GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kutlu Doğum Haftası'nı kutladığına, yapılan referandumun tartışmalı olduğuna ve yapılan haklı itirazlar etkin bir şekilde irdelenmediği sürece 16 Nisan 2017 tarihinin ülke tarihine çok kötü bir gün olarak kazınacağına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:18.04.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; malumumuz bu hafta Kutlu Doğum Haftası. Özellikle bu hafta münasebetiyle... Bu Kutlu Doğum Haftası Hazreti Peygamber'in örnek şahsiyetiyle beraber, özellikle Hudeybiye'de barışçıl kimliğini, uzlaşmacı kimliğini ön plana çıkaran ve bize örnek olması gereken, yine Medine Sözleşmesi'nde özellikle farklılıklarla birlikte, herkesin kendi rengi, kimliği, kültürüyle bir arada yaşama kültürünü bize miras bırakmış olan Hazreti Peygamber'in doğum haftası.

Bu temelde, özellikle bu tutumlarının, Hazreti Peygamber'imizin bu yönlerinin bilince çıkarılması temennisiyle tüm İslam dünyasına bu haftanın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Değerli milletvekilleri, iki gün önce ülkemizde cumhuriyet tarihinin, denebilir ki, en tartışmalı sandığı kuruldu ve öyle görülüyor ki, hukuk tecelli etmediği sürece, yapılan haklı itirazlar etkin bir şekilde irdelenmediği sürece, maalesef, 16 Nisan 2017 günü bu ülke tarihine çok kötü bir gün olarak kazınacak, hafızalarda yerini alacaktır. Çünkü şunu ifade edelim: Bütün fırsat eşitsizliklerine rağmen -medya eşitsizliği, mali olanakların eşitsizliği, mülki amirlerin ve tarafsız kişilerin, makam, mevkilerin bu referanduma müdahil olma biçimine rağmen- ülkenin yarısı böyle bir sistem ve rejim değişikliğine "hayır" demiştir ve biz "hayır"ların bugünkünden çok daha yüksek olduğunu çok iyi biliyoruz.

Sayın Meclis Başkanımız 1987 yılının referandumundan söz etti, ben de 1982 Anayasası'nın oylandığı günden bugüne kadar otuz beş yılın geçtiğine ve o referandumun yüzde 91,4'le kabul edilmiş olmasına rağmen bu ülkeye huzursuzluk, mutsuzluk, çatışmalı ortam ve kaos dışında hiçbir şey getirmediğini... Otuz beş yıldır meşruiyeti tartışmalı. Demek ki, bir paketin halk tarafından onaylanmış olmasıyla onun otomatik olarak bir yasal belge anlamına gelebileceğini kabul edebiliriz ama meşruiyeti hiçbir zaman aynı oranda toplumda karşılık bulmaz.

Bu yönüyle de, bakın, YSK'nın yapılan itirazlara, partimizin de yapmış olduğu itiraza binaen... Bir örneğini bütün Genel Kurulla paylaşacağım: Üç yıl önce, 30 Mart 2014 günü bu ülkede yerel seçimler yapıldı ve yerel seçimlerde Bitlis'in Güroymak ilçesinde belediyeyi HDP'nin adayı kazandı. Adalet ve Kalkınma Partisinin itirazı üzerine 3 defa sayım yapıldı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim.

...sayım sonucunda sadece 1 pusulanın mühürsüz olduğu tespit edildi ve buna binaen seçim yenilenerek 1 Haziran 2014'te tekrarlandı. Düşünün, bir pusula mühürsüz diye bir ilçedeki bütün yerel seçim iptal edilip tekrarına hükmediliyor. Burada, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı o günkü Başkandı, üyelerin büyük bir çoğunluğu aynıydı; eğer mühürsüzlük bir hukuk dışılığa tekabül ediyor ve buradan hareketle de bir seçimin iptaline sebep oluyorsa o gün o karara hükmeden Yüksek Seçim Kurulunun Başkanı aynı, üyeleri aynı; ondan talebimiz herhangi bir parti lehine değil, hukuka ve kendi kararlarının arkasında duracak bir karara hükmetmeleridir diyorum.

Teşekkür ederim.