GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:12.06.2017

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

485 sıra sayılı Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerine söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, bu tasarı Komisyonumuza 76 madde olarak geldi ama tasarıya öyle maddeler eklendi ki, tasarıyla, tasarının özüyle hiç ilgisi olmayan öyle korsan maddeler geldi ki maddenin sayısı 102'lere çıktı. Bir de 30'a yakın kanunda değişiklik yapan bir tasarı durumuna da gelince tam anlamıyla bir torba yasa konumuna geldi ve bu tasarı aslında amacından saptı. Dolayısıyla, üretimi desteklemek, sanayiciyi geliştirmek adına yapılan birçok çalışma ortada kalmış oldu ve gecikmiş oldu.

Değerli milletvekilleri, sanayicimizin geliştirilmesini, sanayinin geliştirilmesini, üretimin desteklenmesini istiyorsak tasarıda çok olumlu maddeler var olmasına rağmen, bunun üzerindeki önemli konular bir kenara bırakılarak özellikle bu konuyla, bu tasarıyla ilgisi olmayan Zeytin Kanunu'nda yapılan bir değişiklik maddesi gündeme getirilmek suretiyle günlerce Komisyonda vaktimizin boşu boşuna harcanmasına ve sonuçta çıkarılan 2 maddenin ötesinde 4'üncü maddenin mutlak surette kalacağı yönünde ısrar edilmesi üzerine, tartışmalar bunun üzerine yoğunlaştı.

Bakın değerli milletvekilleri, şimdi, zeytinliklerin, zeytinin üretim reform tasarısıyla ne alakası var, sanayicilikle ne alakası var, üretimin desteklenmesiyle ne alakası var? Bu kadar ilgisi olmayan maddenin böyle bir kanun tasarısı içine getirilerek kanunlaştırılmaya çalışılmasını anlamak kesinlikle mümkün değil. Onun için, şimdi geri çekildi, komisyona geri gönderildi; inşallah, komisyonda tamamen görüşülmeden tasarıdan çıkarılması yönünde karar verilmesini özellikle bekliyorum Sayın Bakanım çünkü bunu zeytinciler de bekliyor. Zeytinlikleri gerçekten yok etmeyelim, zeytinlere kıymayalım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kazım Bey, öneri getirin, öneri getirin.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Önerimiz şu efendim: Biz zeytinliklerin bu tasarıdan çıkarılmasını ve görüşülmemesini istiyoruz, önerimiz bu.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bu, öneri değil ama.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Zeytinlikleri kesen yok ki zaten.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Bunun dışında öneri yok çünkü sanayimizi geliştirecek, üretimi destekleyecek bir alan değil. Kaldı ki zeytin ülkemizin üçte 1'inin ürünü hâline gelmiş, birçok aile bundan geçimini sağlıyor. Mardin'den başlayan; Akdeniz Bölgesi, Ege Bölgesi, Marmara, Trakya'ya kadar uzanan zeytin alanlarımız var. Bu alanlarımızı göz ardı ederek zeytinliklerimizin sanayileşmeye önünün açılmasını sağlamak bu yasayla kesinlikle uygun değil.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Açmıyoruz, açmıyoruz.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Bunu Tarım Komisyonuna göndermek suretiyle, orada özellikle zeytincilerle birlikte görüşülüp bir sonuca varılmasının en iyi sonuç olacağını belirtmek istiyorum Değerli Bakanım.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Zeytinleri kesen yok, merak etmeyin Kazım Bey.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Bunun bir kere açıldı mı önü zeytinlikler de kesilecektir, onlar da yok olacaktır.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Anlattım ben size.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, şimdi, sanayinin geliştirilmesi, üretimin desteklenmesiyle ilgili kanun tasarısında önemli maddeler var, OSB'lerin geliştirilmesi, OSB'lerin daha iyi noktaya gelmesi, çalıştırılması için önemli konular var. Bir an önce bu konular üzerinde yoğunlaşarak sanayicimizin beklediği bir kanunu ortaya koymak, çıkarmak, yürürlüğe koymak zorundayız.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, ülkemizi sanayileştirmek istiyorsak yatırımları daha fazla teşvik etmek, daha çok desteklemek, mevcut yatırımcının da çalışmasına olanak sağlayacak ortamları yaratmak, hukuksuzlukları ortadan kaldırmak, adaletsizlikleri ortadan kaldırmak, ülkenin geleceğine güvenle bakabileceği bir sanayicinin, bir üreticinin ortaya çıkacağı bir atmosferi yaratmak, iş dünyasının gerçekten yarınından kuşku duymayacak şekilde çalışmalarını sürdüreceği, yatırımlarını yapabileceği ortamları hazırlamak, ortaya koymak zorundayız.

O nedenle OHAL'in bir an önce kaldırılarak ülkenin olağanüstü hâl döneminden kurtulması ve normalleşmesi gerekiyor. Bunu yapmazsak, eğer üretim alanlarını destekleyecek, üretim alanlarında her türlü desteği vererek tarım alanındaki üretimi, sanayi alanındaki üretimi ve her alandaki üretimi destekleyecek tedbirleri alamazsak gelecekte gerçekten ülkemizin tamamen tüketen bir ülke konumuna geleceğini belirtmek istiyorum. Bundan kurtulmak zorundayız.

Özellikle kendi ihtiyaçlarımıza yönelik, ihtiyaçlarımızı karşılayacak yatırımları yapmak, üretimleri bu alanda daha detaylı hâle getirmek ve ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacak üretimleri kendimiz gerçekleştirmek zorundayız. Bunu yapmazsak dışa bağımlılıktan kurtulamayız, yerli sanayimizi geliştiremeyiz. Yerli sanayimizi geliştirerek, yerli üretimi destekleyerek, yerli üretimlere öncelikli alım garantisi vererek üretimi artırmak, yatırımı genişletmek ve ülkede çalışan, kazanan ve yaşamını iyi bir şekilde sürdürebilen bir ortamı gerçekleştirmek zorundayız.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, üretim deyince her alandaki üretimden bahsetmek gerekiyor. Şimdi, tarımdaki üretimi bir kenara bırakıyoruz. Şimdi, TRT'deki katılım payının bütün üretim alanlarından kaldırılmasını talep ettik ve buna da şiddetle ihtiyaç var. Bakın, özellikle sulama birliklerinin bugün kullandığı elektriğin üzerindeki TRT katılım payının hiçbir anlamı yok. Siz bunu almaya devam ederseniz bugün elektrik paralarını ödeyemeyen sulama birliklerinin gelecekte o motopompları çalıştıramayarak sulama yapamayacaklarını ve birçok sulama birliklerinin bugün iflasın eşiğine geldiğini, kapanmak durumunda olduğunu da görmek zorundayız. Onun için TRT katılım payının mutlak surette tüm üretim alanlarından kaldırılmasını ve üretimin üzerindeki yüklerin bu şekilde hafifletilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ayrıca, değerli arkadaşlarım, ülkede yatırım çok önemli, üretim önemli, istihdam önemli. Eğer istihdamın artırılması için de çalışma yapmazsak, istihdamın geliştirilmesine öncelik sağlamazsak, işsizliği önleyemezsek, işsiz insanlarımız sokaklarda dolaşmaya devam ederse, birçok insanın, ailenin gelirleri her gün düşüyorsa, eğer bu insanlar kazanamadıkları için, iş bulamadıkları için çarşıya çıkamıyorlarsa, alışveriş yapamıyorlarsa, esnafa borcunu ödeyemiyorsa, değerli arkadaşlarım, bu piyasayı nasıl döndüreceksiniz, nasıl çalıştıracaksınız, bu çark nasıl dönecek? Onun için bakın, bunlar çok önemli. Çiftçilerimizin kazanması gerekli çünkü kazandıklarını harcaması için çarşıya gitmesi gerekli. İşçimizin iş bulması gerekli ve buldukları iş sayesinde, kazandıkları para sayesinde çarşıya çıkıp bunları harcaması gerekli. Eğer işçimiz kazanırsa, çiftçimiz kazanırsa bunların kazançları çarşıya intikal edecek, esnafımız kazanacak, esnafımız kazandıkça sanayicimiz kazanacak. Dolayısıyla burada gerçekten iyi bir döngü kendiliğinden gerçekleşmiş olacak. İşte, bunun için hem tarımı hem sanayiyi hem de istihdamı, yatırımı hem de ihracatımızı geliştirecek çalışmalarımızı yapmak ve bunlar üzerinde yoğunlaşmak ve ülkemizin ekonomisini düzlüğe çıkarmak zorundayız.

Ben hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)