GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:73
Tarih:22.02.2017

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Atatürk çiftçilerimize "efendi" demişti -bunu daha önce de burada çok söyledim- unuttuğunuz çiftçilere. Yine de siz çiftçiyi kandırıyorsunuz, buradan iddia ediyorum. Neden kandırıyorsunuz? Bir kandırma yasası bu. Yani 31/12/2016'ya kadar borcu olan çiftçilerin borçlarını sözüm ona affediyorsunuz. Ne kadar peki bu çiftçilerin borçları? 1 milyar, bazı kaynaklara göre 3 milyar. Peki, çiftçinin gerçek borcu ne kadar? Tam 80 milyar. Ziraat Bankası 43 milyar, özel bankalar 30 milyar, tarım kredi kooperatifleri 8 milyar. Peki, sadece bu kadar mı çiftçinin borcu? Ya tefeciler ya özel, başkaları; bunlara bir kolaylık var mı? Yok. Şimdi diyeceksiniz ki "Tefeciye düşmesin." E ama Ziraat Bankasının, tarım kredinin tefeciden farkı kaldı mı, çok yüksek faiz oranları yok mu? Yine borcu erteliyorsunuz, yüzde 5'lik faizini yine çiftçiden alacaksınız. Yani sadece günü kurtarmak için buraya yasalar getiriyorsunuz. Tabii ki katılıyoruz, çiftçinin borcu olmasın. Biz bu yasaya destek verdik.

Peki, hiç köy kahvesine gidip oturdunuz mu? Çiftçiler ne diyorlar? Sizden çekiniyorlar çünkü korkuyorlar. Aman, bir şey söylerlerse bir şey olmasın, içeri girmesinler. Efendi gibi davranıyorlar. Orada efendilik gösteriyorlar ama Atatürk, üreten çiftçiye "efendi" dedi. Şimdi bizim çiftçimiz maalesef ithalat baskısı altında gün geçtikçe eziliyor.

İnternete şöyle bir girin, bir bakın, özellikle emlak sitelerine bakın, dünya kadar satılık çiftlik, dünya kadar satılık tarla var. Peki, neden 2017'nin Ekimine kadar bunu taksitlendiriyorsunuz, bekletiyorsunuz? İşte, günü kurtarmak için bu projeleri geliştiriyorsunuz. Yanlış.

Peki, borcunu ödeyen çiftçi ne yapacak? Şimdi, Tarım krediye borcu var. Ne kadar? Diyelim, 10 bin lira borcu var. Ne yapıyor çiftçi? Cebine bakıyor, yok. Sütünü ne yapmış? Bakın, sütünü dökmüş. Niye? Yem fiyatıyla süt fiyatını birbirine eşitlemişsiniz, para kazanamıyor. Peki, başkaları ne yapmış? Bu 10 bin liralık borcunu ödemek için böbreğini satmış. Peki, bu çiftçinin durumunu nasıl iyileştireceksiniz?

TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) - O kadar da değil.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Devamla) - O kadar, o kadar. Tarlasını satan çiftçi var, traktörünü satan çiftçi var. Biz dünya kadar telefon alıyoruz. Niye adam gibi destek vermiyorsunuz? Yasalara niye uymuyorsunuz? 2006 yılında çıkan Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi ne diyor? "Çiftçiye gayrisafi millî hasılanın en az yüzde 1'i destek olarak verilir." diyor, en az. Siz fazla verebilirsiniz. Neden bunun sadece yarısını veriyorsunuz da çiftçi zora düşünce borcunu taksitlendirmeye girişiyoruz? Neden peki çiftçinin cebinde 3 tane, 4 tane kredi kartı var, bunlarla dönmeye çalışıyor? Neden çiftçinin peşinde birileri geziyor tarlasını satın almak için? Siz bunları görmüyor musunuz? Neden on seneden beri buğday fiyatları aynı seyirde gidiyor da on sene önce 1 lira olan mazot bugün 4 lira 70 kuruş? Neden yat sahiplerine, kotra sahiplerine, gezi teknesi sahiplerine 1 lira 70 kuruştan mazot veriyorsunuz da çiftçiye 4 lira 70 kuruştan veriyorsunuz? Neden hep çiftçiyi, 17 milyon kişiyi öteliyorsunuz? Evet, efendi olduğu için üstüne biniyorsunuz, bu yanlış. Hâlbuki çiftçi üretendir, ona gözünüzün içi gibi bakmak zorundasınız. O üretecek ki sanayi çalışacak.

Sanayi şu an neyle çalışıyor? İthal ham maddeyle çalışıyor. Limanlarımız gelen yabancı ham maddelerle dolu; Rusya'dan geliyor, Ukrayna'dan geliyor, Fransa'dan geliyor. Peki, bizim tarlalar? Boş. 26 milyon dönüm arazi boş iken biz paralarımızı kazanıyoruz, kazanıyoruz, dışarı ödüyoruz. Çiftçiye gelince de -hepiniz de biliyorsunuz- "Al ananı da git." diyorsunuz. O çiftçinin alnının ortasından öpmek zorundasınız. O, üreten bir insandır, üreteni sevmek zorundasınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKAN GAYTANCIOĞLU (Devamla) - Bir gün gelecek anlayacaksınız bunu ama... (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.