GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:11
Tarih:18.10.2012

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Bugün burada görüşeceğimiz Meclis araştırması önergemiz, esasında tüm milletvekillerimizin oy birliğiyle kabul etmesi gereken bir önerge. Cumhuriyetimizi kuran ve bu yüce Meclisi kurup bizlere de  içinde bulunma fırsatı sunan Büyük Atatürk'ün devlete bağışladığı Atatürk Orman Çiftliğinin, şu ana kadar hibe dışında kullanım tasarruflarının saptanması ve bundan sonra yapılacak düzenlemelere ilişkin bu önergeye bütün arkadaşlarımızın, Atatürk'ü seven herkesin oy vereceğini ve bu önergenin kabul edileceğini umuyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran kadrolar, siyasal alanda kazandıkları başarıları sürekli hâle getirecek ekonomik modelin gerekliliğini her defasında dillendirmişlerdir. Bir yandan modern siyasal kurumlar hayata geçirilirken, diğer yandan bu siyasal kurumları besleyecek ekonomik model olarak kırsal ve kentsel alanda sanayileşme ön plana çıkartılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, hem kent ve hem kır yaşamında sanayileşmeye dayalı bir kalkınma modelini ön plana çıkartan bir modeli öngörmüştür. Atatürk Orman Çiftliği Projesi de Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınma politikasının hem mekânsal hem de hukuki bir görünümüdür.

Atatürk Orman Çiftliği, 5 Mayıs 1925 tarihinde, Ankara'da, önce 20 bin dekar, sonra yeni arazilerin satın alınmasıyla 55.470 dekarlık arazi üzerine, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulur.

Çiftliğin kuruluş amaçları, hububat cinslerinin ıslahı için İç Anadolu Bölgesi koşullarına uygun yeni türlerin araştırılması, hayvancılığın geliştirilmesi, elde edilen tarım ürünlerinin işlenmesi, bilimsel yöntemlerle ağaçlandırma çalışmalarının yapılması, makineli tarıma geçiş ve Ankara halkının gezeceği, eğleneceği sosyal, kültürel alanların oluşturulmasıdır.

İlk dönemlerde adı "Orman Çiftliği" ve "Gazi Çiftliği" olan Atatürk Orman Çiftliği arazisinin bir bölümü ilk kuruluş sırasında bataklıktır. Önemli bir bölümü tarıma elverişli olmayacak kadar tuzludur, azot ve fosfat açısından çok yetersizdir. Ancak, yapılan gayretli ve bilimsel çalışmalarla alanın önemli bir bölümü tarıma elverişli bir duruma getirilir.

Atatürk, kurduğu bütün çiftliklerini, bu arada, kurduğu Atatürk Orman Çiftliğini, kuruluş amaçları çerçevesinde yönetilmesi umuduyla, 11 ve 13 Haziran 1937 tarihli iki yazısıyla hazineye bağışlar. Bağıştan sonra, 1 Ocak 1938 günlü, 3308 sayılı Yasa ile kurulan Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu bütün taşınmazları devralır, Orman Çiftliği "Gazi Orman Çiftliği" olur.

Atatürk'ün bağışladığı çiftlikler bu statülerini yalnızca on bir yıl sürdürebilir. Çiftliğin özelliği dikkate alınarak 24 Mart 1950 tarihinde "Atatürk Orman Çiftliği" adı altında Tarım Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliğe sahip bir kuruluş oluşturulur. Çiftliğin korunmasına yönelik yasa maddelerine rağmen çiftlik arazisi sonraki yıllarda pek çok kamu ve özel kuruluşun iştahını kabartır, Ankara'nın büyümesiyle birlikte kentin yoğunlaşan altyapı gereksinmesi ve rant baskıları çiftliği olumsuz yönde etkiler. Bu arazi talepleri sonucu, -dikkatle dinlemenizi isterim sayın milletvekilleri- kurulduğunda 55.470 dekar olan Atatürk Orman Çiftliği arazisi günümüzde 33.487 dekara inmiştir. Bu arazi geçtiğimiz yıllar içerisinde yasa ile, devir ya da satış yoluyla arazi varlığının yaklaşık yüzde 42'sini kaybetmiştir. Buna, kiraya verilen alanlardaki amaç dışı kullanımlar da eklenince bu oran yüzde 50'ye çıkmaktadır.

Atatürk Orman Çiftliği daha sonra 1992 yılında doğal ve tarihî sit alanı ilan edilmiş ve buna ilave olarak da birinci derece sit alanı olarak ilan  edilmiştir. Ama bu kararlar bile Atatürk Orman Çiftliği arazisinin bütünlüğünü korumaya yetmemiştir. Buralarda yaşanan arazi kaybı çiftlik arazisinde mülkiyet sorunlarını da doğurmuştur. Arazi bütünlüğünü yitiren Atatürk Orman Çiftliği 2007'de kabul edilen planlarla da tamamen yok edilmek istenmektedir. Hem kentsel rantın hem de büyüyen kentin baskısı altında kalan Çiftliğin mekânsal ve tarihsel dokusu zedelenmektedir.

İçinden geçtiğimiz bu dönemde Atatürk Orman Çiftliği arazisinin geleceği, yerel yönetimlerin borcu borçla kapattıkları küresel ekonominin dengelerine ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin hukuk dışı planlama ve yönetim anlayışına terk edilmiştir. En son olarak, Orman Genel Müdürlüğü, mülkiyetinde bulunan Atatürk Orman Çiftliği Gazi Tesisleri alanını birinci derece doğal ve tarihî sit alanı koruma alanından çıkarttırarak üçüncü derece doğal ve sit alanı olarak tescil edilmesini istemiştir. Bunun üzerine Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca 10 Ağustos 2011 tarihli kararla 46 hektarlık alan, birinci derece sit alanından üçüncü derece sit alanına düşürülmüştür. Yine, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu Yenimahalle ilçesinde birinci derece doğal ve tarihî sit alanı içerisinde yer alan, mülkiyeti Atatürk Orman Çiftliği ve Ankara Büyükşehir Belediyesine ait yaklaşık 7 hektarlık alanı birinci dereceden üçüncü derece sit alanına tekrar düşürmüştür. Bu alan, 24 Şubat 2012 tarihinde Orman Genel Müdürlüğü Gazi Tesisleri alanının Başbakanlık hizmet binası yapılmak üzere TOKİ'ye devredilmesiyle ayrı bir hukuki boyut kazanmıştır ve Orman Genel Müdürlüğü ve TOKİ arasında imzalanan anlaşma gereğince buraya Başbakanlık hizmet binası yapılmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, şu gördüğünüz fotoğraf nisan ayında çekilmiştir. İşaret ettiğim yerde hiçbir yapılaşma ve yapılan herhangi bir tasarruf bulunmamaktadır ama tam beş ay sonra, gördüğünüz gibi, şu alanda Başbakanlık sarayının inşaatının temelleri yükselmiştir. Yine geçtiğimiz günlerde çektiğimiz fotoğraflarda da görüyorsunuz, Atatürk Orman Çiftliğinin tam kalbinde Başbakanlık sarayı yapılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Başbakanlık sarayının yapıldığına dair şu ana kadar basında herhangi bir bilgilendirme notu duydunuz mu? Bu alan tam Atatürk Orman Çiftliğinin ciğeri olarak bilinen bir yerde bulunmakta ve halktan kaçırılarak bir inşa yapılmaktadır. 10 metrekarelik bir binanın dahi temel atma törenini cafcaflı törenlerle yaparken Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli bir kurumu olan Başbakanlık binasının temel atma töreninin yapılmayışına niçin gerek duydunuz? Niçin bu tören yapılmamıştır, ne gizlenmiştir halktan?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Biz temel atma töreni yapmıyoruz, açılış yapıyoruz.

LEVENT GÖK (Devamla) - ?ve bu yer seçilirken Atatürk Orman Çiftliği niçin seçilmiştir? Görüldüğü gibi, Atatürk'ün mirası bizzat Başbakanlık tarafından ve ciddi oranda tahrip ve yağma edilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Atatürk vasiyetnamesinde "Tasarrufum altındaki bu çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşlarıyla beraber hazineye emanet ediyorum." demiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün hazineye yaptığı bağış konusu arazi, Mustafa Kemal Atatürk'ün bağış senedinde yer alan iradesi ve buyruğu yönünde kullanılabilir. Mustafa Kemal Atatürk, Atatürk Orman Çiftliğini bir tarım işletmesi olarak bir bütün içinde kullanılmak üzere hazineye bağışlamıştır. Bu yüzden Atatürk Orman Çiftliği bağış senedi gereği modern bir tarım işletmesi olarak Ankara kentine dönük, onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere ancak kullanılabilir. Hazine, bu Çiftliğin bu niteliğini bozacak yasal ya da idari tasarruflar yapamaz. Çiftlik, ancak tarımsal sanayi, tarım ürünleri üretimi odaklı olarak kullanılabilir. Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı bağışı ancak bu şartlarla kullanabiliriz. Anayasal olarak korunan bu hak, mülkiyet ve miras haklarının devamı ve gereğidir. Devlet ve özel kişiler için kurulmuş ve bu şekilde korunan koruma kurallarına herhâlde Mustafa Kemal Atatürk de dâhil edilmelidir. Yasa koyucu Atatürk Orman Çiftliğiyle ilgili olarak 5669 sayılı Kanun'da olduğu gibi Atatürk Orman Çiftliğinin ancak yönetimini belirleyebilir. Bunun dışında başka bir seçeneği yapma şansı bulunmamaktadır. Sivil toplum örgütleri, Atatürk Orman Çiftliğinin kültürel peyzaj alanı ve ayrıca dünya miras listesine dâhil olması yönünde başvurularda bulunmuşlardır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk'ümüze sahip çıkıp çıkmayacağımızı birazdan burada yapılacak konuşmalar ve oylamalarla bir kez daha kanıtlayacağız. Sizlerden fazla bir şey istemiyoruz, Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi rızasıyla bağışladığı ve devlete bağışladığı ve tarımsal amaç kullanılmasıyla ilgili bıraktığı arazinin bugüne kadar olan hibe dışı kullanımların tespiti ve bundan sonra alınacak sağlıklı düzenlemelerin belirlenmesi amacıyla bu önerge verilmiştir.

Bu önergeyle Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun bütün arkadaşlarına bir kez daha sahip çıkacak kararlılığı gösterecek yürekli milletvekillerini bu Meclis çatısı altında görmek istiyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gök.