GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:17.10.2012

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; önemli bir yasayı görüşüyoruz. Bu yasanın isim değişikliğinin yapılması konusunda önerge de verdik, adına da "Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu" dedik ama içinde ne sendikalar var ne toplu iş sözleşmesi var ne örgütlenme özgürlüğü var ne grev hakkı var ve adının böyle konulması bu işin Sendikalar Yasası olduğu anlamına gelmiyor. Düşünün değerli arkadaşlar -biraz önce Sayın Musa Çam ifade etti- dünyanın en büyük örgütü ITUC diyor ki: "Bu yasa, teklif edilen yasa, Mecliste görüşülen yasa ILO normlarına uygun değil." Bir tarafta, hedefimiz dediğiniz Avrupa Birliğinin en önemli kurumu olan Avrupa Sendikalar Konfederasyonu diyor ki: "Bu yasa ILO'ya, Avrupa Sosyal Şartı'na uygun bir düzenleme içermiyor." Sendikalar karşı, DİSK karşı, Türk-İş'e bağlı sendikalar karşı. Türk-İş biraz önce yazı gönderdi bize. "Bu yasayla ilgili çekincelerimiz var, inadına iktidar çoğunluğuyla bu yasa geçiyor." diye bize mektup yazıyor. Hak-İş'le konuşuyorsunuz, o diyor ki: "Bütün her yerinde mutabakatımız yok." TİSK'le konuşuyoruz, TİSK diyor ki: "Bu yasanın bazı düzenlemeleri eskisinden daha geriye götürülen bir düzenleme." Bu yasaya bir ad vermek lazımsa, bu yasa TOBB'un yasası, bu yasa Sayın Çalışma Bakanının yasası hâline dönüştü. Bu yasayı başka türlü ifade etmek, algılatmak mümkün değil. E, peki bu kadar yasaya karşı olan taraflar varsa, buraya, bu kürsüye çıkıp sürekli "Mutabakat birkaç madde haricinde var." demek gerçekten bu toplumdaki insanlarla, çalışanlarla, sendikalarla alay etmek demektir.

Dolayısıyla, Sayın Bakana sordum. Bir taraftan diyorsunuz ki: "6 maddede anlaşma sağladık. Altında o ilgili sendikaların imzaları var. Türk-İş'in var, Hak-İş'in var, TİSK'in var, TOBB'un var." Ben bu kürsüden bir kez daha rica ediyorum. Altına imza atılan 6 madde nedir? Bize yazdıkları yazıda "Böyle bir mutabakatımız yok." diyorlar, sizinle konuştuğumuzda "6 maddede, Başbakanın yanına geldik, altına imza attılar." diyorsunuz. Bunun açıklığa çıkartılmadığı bir ilişkide ciddi bir yanıltma var, toplumu kandırma var. Ya bize doğru bilgi vermiyorsunuz, ya bizi kandırıyorsunuz, ya bu Meclisi kandırıyorsunuz. İlk önce, bu konuda ne varsa, şeffaf, açık, hangi protokolü hangi sendikalar imzaladılarsa lütfen bu kürsüden çıkın söyleyin, bunu rica ediyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu yasayla işçilerin yüzde 57'si toplu iş sözleşme hakkını kullanamayacak, yandaş sendikaları daha kayıran bir yasa hâline dönüştürülecek, baraj altı kalacak 29 sendikayla toplu iş sözleşmesi yasak. Bu mudur mutabakat diyorum ben buradan. Grev oylaması tuzağına dikkat. Yasa, grev oylaması sistemini değiştiriyor, grev oylamasına katılan işçilerin yüzde 50'sinin greve "Evet." demesi şartı getiriliyor.

Türkiye'de iş yerlerinin yüzde 96'sı 30'dan az işçi çalıştırıyor. "2012 Temmuz; 30'dan az, 30'dan fazla" diye belirlediğimiz iş yeri sayısı 1 milyon 369 bin 992; 30'dan fazla işçi çalıştıran iş yeri sayısı 57.598, oranı yüzde 4; 30'dan az işçi çalıştıran yüzde 96. Bu iş yerlerinde işçilerin sendikal güvencesini kaldıracaksınız. Dolayısıyla, 12 Eylül grev yasakları bu yasayla sürüyor. Bunları, ne için tek tek bu pankartları çıkarıyorum? Diğer bölümde devam edeceğim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Çünkü buradan konuşuyoruz anlamıyorsunuz, bir tablo vereyim, duymuyorsanız en azından burada görün diye bu tabloları veriyorum. Daha sonra devam edeceğim.

Hepinize sayılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)