GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Denizcilik Çalışma Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:77
Tarih:02.03.2017

CHP GRUBU ADINA MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi referanduma kırk beş gün kaldı. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, AKP, devletin tüm olanaklarını arkasına alarak büyük bir medya desteğiyle "evet" kampanyası yürütüyor ancak biliyoruz ki halkımız kararını çoktan verdi, bu tek adam diktatörlüğüne "hayır" diyecektir.

Bakınız, bugüne kadar AKP'ye oy verdiğini açıklayan, hatta bundan sonra da AKP'ye oy vereceğini söyleyen bazı çevreler, Sayın Cumhurbaşkanının iyiliği için "hayır" oyu kullanacağını söylüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı bunları çok iyi biliyor, bu nedenle yine gergin siyaseti sürdürmeye devam ediyor, halkımızı yeniden kutuplaştırıyor, halkımıza 1 Kasım sürecinde olduğu gibi yine korku vermek istiyor ancak bu sefer bunu başaramayacak, hiç kimse korkuya yenik düşmeyecek ve boyun eğmeyecektir.

Peki, bu Anayasa'ya "evet" diyenler yok mu? Elbette vardır.

Değerli arkadaşlar, bakınız bu "evet"çiler kimlerdir, size söyleyeyim: Madenciye tekme atan danışman "evet" diyecek. Madenleri yağmalayan iş adamı "evet" diyecek. Milletin anasına küfreden patron "evet" diyecek. ByLock korkusu yaşayan siyasetçi "evet" diyecek. TRT'de yüksek ücretle çalışan yandaş sunucu ve sanatçılar "evet" diyecek. Şirketlere atadığınız yüksek maaşlı kayyumlarınız "evet" diyecek. Haksız yere göreve gelen liyakatsiz bürokratlar "evet" diyecek. Sayısı belli olmayan başdanışmanlarınız "evet" diyecek.

"Evet" diyenlerin ne kadar kudretli olduğunu biliyoruz çünkü bu ülkenin kaynaklarını sizler bölüşüyorsunuz. Fabrikalar, maden ocakları, ihaleler, havaalanları, hepsi sizin. Bunları gizlemek için bir yandaş medyanız var. Şimdi, hepsi logolarını değiştirerek "evet" için gün saymaya başladı. Elbette ki bizler de gün sayıyoruz. Halkımızsa gerekli cevabı kırk beş gün sonra "hayır" diyerek en iyi şekilde verecektir. Buna inancımız tamdır. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, AKP'li yetkililer büyük bir yanılgı içindedir. 15 Temmuzda hep beraber darbeye karşı duran halkımızın AKP'yi korumak adına can verdiğini sanıyor. Oysa, 15 Temmuz gecesi halkımız, cumhuriyetimize, demokrasimize ve kendi egemenlik kurumu olan Türkiye Büyük Millet Meclisine sahip çıkmak adına ve devletimizi korumak adına can verdi. Halkımız, şimdi, sizin OHAL darbenize "hayır" diyor, sizin hukuksuzluğunuza "hayır" diyor, sizin adaletsizliğinize "hayır" diyor, sizin diktatörlüğünüze "hayır" diyor, tek adam yaratmanıza "hayır" diyor, sizin ayrımcı anlayışınıza "hayır" diyor.

Değerli arkadaşlar, 16 Nisanda ülkemizin rejimini değiştirmek istediğinizi herkes görüyor. Yasama, yürütme, yargı ve diğer tüm yetkiler tek bir kişide toplanıyor. Bunu, artık, Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan da saklamıyor, meydanlarda açıkça söylüyorlar. Halkımız bunu gördüğü için de bu Anayasa değişikliğine sonuna kadar "hayır" diyor.

Bakınız bu Anayasa'ya kimler "hayır" diyecek, saymaya devam edeyim: Soma'da, Ermenek'te ölüme terk ettiğiniz, katillerden hâlâ hesabını sormadığınız için, madenci aileleri "hayır" diyecek. Karaman'da, Çorum'da Ensar yurtlarında tacize uğrayan çocukların aileleri "hayır" diyecek. Sadece doğruları yazdıkları için içeri attığınız gazeteciler "hayır" diyecek. Çağdaş ve laik eğitimden ödün vermedikleri için görevden aldığınız öğretim görevlileri "hayır" diyecek. Size yandaşlık yapmadıkları için üniversitelerden kovduğunuz akademisyenler "hayır" diyecek. Söz verdiğiniz hâlde kadroya almadığınız taşeron işçileri "hayır" diyecek. Ürettikleri sütü sudan daha ucuza satmak zorunda kalan köylüler "hayır" diyecek. Dinî inancı, kutsal değerleri referanduma alet ettiğiniz için dindarlar "hayır" diyecek. İşsiz gençler, şiddete uğrayan kadınlar sizlere "hayır" diyecek. Suriye çöllerinde ne olduğunu bilmediğimiz bir savaşta evlatlarını şehit veren şehit aileleri "hayır" diyecek.

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Türkiye "hayır" diyecek.

MEHMET TÜM (Devamla) - Artvin'de, Cerattepe'de, Sinop'ta, Mersin'de, Akkuyu'da, Bolu'da, Sakarya'da, Edirne'de, Balıkesir Kazdağları'nda yağmaladığınız doğaya sahip çıkan duyarlı çevreciler, insanlar "hayır" diyecek. (CHP sıralarından alkışlar) Darbeyi fırsata çevirerek mağdur ettiğiniz, açlığa terk ettiğiniz milyonlarca mağdur ailesi "hayır" diyecek.

Değerli arkadaşlar, bahar geliyor memleketimizin dağlarına, ovalarına, köylerine, kentlerine ama bu sefer çok hayırlı geliyor.

Hepinize hayırlı baharlar diliyorum, Nazım'dan kısa, hayırlı bir şiir okumak istiyorum:

"O duvar, o duvarınız,

vız gelir bize vız...!"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET TÜM (Devamla) - Şu şiiri bitireyim Başkanım, yazık olur ya! Nazım'a karşı ayıp olur.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bitirsin, bitirsin. Okusun, bence de okusun.

BAŞKAN - Sayın Günal konuşacak, onun da yetişmesi lazım.

MEHMET TÜM (Devamla) - Hemen bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun, buyurun, hemen tamamlayın; yarım dakika.

MEHMET TÜM (Devamla) - "O duvar, o duvarınız,

vız gelir bize vız!

Bizim kuvvetimizdeki hız,

ne din adamının dumanlı vaadinden,

ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır.

O yalnız tarihin o durdurulmaz akışındandır.

Bize karşı koyanlar karşı koymuş demektir

maddede hareketin, yürüyen cemiyetin ezeli kanunlarına.

Sükûn yok, hareket var.

Bugün yarına çıkar

yarın bugünü yıkar

ve durmadan akar akar akar.

Biz bugünün kahramanı, yarının münadisiyiz.

Biz, adımlarını tarihin akışına uyduran,

temelleri çöken emperyalizme vuran, yarını kuranlarız.

O duvar, o duvarınız,

vız gelir bize vız!" (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Tüm.