| Konu: | İstanbul Milletvekili Mehmet Muş'un sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 03.05.2017 |
AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz yaptığımız bütün açıklamaların arkasında dururuz ama karşı durduğumuz bir husus daha var ki o da bizim yaptığımız açıklamaların bağlamından koparılarak, çarpıtılarak gelip burada ucuz siyaset malzemesi hâline getirilmesidir. Biz, Türkiye'nin kamu güvenliğini tehdit etmeyen, kendini barbarlara karşı savunanlara dönük operasyonları reddettiğimizi, kınadığımızı sürekli söyleriz.
İkinci bir husus: Benim sataştığım konuyla alakalı, iddia ettiğim hususa dair bir cümle söylemedi sayın hatip. Bakın, ben açık bir şey söylüyorum: 135 bin kamu görevlisi eğer ihraç edilmişse ve 135 binlerle birlikte aileleri, onun dışında alınanlar, kamu görevlisi olmayanlarla birlikte 100 binlerle ifade edilen bir yapıya "terörizm" deyip, "terör örgütü" deyip, "FETÖ" deyip işin içinden çıkamazsınız diyorum. Bu işin bir sosyolojisi olmalı. 100 binlerle tariflenen bir yapı terör örgütü olamaz, bu işi siyaseten ele almak, bu işi sosyolojik olarak okumak ve buna göre değerlendirmek zorundasınız. Devlete nicel ve nitel olarak nüfuz etmiş bir yapının adı paralel olamaz. Devlette, düşünün, 45 bin Emniyet mensubu, 15 bin ordu mensubu, 9 bin yargıç... Ya, yargının yarısı. O zaman bizim aklımıza şu geliyor: Aslında devletin aslını onlara teslim etmişsiniz, yama olarak siyasi iktidar kalmış; bu, böyle okunur. Yargının yarıdan fazlası eğer bir örgütün elindeyse işin aslı onlardır, yama ve paralel olan siyasi iktidardır. Taşeron işçisine kadar varacak bu yapı ama siyasi iktidarın içerisinde, il ve ilçe teşkilatlarında, genel merkezlerinde, Meclis grubunda hiç kimse olmayacak! Buna kargalar güler diyorum.
Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.