| Konu: | Hatay'ın Amanos Dağlarında PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada Samsun'un Ladik ilçesinden şehit olan Uzman Çavuş Salih Kayhan'a Allah'tan rahmet dilediğine, Gümüşhane'nin Rus ve Ermeni işgalinden kurtuluşunun 99'uncu yıl dönümüne ve 15 Şubat 1932 Türk İslam ülküsünün fikir babası Seyyid Ahmet Arvasi'nin doğum gününe ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 15.02.2017 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün Hatay'ın Amanos dağlarında PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada -seçim bölgem Samsun'un Ladik ilçesinden- şehit olan Uzman Çavuş Salih Kayhan'a Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün toprağa verilecek. Meclis çalışmaları nedeniyle katılamadım. Aynı zamanda, bu şehidimizin Adana'da düzenlenecek törenine giderken kaza geçirerek şehit olan polis memuru Fırat Ulaş'a da Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Bugün ayrıca, Gümüşhane'nin Rus ve Ermeni işgalinin 86'ncı yılı. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Yine, bugün ayrıca, 15 Şubat 1932 yılında Ağrı Doğubeyazıt'ta dünyaya gelen, Türk İslam ülküsünün fikir babası Seyit Ahmet Arvasi'nin doğum günü. Babası, Anadolu'da yetişen büyük velilerden Seyit Abdülhakim Arvasi'dir. Sırayla Balıkesir, Bursa ve İstanbul'daki eğitim enstitülerinde hocalık yapan Arvasi 1979 yılında emekli oldu. Aynı yıl Milliyetçi Hareket Partisi Genel İdare Kuruluna seçilerek görevine 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar devam etti. MHP'den İstanbul milletvekili aday adayı da olmuştur. Arvasi Hoca o zamanlar Türk milliyetçiliğinin sesi olan Hergün gazetesinde "Türk İslam Ülküsü" başlığıyla günlük makale yazdı. 12 Eylül darbesinden sonra, Türk İslam ülkücüleriyle birlikte, MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında yargılandı, Mamak Cezaevinde işkence gördü. Tahliye olduktan sonra bazı gazete ve dergilerde yazı yazarak gençliğe yol göstermeye devam etti. Elli altı senelik ömrünü millî ve manevi değerlerine sımsıkı bağlı, ecdadına layık, bilgili ve temiz bir gençlik yetiştirmeye adadı. 31 Aralık 1988'de Rahmetirahman'a kavuştu. O, kendini söyle ifade ediyor: "Ben, İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslam'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur. Her türlü ırkçılığa karşıyım..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, bir dakika ek süre veriyorum Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - "...Bunun yanında, şanlı Peygamberimizin 'Vatan sevgisi imandandır.' tarzında ortaya koydukları yüce prensiplere bağlıyım. İnanıyorum ki hem Türk hem Müslüman olmak hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarih boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O hâlde bizler neden bu tarihî misyonumuzu yerine getirmeyelim? Türk milletini parçalama oyunlarına ve tertiplerine karşı durmayı büyük bir namus ve vicdan borcu bilmekteyim. Hele bir Doğu Anadolu çocuğu olarak doğduğum ve büyüdüğüm bölge etrafında döndürülmek istenen hain niyetlere, kahpe tertiplere karşı elbette kayıtsız kalamazdım. Kesin olarak iman etmişimdir ki Müslüman Türk milleti ve onun devleti güçlüyse İslam dünyası da güçlüdür. Aksi bir durum varsa bütün Türk dünyasıyla birlikte İslam dünyası da sömürülmektedir. Galiba bu durumu en iyi idrak eden de düşmanlarımızdır. Onun için, bütün İslam dünyasını esir almak isteyen şer kuvvetlerin ilk hedefi Türk devleti ve Türk milleti olmuştur. Tarihten ibret almasını bilenler bunu ayan beyan göreceklerdir, durum günümüzde de aynıdır. Onun için diyorum ki Türk devletini yıkmak ve Türk milletini parçalamak isteyen bölücüler yalnız Türklüğe değil, İslam'a da ihanet etmektedirler." Bu vesileyle kendisini rahmetle anıyorum.