GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:14.06.2017

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, akşamın bu saatinde aslında önemli bir meselemizden bahsedeceğim size.

Değerli arkadaşlar, ben bir temel bilimciyim, kimya profesörüyüm.

Bir ülke eğer gerçekten şöyle bir taslak hazırlıyorsa -sanayinin gelişmesi ve üretimin desteklenmesi- hatta bunu da reform olarak sunuyorsa, öncelikle çok sağlıklı bir bilim politikasının olması gerekir.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sanayiye gelmedik daha, gelmedik.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Eğer sağlıklı bir bilim politikası yoksa o ülkenin sanayiden, teknolojiden bahsetmesi mümkün değildir.

Değerli arkadaşlar, bilim politikası da temel bilimlerden geçer; fizik, kimya, matematik. Dün Sayın Bakana buradan sordum, dedim ki: Sayın Bakan, bizim temel bilimlerde öğrenci sayımız nasıl değişmiştir, öğretim üyesi sayımız nasıl değişmiştir?

Değerli arkadaşlar, şunu açıklıkla ifade edeyim ki Türkiye'de temel bilimler tamamen yok edilmiştir. Şu anda Türkiye'de temel bilim yapmak imkânsızdır. Neden imkânsızdır diye sorarsanız, bakın, bugün bir ülke düşünün, bilim yapacak öğrencileri eğitimden en az nasibini almış, hasbelkader birinci sınavdan 150 puanı geçmiş bir öğrenci eğer fenden giriyorsa bir soru dahi yapsa temel bilimi tercih ediyorsa yerleşebiliyor. Böyle bir zemin üzerine gerçekten biz bilim politikası kurabilir miyiz değerli arkadaşlar? Gelişmiş, çağdaş ülkeler en ileri beyinlerini, en seçme beyinlerini bilime yönlendirirler. Oysa biz, temel bilimleri öyle bir hâle getirmişiz ki, tercih edilemez hâle getirmişiz. Temel bilimler bu hâle rağmen, bir soru yapsa dahi gidilebilir olmasına rağmen, dün Sayın Bakan dedi ki: "Şimdilik doluluk oranlarımız yüzde 90."

Değerli arkadaşlar, kontenjanlar ikili, normal öğretim dâhil 60'ar kişiydi, şimdi ikililer kaldırıldı, normalde birçok üniversitede 11 kişiye düşürüldü. Buna rağmen doluluk oranları yüzde 90 deniyor. Yani Türkiye'de gerçekten bilim politikası bitmiştir, temel bilim politikası zaten bitmiştir. Kaldı ki ortaöğretimde de insanları araştırmaya, meraka sürükleyen tüm imkânları da yok etmişiz. Temel bilimlere olan algı ortaöğretimden başlayarak, hatta ilköğretimden başlayarak yok ediliyor. Bugün öğrenciler daha çok neyi tercih ediyor? İlahiyat fakültelerini tercih ediyor çünkü ilahiyat fakültesi mezunları arka bahçe gibi kullanılıp hemen istihdam ediliyor ama fen fakültesi mezunları istihdam edilemediği için asker, polis oluyor. Benim birçok öğrencim atanamadığı için, maalesef asker, polis olduğu için ölmüştür, şehit düşmüştür.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bilim politikası böyle olan bir ülkenin sanayi politikasını nasıl bunun üzerine kuracaksınız? Hangi reformdan bahsediyorsunuz. Şimdi, bu getirilen tasarının bu maddesinde öğrenciler, efendim, 4'üncü yılını sahada geçireceklermiş. Hangi sahada? Neredeyse "her ile bir üniversite" furyası adı altında bir binanın üzerine tabela koymakla üniversite olacağı mı düşünüldü? Böyle bir şey olabilir mi? Gidin bakın, çoğu üniversitemizde öğretim üyesi yok. Değerli arkadaşlar, buna rağmen son KHK'larla benim görev yaptığım fakültede 12 profesör görevinden ihraç edildi. Birçoğu yurt dışı doktoralı -yıllarca emek vermişler- 12 profesör; bunun 3'ü kimyacı, bunun 2'si fizikçi, 4'ü de biyolojide. 12 profesörü, yıllarını bilime vermiş insanları alıp sokağa koyuyorsunuz ve şimdi de bilimden bahsediyorsunuz, sanayiden bahsediyorsunuz. Hadi be oradan! Gerçi bu soruyu söylerken, bunu ifade ederken şunu gerçekten... Demokrasi, insan hakları, siyaset, bir şey kalmamış bu ülkede. Her şey, herkes tehdit altında, herkes geleceğini görmez hâle gelmiş. Bu ülke, bu çatı "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diyor ya, işte o egemenliği temsil eden insanlar cezaevinde. Biz kalkmış daha bunun üzerine burada ağır siyaset yapıyoruz. Bu siyaset tükenmiştir, AKP bu ülkeyi tüketmiştir.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)