağı kesindir. Öncelikle, kendi seçim bölgem olan Aydın için proje kapsamında olan ve yakın zamanda hayata geçmesini beklediğimiz serbest bölgenin ilimize katacağı değerler mutlak bir öneme sahiptir. Serbest bölge sahipliğine aday bir il olarak, bölgemizde yetiştirilen sebze ve meyvelerin tüketiciye daha hızlı ulaşması için Çıldır Havaalanı'mızın en azından ticari uçuşlara uygun hâle getirilmesini istiyoruz. Bununla beraber, her seçimde vadettiğiniz fakat sürekli ertelenen Aydın-Denizli otoban hattının da bir an önce bitirilmesi gerekiyor.

Aydın Ticaret Borsasından aldığımız verilere göre, sadece incirde 2016'da 60 bin ton mahsul toplandı ve ihracat için hâlâ ürün aranıyor. Aydın'la özdeşleşmiş incir, zeytin ve pamuk gibi dış ticarete uygun ürünlerin işlenip pazarlanabileceği bir serbest bölgenin kurulması şart gözüküyor. Bu sayede Aydın'ın özellikle gıda üzerine ticari bir merkez hâline geleceğini ummaktayız.

Bunun yanında, incir kalitemizin devamı için tarla bakım birimi gibi bir kaynak yaratılması da gerekmektedir. Zira, sayısı hızla artan ve düzgün işletilmeyen jeotermal santraller tarım alanlarımızı işgal etmektedir. Kuruluşu için ÇED raporu alınmasına bile gerek görmediğiniz bu işletmelerin çevrelerine ve insanlara zarar vermesini engellemek zorundasınız. Bu işletmelerin denetiminin ne kadar önemli olduğunu anlamak için santrallerin çevresindeki tarım ürünlerini, su kaynaklarını ve insanları nasıl etkilediğine bakmanız ama bakmak yetmiyor, görmeniz gerekiyor. Dünyanın en kaliteli inciri Aydın'da yetişiyor ve bunun için de iklimimize has nem oranı bu noktada çok büyük önem kazanıyor. Zehirli gaz olan kükürt salınımını işletmeler ne kadar engelleseler de havadaki nem oranını değiştirdiği için yakın bir gelecekte şimdi yediğiniz inciri maalesef yiyemeyeceksiniz.

Değerli milletvekilleri, ne yazık ki kontrolsüz bir planlamayla açılan ve denetimi iyi yapılmayan jeotermal santraller ekolojik sisteme zarar veriyorlar. Belki duymuşsunuzdur, Germencik'te gerçekleştirilen ÇED toplantısında bir arıcımızın eşi, 450 kovan arısı jeotermal santraller sebebiyle öldüğü için kendisini yakmaya çalıştı. Çok şükür ki zamanında müdahale edildi, hayatı kurtuldu. Kovanların sahibi Fadime ve Ahmet Camuz'un, mart ayında il ve ilçe tarım müdürlüklerine arıların ölüm sebebinin araştırılması için numunelerle yaptığı başvuru önce dikkate alınmadı; daha sonra, il müdürünün değişimi sonrası yenilenen başvuruyla ağustos ayında talebe cevap verilerek müfettiş görevlendirildi. Onlar da olayın gerçekleşmesinden dört ay sonra olay yerine giderek araştırma yaptılar ve bu telef olan arıları bulamadıkları için, maalesef "Böyle bir olay yoktur." diye rapor yazdılar. Vatandaşın jeotermal firmasına açtığı dava sonrasında firma, muhtemelen ödeyeceği cezaların yanında küçük kalacak bir rakam olacağı için, zararını giderelim diye vatandaşla anlaşma yoluna gitti ancak öğrendiğimize göre, sonra anlaşmaktan da vazgeçti.

Sayın milletvekilleri, devletin görevi, özellikle aziz milletimizin haklarını korumak, haksızlığa uğrayanlara yardım etmektir. Devletin memuru ve amiri, işlemleri zamanında yapmak zorundadır. Tabii ki jeotermal, değerlendirilmesi gereken bir kaynaktır. Fakat, yöre insanlarının sağlığını hiçe sayarak çevreye zarar verecek şekilde denetimsiz çalışan ve sayıları hızla artan bu santrallerin bir disipline bağlı tutulması gerekiyor.

Sizleri, bu ve benzeri konularda daha duyarlı kararlar almaya çağırıyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)