| Konu: | Lice'de ve Şırnak'ta hayatını kaybeden 16 güvenlik görevlisi ile Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 2 maden emekçisine Allah'tan rahmet dilediğine, kırk üç gündür tutuklu olan Muş Milletvekili Burcu Çelik'in 3 yaşındaki çocuğunun annesinin yanına gönderilecek olmasının bir utanç olduğuna, bütün ilgililerin harekete geçmesini talep ettiğine ve Şişecam işçileriyle sonuna kadar dayanışma içerisinde olacaklarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 01.06.2017 |
AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün Lice'de ve Şırnak'ta hayatını kaybeden 16 güvenlik görevlisi, yine dün gece saatlerinde Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 2 maden emekçisi olmak üzere toplam 18 kişiye Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyorum ve yüce Allah'tan, bu aziz, mübarek günlerde bu ülkede hiç kimseye bir daha zamansız ölüm, evlat acısı, evlatlara da anne-baba acısı göstermemesini Cenab-ı Allah'tan temenni ediyorum.
Sayın Başkan, Parlamentonun üyelerinden biri, İnsan Hakları Komisyonu üyesi ve seçim çevremden, Muş Milletvekili Burcu Çelik 43 gündür tutuklu ve siz bir hukukçu olarak tutukluluğun nasıl ağır bir tedbir olduğunu herhâlde çok iyi bilirsiniz. Bu Parlamentonun İnsan Hakları Komisyonu, kendi üyesinin ağır bir insan hakkı ihlaliyle karşı karşıya kalma hâline bir çözüm üretemiyorsa bu ülkedeki 80 milyon insanın insan haklarını nasıl koruyacak merak ediyorum.
Bir de -önceki gün de ifade etmiştim Sayın Başkan- Sayın Burcu Çelik'in şöyle bir özel durumu var: 3 yaşında çocuğu var ve yapılan başvuru üzerine, çocuğunun cezaevine alınması kabul edildi. Eğer bu hukuksuzluk ortadan kaldırılmazsa 3 yaşındaki çocuk, bu Parlamentonun üyesi olan annesinin yanına gönderilecek. Bu, bu ülke açısından kaldırılamaz bir utançtır, bu utancı bu ülkenin daha fazla kaldırabilme mecali yoktur. Bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için başta Adalet Bakanı olmak üzere bütün ilgililerin harekete geçmesini talep ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - İki dakika daha ek süre veriyorum size de.
Buyurun.
AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, yine bugün 170'e yakın tesisi, 9 ayrı ülkeye yayılan faaliyetleriyle bir dünya yatırım devi olan Şişecamla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Aralık ayında 25'inci dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde KRİSTAL-İŞ Sendikası ile işveren arasında yürütülen görüşmelerin onuncu oturumunda sonuç alınamaması üzerine, 24 Mayıs günü 6 bine yakın işçi 9 ayrı fabrikada bir grev kararı aldılar. Ancak, her zaman olduğu gibi, mevcut iktidar da önceki iktidarlar döneminde grevleri yasaklayan millî güvenliği bozma maddesinin veya gerekçesinin arkasına sığındı, henüz başlamadan. Şüphesiz, biz hiçbir emekçinin grevle süresini geçirmesini talep etmeyiz. Her emekçinin alın terinin karşılığını alması, haklarının eksiksiz tesis edilmesi, normal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve ülkenin ekonomik koşulları da göz önünde bulundurularak bunların grev yapma gerekçesinin ortadan kaldırılması bu Hükûmetin sorumluluğundadır. Grev hakkı hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hem de Türkiye'nin taraf olduğu ILO sözleşmelerine göre bir haktır. Bunun basit gerekçelerle yasaklanmış olması kabul edilemez.
Şişecamla ilgili, işverenin üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmesini, Hükûmetin emekçilerden yana tavır takınarak bu işte olumlu aracı olmasını, olmayı başaramıyorsa da grev haklarını tanımalarını istiyoruz ve sonuna kadar Şişecam işçileriyle dayanışma içerisinde olacağımızı belirtmek istiyorum.
Teşekkür ederim.