GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Olağanüstü hâl uygulamaları nedeniyle yaşanan açlık grevlerine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:24.05.2017

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, olağanüstü hâl uygulamaları nedeniyle yaşanan açlık grevleriyle ilgili olarak gündem dışı söz aldım. İşi, ekmeği, onuru için mücadele edenlerden yana olan tüm milletvekillerini saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, namusu ve şerefi üzerine tarafsızlık yemini eden Cumhurbaşkanının bir partinin genel başkanı olduğu, yargının siyasallaştırıldığı AKP döneminde artan hukuksuzluklar ve mağduriyetler karşısında hak arayanlar hukuktan ümidini kesme noktasına geldiler. Bugün tam on ay dört gündür, bir başka deyişle, üç yüz sekiz gündür devam eden olağanüstü hâl uygulamaları nedeniyle haksız, hukuksuz ve insanlık dışı bir şekilde işinden ihraç edilen ve sesini iktidara duyuramayan pek çok kamu görevlisi ya intihar etti ya açlık grevi başlatarak bedenlerini ölüme yatırdı ya da ağır sosyal ve ekonomik sorunlarla boğuşmakta. Bunlardan sadece ikisi, akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça "Canımızı veririz, hakkımızı yedirmeyiz, hukuksuzluğa boyun eğmeyiz." diyerek Ankara'nın göbeğinde, Kızılay'da yüz doksan üç gündür oturma eylemi, yetmiş yedi gündür ise açlık grevi yapıyorlar. AKP Hükûmeti "Bu insanlar ne diyor?" diye dinleyeceğine açlık grevinin 75'inci gününde gece vakti evlerine baskın yaptırarak gözaltına almayı, daha sonra da tutuklamayı tercih etmiştir. Ölümden korkmayan bu insanlara karşı yapılanlardan sonra ne kadar korkak olduğunuzun farkında mısınız?

Olağanüstü hâlin mağdur ettiği 100 binlerce insanın ortak taleplerine ses olmak adına başlatılan bu direnişe Pir Sultan Abdal derneklerinden milletvekillerine, analardan gençlere kadar pek çok insan açlık grevleriyle destek olmuştur. Bu haklı talepleri bir kez daha bu kürsüden haykırıyorum: Olağanüstü hâl uygulaması kaldırılsın, işten atılan ve açığa alınan devrimci, demokrat ve masum kamu emekçileri görevlerine iade edilsin, keyfî ve hukuksuz işten atmalara son verilsin.

Ankara Kızılay'da Nuriye'nin ve Semih'in onurlu mücadelesini devam ettirmek isteyen anneleri ve dostları polisin sert müdahalesiyle yerlerde sürüklenerek, tekmelenerek, saçları yolunarak gözaltına alındılar. Arkadaşlar, bir an için empati yapın, kendi annenizi ya da eşinizi düşünün. Ölmek üzere olan yavrusunu kurtarmak isteyen bir annenin tartaklanması, yerlerde sürüklenmesi hangi inanca sığar, hangi ahlaka sığar? Bir an için ananızı düşünün.

Bu da yetmedi, eylemin simgesi hâline dönüşen İnsan Hakları Anıtı polis bariyerleriyle çevrilerek abluka altına alındı. Suçlu bulundu: İnsan Hakları Anıtı.

Avukatları, Nuriye ve Semih'e yöneltilen soruları kamuoyuyla paylaştı. Utanç verici, insanlıktan utanacak kadar iğrenç sorular soruldu bu insanlara:

"Gitar çalıp şarkı söylediğin bir video paylaşılmış, sen de beğenmişsin. Paylaşanların örgüt üyesi olduğunu hiç düşündün mü?" Lafa bakar mısın.

"Masumane hak arayışı görünümündeki bu eylemin asıl amacı nedir?"

Bir başka soru: "Hak arayışından uzak -hak aramıyorlarmış- halkta kin ve nefret uyandıran eylem yapmanızın amacı ne?"

En aşağılık soru: "Ölüm orucu eylemi yapmanız konusunda size ne tür menfaatler sunulmaktadır?"

Arkadaşlar, insanlığı da öldürdünüz, insanlığı da öldürdünüz. Bu sorular aslında AKP Hükûmetinin ne kadar aciz olduğunun, korku içerisinde olduğunun bir göstergesidir. Bugün hak arama mücadelesi veren, iktidarın karşısında olan kim varsa terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. AKP, hak, hukuk tanımayan uygulamalarıyla halkı tahrik etmeye, kin ve nefret tohumları ekmeye devam ediyor. Oysaki bu insanların tek amacı haksızlıklara dur demek.

Bir hekim olarak uyarıyorum, 77'nci gününe giren açlık grevi bu aşamadan sonra ölüme veya kalıcı hasara neden olabilir. Olağanüstü hâl uygulamalarına derhâl son verilmeli, haklı talepler derhâl dikkate alınmalı ve açlık grevleri sona erdirilmelidir. Bu hepimizin insanlık görevidir. Yüreğinde bir miktar insanlık kalmış olan insanların bu seslere kulak vermesi gerekir.

Saygılarımla. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)