GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın Kayseri'de devam eden duruşmalarının konusunun HDP'ye karşı yürütülen siyasi soykırım operasyonlarında iktidar partisinin yargıyı nasıl siyasallaştırarak kullandığına dair bir örnek olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:13.06.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen değerli halkımız; partimize dönük 4 Kasım 2016'dan beri yürütülen siyasi soykırım operasyonlarında iktidar partisinin yargıyı nasıl siyasallaştırarak kullanıp partimize dönük bir öç almaya dönüştürdüğüne dair bir iki örnek göstereceğim.

Bugün 2 eş genel başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın Kayseri'de duruşmaları vardı. Kayseri'deki duruşmanın konusunu çok kısa söylersem az biraz hukuktan nasiplenmiş herkesin nasıl utanacağı bir olayla karşı karşıya olduğumuz anlaşılacak.

9 Mayıs 2015 günü, seçimden yaklaşık bir ay önce Kayseri il teşkilatımız bazı ırkçı güruhların saldırısına uğradı ve bu saldırıdan sonra Emniyet Müdürlüğü, bilgilendirilmesine rağmen tedbir almadı. Partimiz suç duyurusunda bulundu ve emniyet veya valiliğin ihmali hakkında suç duyurusunda bulunmamıza rağmen hiçbir işlem yapılmazken, tabii, siyasi iktidarın ve sarayın partimize dönük kışkırtma politikalarına karşı başsavcılıkları bizim hakkımızda fezleke hazırlamaya dönük zorlamaları neticesinde bu suç duyurusu dilekçesinde 2 eş genel başkanımız için bir fezleke çıktı. Neymiş? Beyefendileri töhmet altında bırakıyormuşuz. Bunu halkımız bilmeli. Düşünün, hak aramanın, hukuk aramanın, hukuki işlerde ihmali bulunanlara dair suç duyurusunda bulunmanın geldiği nokta. Bu, eş genel başkanlarımız için böyle de diğer tutuklu milletvekillerimiz için farklı mı? Hayır. Bütün arkadaşlarımız siyaset yapmaktan, hak ve hukuk mücadelesi yürütmekten kaynaklı yargılanıyorlar ve bugün rehin alınmış durumdalar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Yıldırım.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim.

Düşünün, 2 eş genel başkanımız Kayseri'de herhangi bir konuşma yapmamışlar, herhangi bir siyasi faaliyette bulunmamışlar, suça konu herhangi bir fiile bulaşmamışlar ama siyasi iktidar başsavcılıklara talimat vermiş. Herkes terfi etmek için "Bu çorbada tuzum bulunsun." diye Kayseri'de böyle bir tuz serpmiştir çorbaya. Konuşmanız yok, bir fiiliniz yok, bir etkinliğiniz yok ama bugün böyle utanç verici bir yargılama Kayseri Adliyesinde yürüdü.

Orada durum öyle de diğerlerinde farklı mı? Geçen hafta, dört yıl on ay ceza alan Şırnak Milletvekilimiz Ferhat Encu hakkında suç duyurusunda bulunan Şırnak Vali Yardımcısı ve Beytüşşebap Kaymakamının işlemleri ve şikâyetleri üzerine dava açıldı, tutuklandı. O 2 kişi de, Şırnak Vali Yardımcısı da Beytüşşebap Kaymakamı da bir terörist iktidara göre.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız Sayın Yıldırım.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

İkisi de şu anda terör örgütü üyesi olmak ve darbeye bulaşmaktan tutuklular. Siyasi iktidarın nasıl bir hukukun arkasına sığındığının önemli nişaneleridir bunlar. Bunun gibi elimde onlarca örnek var. Siyasi iktidarın nasıl bir hukukun arkasına sığındığına, darbecileri nasıl kendilerine kalkan olarak kullandıklarına, iktidarın "terörist" olarak addettiği kişilerin bulunduğu şikâyetlerin mevcut iktidar tarafından ne kadar muteber olduğuna sadece birkaç veciz örnektir; yeri geldikçe bunları dillendirmeye devam edeceğiz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.