GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:15.06.2017

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 485 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 25'inci maddesiyle ilgili verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüksek heyetinizi hürmetle selamlıyorum.

Maddeyle, sanayi siciline kayıtlı işletmelerin elektrik kullanımlarından kesilen TRT payının kaldırılması öngörülmektedir. Esasen, elektrik abonelerinden TRT payı alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Ayrıca, TRT, tarafsızlık ilkesine bağlı ve objektif bir yayın organı niteliğini kaybetmiş, Adalet ve Kalkınma Partisinin resmî yayın organı hâline gelmiştir. O nedenle, eğer TRT payı alınacaksa bunun Adalet ve Kalkınma Partisinin gelirlerinden kesilmesi daha doğru ve isabetli olacaktır.

Elektrik faturaları sanayicinin, çiftçinin ve esnafın en büyük maliyet unsuru olmuş, ailelerin bütçesinde önemli bir harcama kalemi hâline gelmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, elektrik abonelerinden TRT payı alınması uygulamasının tümüyle kaldırılmasını öneriyoruz. Eğer elektrik maliyetini düşüreceksek, gelin, elektrik bedelinden alınan TRT payını, fon payını, vergileri, kaçak elektrik bedeli ve sayaç okuma parasını toptan kaldıralım. Vatandaş haraca bağlanmış gibi elektrik tüketimi üzerinden bir sürü fon, pay, vergi, hatta verginin vergisi alınmaktadır. Gelin, önce bunları temizleyelim, indirim yapılacaksa böyle yapılır.

Tasarıda, sanayiciden TRT payı alınmaması öngörülmektedir. Olumlu bir düzenleme ama sizlere soruyorum: Sanayici üretiyor da çiftçi üretmiyor mu? Sanayicinin maliyeti var da çiftçinin maliyeti yok mu? Zor şartlarda üretim yapan, istihdam sağlayan, ihracata katkı veren Türk çiftçisi neden üvey evlat muamelesi görüyor?

Çiftçi reel sektörün temelidir ama Hükûmet bunu hâlâ bilmemekte, hâlâ idrak edememektedir. Uygulanan yanlış politikalar, milletin efendisi çiftçilerimizi bankaların kölesi konumuna getirmiştir. Çiftçimiz on beş yılda 150 kat borca sokulmuştur. Borç tuzağına düşen ve borçlarını ödeyemez hâle gelen, artık sadece ihtiyaçlarını karşılamak için banka kredi kuyruklarında bekleyen çiftçilerimiz, alın teriyle ekmeklerini kazandıkları arazilerini haraç mezat satmak zorunda kalmaktadır.

Bakınız, Sosyal Güvenlik Kurumuna sigortalı olarak kayıtlı çiftçi sayısı 2016 yılında yüzde 10, son beş yılda ise yüzde 36 oranında azalmıştır. Tarım BAĞ-KUR'lu olarak bilinen kayıtlı çiftçi sayısındaki azalma beş yılda 403 bin kişidir. Bu, vahim bir gidişattır.

Tarım ve hayvancılık alanında ivedilikle yapısal reform gerçekleştirilmelidir. Tarım sektörünün yapısal sorunlarını çözecek, tarımsal girdi yükünü azaltacak ve tarım sektörünü yeniden ayağa kaldıracak tedbirler mutlaka ve ivedilikle alınmalıdır. Tarımdaki gelir seviyesi, mutlaka ama mutlaka ülke ortalamasına çıkarılmalıdır. Her şeyin ötesinde çiftçimize daha fazla destek verilmelidir. Çiftçimize verilen her kuruşun fazlasıyla ülke ekonomisine geri döndüğü unutulmamalıdır.

Değerli milletvekilleri, Konya Ovası'nda geçtiğimiz günlerde etkili olan dolu yağışı birçok çiftçimizi çok zor duruma düşürmüştür. Çiftçimizin bin bir emekle zor şartlar içinde gece gündüz çalışarak yetiştirdiği mahsuller yağan dolunun etkisiyle tamamen mahvolmuştur. Doğal afetten dolayı elde avuçta bir şeyi kalmayan çiftçilerimiz geçimini nasıl sağlayabilecek? Elektrik borçlarını, prim borçlarını, vergi borçlarını, kredi borçlarını nasıl ödeyebilecektir? Bakın, bir çiftçimiz "Her şeyimiz bitti, biz bu ektiklerimizle geçimimizi sağlıyoruz. Başka geçim kaynağımız yok. Büyüklerimiz bize yardım etsin. 400 bin lira borcum var. Ben nasıl ödeyeceğim? Araziyi satsam yine ödeyemem ve satsam da çocuklarım aç kalır. Bir tane ineğim vardı, sattım, çapa yaptırdım. Ben ne yapayım? Ben bittim. Akşam eve pide götürecek param kalmadı." diyor. Hükûmet çiftçimizin içler acısı durumuna duyarsız kalmamalıdır. Mağdur üreticilerimize muhakkak yardım eli uzatarak şefkat ve iyi niyet göstermelidir. Konyalı çiftçilerimiz kaderine terk edilmemeli, tarım sigortası yaptırmadı diye çiftçilerimizin hasarı göz ardı edilmemelidir. Çiftçimizin borçları faizsiz ertelenmelidir.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.