GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:71
Tarih:16.02.2017

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşanan işçi ölümlerinin nedenleri konusunda verilen grup önerisi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Genel Kurulu saygılarımla selamlamaktayım.

Değerli milletvekilleri, iş kazası, mevzuata göre, çalışan sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla görevli olarak iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın sigortalının iş mevzuatına tabi olup olmadığına bakılmaksızın yine bu mevzuatta belirtilen sürelerde çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, yürütülmekte olan iş nedeniyle iş yeri dışında sayılan zaman ve mekân dilimlerinin birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır. İş kazası, iş kazasına uğrayan açısından sigortalının bedenen veya ruhen özre uğraması, iş kazası sonucunda ölüm veya sürekli iş göremezlik durumuna göre geride kalan aile fertleri bakımından, bir de iş kazası sonucunda ölüm veya sürekli iş göremezlik durumuna göre bağlanan kısmi ve tam aylık bakımından maddi ve manevi ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Özellikle ölüm veya sakatlık hâlinde eş ve çocuklar çok ciddi sıkıntılara düşmektedirler.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin 2010 yılı istatistiklerine göre, 2010 yılında toplam 62.903 iş kazası yaşanmıştır. Konumuzla ilgili olması bakımından belirtmek gerekir ki iş yeri kaynaklı olarak 553 meslek hastalığı da tespit edilmiştir. Bunların 1.454'ü ölümle sonuçlanmıştır.

Verilere göre faaliyet grupları bazında sıralama yapıldığında, 2010 yılında en fazla iş kazasının 8.150 kazayla kömür ve linyit çıkarılması faaliyetinde yaşandığı görülmüştür. Bunu, 6.918 kazayla makine ve teçhizatı hariç fabrikasyon metal ürünleri imalatı, 4.621 kazayla ana metal sanayisi izledi. Meydana gelen iş kazalarının sayısı ile sektörde istihdam edilenlerin sayısının bir arada değerlendirildiği standardize iş kazası oranına göre de en sık kazanın kömür ve linyit çıkarılması faaliyetinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.

En fazla iş kazasının yaşandığı iller sıralamasında ilk 3 sırayı İstanbul, İzmir ve Bursa almaktadır. İstanbul'da 8 bine yakın, İzmir'de -hemen hemen eşit- 7.900 civarında ve Bursa'da 7.500 civarında iş kazası meydana gelmiştir.

Yaşanan iş kazalarının en önemli nedenleri, bir veya birden fazla cismin sıkıştırması, ezmesi, batması veya kesmesi, düşen cisimlerin çarpıp devrilmesi, kişilerin düşmesi, makinelerin sebep olduğu kazalar şeklinde sıralanmıştır. Bu nedenlerle yaşanan kazalar toplam kazaların yüzde 82'sini oluşturmaktadır.

2010 yılında iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu kaybedilen iş gücü sayısı 1 milyon 516 bin 24 olarak belirlenmiştir gün bazında. Bunun 50 bin günü hastanede yatarak geçirilmiştir. Verilere göre en çok iş kazası, yaş gruplarına göre dağılımında 25-29 yaş grubundakilerde görülmüştür. 25-29 yaş grubu en verimli, en genç yaş grubudur. İş yerinde çalışan sigortalı sayılarına göre yine en çok 1-3 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde görülmüştür. İşçinin son işveren nezdinde çalışma süresine göre üç ay ile bir yıl arası kıdemlerde rastlanmıştır. İş kazalarının en çok öğleden sonra saat 15.00 ila 16.00 saatlerinde yaşandığı tespit edilmiştir. Meydana gelen iş kazaları sonucu yaşanan geçici iş göremezlik süreleri kişi başına ortalama yirmi dört gündür. Bu oran erkeklerde yirmi dört, kadınlarda on sekiz gün olarak hesaplanmıştır.

Değerli milletvekilleri, görüldüğü üzere, sadece iş kazası olarak 2010 yılında 1.454 ölüm vakası yaşandığı hâlde, bunun sonucunda da binlerce kişi eşsiz, çocuksuz, babasız, anasız kalmıştır. Toplam, ayaktan 1 milyon 555 bin gün iş gücü kaybı yaşanmıştır, yatarak tedavide kaybedilen iş gücü kaybı gün bazında 47.316'dır. Bunlar ciddi rakamlardır. Bunların üretim değeri tespit edilememekle beraber, belirtmek gerekir ki iş gücü kaybı üretimde de ciddi kayıplara sebep olmuştur.

İş kazası sonucu ölüm nedenleriyle geride kalanlara aylık bağlanmaktadır. Sürekli iş göremezlik oranı yüzde 10'un üzerinde ise kısmi aylık bağlanmaktadır. Binlerce kişiye kısmi-sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı göz önüne alındığında -zaman darlığı nedeniyle buraya getiremedim ki bunlar maddi olarak önemli rakamlardır- her ay hazineden trilyonlarca lira yardım alan Sosyal Güvenlik Kurumu için bu tür giderler önemli miktarlara ulaşacaktır. Önlenecek her bir iş kazası tabii ki en başta aile açısından fevkalade önemlidir. Sonuçları itibarıyla ciddi sosyal problemlere de sebep olmaktadır. Bununla beraber, maddi açıdan da, SGK açısından da ciddi miktarlarda gider önlenmiş, hazineden alınan yardımlar da azalmış olacaktır.

Bir başka konu: Eğitim durumuna göre 2013 yılında iş kazası geçirenlerin oranları incelendiğinde, son on iki ay içinde istihdam edilen lise altı eğitimlilerin yüzde 2,8'i iş kazası geçirirken genel lise mezunlarında bu oran 1,7'dir, lise dengi meslek okulu mezunlarında 2,4'tür, yükseköğretim mezunlarında ise yüzde 1 olarak tahmin edilmiştir. Burada lise dengi meslek okulu mezunlarında yüzde 2,4 olmasının sebebi mesleki ve teknik eğitimdir. Eğitim seviyesi arttıkça kaza, iş kazası azalmaktadır. Bu göstermektedir ki yapılması gereken tek şey eğitimdir.

İşteki duruma göre iş kazası geçirenlerde en yüksek oran 2,6'yla kendi hesabına çalışanlarda gerçekleşirken bunu yüzde 2,5'le ücretli veya yevmiyeli çalışanlar, yüzde 1,6'yla işveren olarak çalışanların izlediği görülmüştür. Ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlarda iş kazası geçirme oranı ise 1,4 olarak tahmin edilmektedir. Meslek grubu itibarıyla sanatkârlar ve ilgili işlerde çalışanlarda iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 4,8'le ortalamanın -ortalama 2,3'tür- üzerinde gerçekleşmiştir. İş kazalarının en düşük gözlendiği grup ise binde 8'le büro ve müşteri hizmetleri sektörüdür.

Değerli milletvekilleri, 2004-2014 verilerine göre dünyada her yıl ortalama 270 milyon iş kazası meydana gelmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre her gün ortalama 5 bin, yılda ise 2 milyon işçi ölüyor veya 160 milyon işçi meslek hastalığına yakalanıyor. Türkiye'de ise iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölümlere yönelik veriler üzerinde tartışma sürmekle birlikte, SGK verilerine göre 2014 yılında iş kazası sonucu ölen sigortalı sayısı 1.626'dır.

Kıymetli milletvekilleri, belirtmek gerekir ki Avrupa'da Türkiye 1'inci sıradadır iş kazaları yönünden, acınacak bir durumdayız. 2014 yılına gelindiğinde, alınan her türlü yasal tedbire rağmen iş kazaları azalmamış bilakis artmıştır, az sonra vereceğim 2016 yılında da durum farklı değildir. Bütün bunlar çok ciddi mağduriyetlere ve giderlere sebep olmaktadır.

İş kazasına yönelik değerlendirmelerde kullanılan kavramlardan birisi olan iş kazası sıklık hızı, her 1 milyon çalışma saatinde meydana gelen iş kazası sayısını vermektedir. SGK istatistiklerine göre 2013 yılında çalışan her 100 kişiden 1,32'si iş kazası geçirirken 2014 yılında, bu, her 100 kişiden 1,47 olarak gerçekleşmiştir, yıllar itibarıyla artmaktadır.

Değerli milletvekilleri, SGK'nın en son yayımlanan sigortalı istatistikleri Kasım 2016 tarihini taşımaktadır. 2015 yılında 65.361 kişiye sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken 2016 Kasım itibarıyla kümülatif rakam 69.630 olmuştur, bir önceki yıla göre on bir aydaki artış 5,26'dır.

Konuyla ilgili ciddi istatistikler var ama ben son olarak şunu söylemek istiyorum: 2005 yılında sürekli iş göremezlik ölüm geliri alan toplam hak sahibi 73.428 iken 2016 yılında yaklaşık 20 bin kişi artarak, bu, 94 bin-95 binleri bulmuştur. İş kazalarını önlemede, maalesef, Türkiye başarısız olmuştur, ölümler artmıştır, sakatlananlar artmıştır, ciddi ekonomik ve manevi kayıplar meydana gelmiştir. Bunu önlemenin tek yolu da eğitim diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tor.