GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:100
Tarih:01.06.2017

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 420 sıra sayılı 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin gündemin ilk sırasına alınması yönündeki grup önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım, Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Dün gece millet olarak yüreğimize kor düştü, Şırnak'ta askerî helikopterin düşmesi sonucu 13 kahramanımız şehit oldu, Hakk'a yürüdü. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, Türk Silahlı Kuvvetlerine, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum, mekânları cennet olsun.

Değerli milletvekilleri, bugüne kadar OHAL kapsamında 24 kanun hükmünde kararname çıkartılmıştır. Bunlardan 670 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde gerekli bazı tedbirlerin alınması ile bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemektedir. Kanun hükmünde kararname, görevden çıkarmalar ve bunların durumu, hakkında inceleme ve soruşturma yürütülen kişiler ve yakınlarına ait bilgilerin temini, devir işlemleri, 2010 KPSS sınavı, mali suçlara ilişkin tedbirler, mağdur olanların tazminat ve istihdam hakları, yeniden ifade alma işlemleri ve önceki kanun hükmünde kararnamelere ilişkin bazı düzeltmelerden ibarettir. Buna göre, millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen 196 kamu görevlisi, 112 askerî personel, 24 Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli, 2.360 Emniyet Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere toplam 2.692 kişi başka bir işleme gerek kalmaksızın görevlerinden çıkarılmıştır. Görevine son verilenler, rütbe veya memuriyetleri mahkûmiyet kararı aranmaksızın alınacak ve bu kişiler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecek, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyecektir. Bunların silah ruhsatları, pasaportları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilecek ve oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından tahliye edileceklerdir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı da olamayacaktır. Kamu görevinden çıkarılanlar, uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve yüksek mahkeme başkan ve üyeliği, müsteşar, hâkim, savcı, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamayacaklar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan da yararlanamayacaklardır. Kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya hazineye devredilen kurumlara ilişkin işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkili olacaktır. 11 Temmuz 2010 tarihinde uygulanan Kamu Personel Seçme Sınavı'nda genel yetenek ve genel kültür test sonuçlarına göre veya bu sonuçlar da esas alınmak suretiyle atanan personelin atama işlemlerinin geçerliliği devam edecek, ancak bu sınav sorularını veya cevaplarını hukuka aykırı bir şekilde sınav öncesinde ya da sınav sırasında elde ettiği tespit edilen kişilerin atamaları iptal edilecektir. Hakkında inceleme ve soruşturma yürütülen kişiler ile bunların eş ve çocuklarına ilişkin ihtiyaç duyulan her türlü bilgi ve belge kamu ve özel tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca verilecektir. Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'da işlemleri askıya alma ve gerçekleştirmeme amacıyla "yedi iş günü" olarak belirlenen süre olağanüstü hâlin devamı süresince "otuz iş günü" olarak uygulanacaktır. Aynı olayla ilgili olarak yeniden ifade alınması ihtiyacı ortaya çıktığında bu işlem olağanüstü hâlin devamı süresince cumhuriyet savcısı veya cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine kolluk tarafından yapılabilecektir. Darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bu eylemlerin devamı niteliğindeki eylemlerin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı oldukları sırada yaralandıkları tespit edilenlere ilişkin tazminat ve istihdam imkânı getirilmektedir. Burada gaziler arasındaki ayrımın giderilmesi gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Terörle mücadele sırasında yaralanıp da gazi sayılmayanların mutlaka gazi sayılmalarının temin edilmesi gerekmektedir. Zira gazilik, vatan, millet ve mukaddesat uğruna mücadele sırasında yaralananlara verilen bir şeref payesidir, az ya da çok yaralanması bunu değiştirmeyecektir ve malulen emeklilik kriterleriyle ilişkilendirilmesi de doğru olmayacaktır. Bu nedenle, Hükûmetten Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz bu ayrımın giderilmesine ilişkin kanun teklifine destek olmalarını bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, OHAL kapsamında bugüne kadar 102.374 kamu görevlisi kurumlarından ihraç edilmişlerdir. Bilindiği gibi, OHAL sürecinde mağdur olduğunu iddia edenler için 7 kişilik bir OHAL Komisyonu kuruldu. İlgililer buraya başvuracak, onların kararları üzerine ise idari işleme karşı dava açabilme imkânları ortaya çıkacaktır. Bu komisyonun kurulmasını önemli buluyoruz ve bazı mağduriyetlerin önüne geçileceğini bu vesileyle düşünüyoruz. Ancak, 100 bin üzerinde başvuru olduğu dikkate alındığında Komisyonun bunları sonuçlandırabilmesi çok zaman alacaktır. Bu nedenle, Komisyonun hızlı karar alma adına belirleyeceği ilkeler doğrultusunda bazı konularda karar verme yetkisinin kurumlara bırakılması daha hızlı sonuç alınmasını ve mağduriyetlerin giderilmesini mümkün kılabilecektir. Bu noktada, devam eden olağanüstü hâl uygulaması sırasında vatandaşlarımızın karşılaştığı sorunlar ve taşıdıkları endişelere işaret etmek, dikkatlerinizi çekmek istiyorum, bunlardan bazıları şunlardır: Adaletin tesisine ilişkin kaygılar, hak arama özgürlüğünün kısıtlanması, kamu görevlilerinin somut bulgulara dayanmadan görevine son verilmesi, savunma hakkının göz ardı edilmesi, asılsız ihbar ve şikâyetlere dayalı işlem yapılması, alt düzeydeki görevlilerle uğraşılırken üst düzey görevliler ve siyasiler hakkında bir işlem yapılmaması, iadelerin suçsuzluğa dayalı olmaktan çok kayırmacılığa dayalı yapılıyor algısı, OHAL kapsamına girmediği hâlde kanun hükmünde kararnamelerle farklı konularda da düzenleme yapılması, kripto olarak görevlerine devam eden FETÖ'cülerin bulundukları yerlerde kasıtlı, yanlış yönlendirmesiyle oluşan mağduriyetlerdir.

Olağanüstü hâl kuşkusuz bugün olduğu gibi, şartların gerektirdiği durumlarda başvurulması gereken anayasal bir kurumdur. Bununla birlikte, uygulamanın hukuk ve adalet anlayışını egemen kılarak ve haklı ile haksızı, suçlu ile suçsuzu birbirinden ayıracak adil bir yönetim anlayışı ortaya koyarak sürdürülmesi zorunludur. Bu durumda, ancak, vatandaşlarımızda oluşan soru işareti giderilmiş, topyekûn bir mücadele anlayışı hâkim kılınmış olacaktır.

Bu çerçevede, FETÖ'yle mücadele kapsamında çıkarılan 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin gündemde öne alınarak, daha önce kanunlaşan 5 kanun hükmünde kararname gibi Genel Kurulda görüşülebileceğini değerlendiriyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi her gelişmeyi devlet ve millet yararına, hak, hukuk ve adalet adına titizlikle izleyip, doğru gördüklerini desteklerken, yanlış bulduklarını da eleştirmeyi sürdürecektir.

Bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)