GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 26 Şubat Hocalı katliamının 25'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:75
Tarih:28.02.2017

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, yüce heyetinizi ve büyük Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, tarihin gördüğü en büyük katliamlardan, soykırımlardan birisi olan Hocalı katliamının 25'inci yılı dolmuş bulunuyor. Bundan tam yirmi beş yıl önce 26 Şubat 1992'de tarihin en acı olaylarından birini yaşadık. Dağlık Karabağ bölgesinde Hocalı kasabasında şiddet ve vahşetin en kanlı örneklerinden birisini gördük. 2.605 aileden toplam 11.356 kişinin yaşadığı büyük bir kasabaydı Hocalı kasabası. Maalesef bu katliam sonucunda 106'sı kadın, 63'ü çocuk olmak üzere 613 soydaşımız vahşi bir şekilde katledildi, şehadet mertebesine ulaşmış oldular, 487 soydaşımız da ağır yaralandı, 1.275 soydaşımız da rehin alınarak böyle tarihî bir katliam yaşandı. Bugün Hocalı katliamında kaybettiklerimizi, bütün diğer şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz, mekânları cennet, ruhları şad olsun diyoruz.

Maalesef uzun yıllardır devam eden bu sorun hâlâ çözülememiş durumda. 2016 yılı içerisindeki bu çatışmalardan sonra ateşkes sağlanmış gibi görünürken hâlâ saldırılar devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde, yine, çıkan çatışmada 5 Azerbaycanlı askerimiz hayatını kaybetti. Yine, bu ateşkesi bozan da, uluslararası sözleşmelere uymayan da Ermenistan tarafı olmuştur. Tabii, bunları söylerken yıllardır bu işin bizim de tarafı olduğumuz, çözmesi gereken AGİT bünyesindeki Minsk Grubu'nun da etkin bir faaliyet gösteremediğini ve sorunun çözümüyle ilgili bir ilerleme kaydedemediğini de belirtmemiz gerekiyor. Burada bu sorunun çözülememesinde de en önemli nedenlerden bir tanesi Batı'nın çifte standartlı tutumu olmuştur. Aynı konuyu Kıbrıs meselesinde de gördük, baştan Rum tarafını kayıtsız şartsız üye alınca bu sorunlar devam etti. Şimdi, yine bir taraftan bu çalışmalar devam ederken öbür taraftan Avrupa'nın birçok kentinde, geçtiğimiz yıl Almanya'da yaşadığımız gibi sözde Ermeni soykırımı tasarılarının parlamentolarında görüşülmesi, hatta bazılarında kabul edilmesi suretiyle de Ermenilerin maalesef şımartıldığını düşünüyoruz. Dolayısıyla, başta Parlamentolarından bu sözde soykırım yasalarını çıkaran devletler olmak üzere bütün Batı'yı ve dünya devletlerini artık bu çifte standarttan vazgeçerek sorunların çözümüne yapıcı katkıda bulunmaya davet ediyoruz.

Burada tabii ki sadece bu konuyla ilgili değil, diğer konularda da tartışmalı alanlar devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Kıbrıs'la ilgili görüşmeler de akamete uğradı. Yine, gündemde olan Ege'deki adalarla ilgili tartışmalar devam ediyor. Bir taraftan Kıbrıs Rum tarafı görüşmeden çekilirken diğer taraftan Yunanistan'ın silahlı kuvvetlerinden bazı unsurlar ve savunma bakanları olmak üzere kışkırtıcı hareketlerde bulunmaya devam ediyorlar. Silahlı Kuvvetlerimiz de zaman zaman onlara karşı bu caydırma hareketlerine devam ediyor. Bunu şunun için söyledim: Her hâlükârda Batı'nın şımartılmış çocuğu olduğu için hem Yunanistan hem Ermenistan aynı rolleri sürdürmeye devam ediyorlar. Eğer onlar kararlı bir şekilde çözümden yana bu devletleri gayretlendirmiş olsalar, cesaretlendirmiş olsalar bugün bu sorunların çözümünü daha yapıcı bir şekilde bulmak, bunları nihayete erdirmek mümkün olabilecektir diye düşünüyoruz.

Bu kapsamda, en son 5 Azerbaycanlı soydaş askerimiz olmak üzere, Hocalı'da ve Azerbaycan'da bu savaşlarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Orası, Hocalı bir Türk yurdudur, öyle kalacaktır ve Yukarı Karabağ sorununun da bütün uluslararası sözleşmeler dikkate alınarak bizim lehimize olacak şekilde çözülmesini temenni ediyor, bu konularda da kolaylıklar diliyorum. Bu konuda yapılacak çalışmalarda da Hükûmetimizin, devletimizin arkasında olduğumuzu belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Günal.