| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 18.06.2017 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Evet, teşekkürler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün şehit olan 3 askerimiz için Allah'tan rahmet, ayrıca ailelerine de başsağlığı diliyorum.
Yine, Manisa'da zehirlenmek suretiyle ölen askerlerimize de Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum.
Bugün, Babalar Günü; burada bulunan arkadaşlarımızın, bütün babaların Babalar Günü'nü yürekten kutluyorum; sağlıklı, güzel, uzun ömürler diliyorum.
Ayrıca hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Seçim adaletini yıllar içinde yok eden bir yapılanmanın, özellikle FETÖ ve PDY yapılanmasının seçimleri ne şekilde etkilediği, özellikle 2009'dan sonraki seçimlerde bu yapılanmanın seçimlerin sonuçlarını çok farklı bir şekilde ortaya koyduğu yönündeki konunun ve şaibeli durumların araştırılması için önerge vermiştik, bunun üzerine söz aldım.
Biliyorsunuz, ülkemizin en büyük sorunlarından bir tanesi, adaletsizlik, hukuksuzluk, aynı zamanda da yıllardan beri süren hukuk güvenliğinin yokluğu ve seçim güvenliğinin yokluğudur. İşte, bu adaletsizliklerin yok edilmesi için yola çıktığımız ve bu adaletin Türkiye'de yeniden tesis edilmesi, getirilmesi için yollarda yürümeye başladığımız bugünlerde, Sayın Genel Başkanımızla birlikte, arkadaşlarımızla birlikte, halkımızla birlikte yürümeye devam ediyoruz, adalet tecelli edinceye kadar bu yürüyüşümüz devam edecektir. Bunu belirtmek istiyorum. Bu yürüyüşü gerçekleştiren başta Genel Başkanımız olmak üzere tüm arkadaşlarıma ve halkımıza çok teşekkür ediyorum; saygılar, sevgiler sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, FETÖ terör örgütü ve PDY yapılanması, her tarafı o kadar çok sarmıştı ki, biliyorsunuz, devlet içinde devlet olmuş ama sizin hiç haberiniz yok. Okullar, üniversiteler, finans kuruluşları, alışveriş merkezleri ve birçok kamu kurumunda yuvalanmış, liyakate hiç dikkat edilmeden, belirli yerlere getirilmek suretiyle, yetkili kılınmak suretiyle, gerçekten, Türkiye'de adaletin, hukukun ve seçim güvenliğinin yok olmasına sebebiyet veren bir yapı ortaya çıkmıştır. Tabii, seçim sonuçları hep sizin lehinize sonuçlandığı için hepiniz bunları görmezden geldiniz ama sonuçta, bir geldiniz ki "Eyvah, biz bunları görmemişiz. Biz, onlar ne istedilerse verdik, her şeyi yaptık ama onlar bize ihanet etti." diyerek karşı koymaya başladınız.
Değerli arkadaşlarım, değerli milletvekilleri; bunların hepsini biliyorsunuz. Biz bunları yıllardan beri sizlere söyledik, "Bakın, FETÖ terör örgütü, bu devleti, devletimizi ele geçirmeye çalışıyor. Siz, bunlara alet oluyorsunuz, öncülük ediyorsunuz, liyakate uymadan bunları yetkin olmadıkları yerlere getiriyorsunuz, devletin düzenini bozuyorsunuz. FETÖ terör örgütü, ileride bu devleti ele geçirirse şaşmayın." diye yıllardan beri söylüyoruz ama sizleri bir türlü inandıramadık. Ne zaman inandınız? 17-25 Aralık yolsuzluk dosyasının ortaya çıkmasından sonra "Eyvah!" dediniz ama iş işten geçmişti, devlet elden gitmişti, değerli arkadaşlarım. Şimdi, böyle bir noktaya getirdiniz.
Şimdi, bu kanunsuz uygulamalar nedeniyle ve 2009'dan itibaren yapılan seçimlerdeki adaletsizlikler sebebiyle, gerçekten kazanılması gereken birçok seçimin kaybedildiğini ve Türkiye'de seçme ve seçilme hakkının, güvenliğinin ortadan tam anlamıyla kaybolduğunu belirtmek istiyorum.
Esasen, oy namustur değerli arkadaşlarım. Vatandaş, bize güveniyor, oy veriyor ama bunu gerçek anlamında, sandığa ne şekilde girmişse çıkmasını sağlamayı beceremediniz ve sonuçlarda gerçekten birçok değişiklik, birçok haksızlık oldu, birçok yanlışlık ortaya çıktı değerli arkadaşlarım. O nedenle, birçok seçime şaibe karıştı. 2009'dan itibaren bu seçimlerde birçok farklı sonuç, birçok sandıkta değişiklik ve çöp kutularında bulunan oylar ortaya çıktı. Bunların üzerine hiç gitmediniz çünkü bunların sonuçları sizi çok ilgilendirmiyordu, siz "Sonuçta seçimi kazandık." deyip, kenarda oturup seyrediyordunuz.
Ama gelinen noktada ne oldu, biliyor musunuz? Özellikle 2010 referandumuyla birlikte, mezardaki ölülerin bile çıkıp oy kullanmasına fetva veren Pensilvanya ile siz, gerçekten birlikte olarak, o günün zamanında birçok değişikliğin, Anayasa değişikliklerinin olmasına ve sonuçta da PDY yapılanmasının, FETÖ yapılanmasının yargının her tarafını sarmasına olanak sağlayacak bir yapıyı da ortaya çıkarmış oldunuz. Referandumlarda, belediye ve milletvekili seçimlerinde özellikle iş birliği yaptınız. Bu iş birliği o kadar çok aşikârdı ki gerek basın yoluyla gerek çalışmalar yönüyle gerekse örgütlenmeler yönüyle, birçok yönüyle sizin hanenize yazılan birçok kazanım gerçekleşti. Şimdi nasıl olursa olsun siyasetin rotasını belirleyen seçim sonuçlarına FETÖ müdahalesini konuşmak ve bundan sonra da ortaya çıkacak sonuçların ne şekilde ve nasıl olacağını tartışmak ve bu tür yapılanmaların bundan sonra devlet içinde gerçekleşmesine fırsat vermemek için çalışmak zorundayız diye belirtmek istiyorum.
Bakın, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde ben Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı adayıydım. Bu seçimlerde öyle yolsuzluklar yapıldı ki -tutanaklar elimde- alınan tutanaklarda, benim aldığım oyları benim rakibimin üzerine yazmak suretiyle bir seçim sonucunu ortaya çıkardılar. Yine, benim aldığım oyları, benim üstümde kayıtlı bulunan HDP'nin üzerine yazmak suretiyle benim oylarımı aşağıya çıkardılar. Eğer isterseniz, elimde tutanakları var, örnekleri var. İtirazlarımız doğrultusunda bunlar değişti, düzeltildi ama değerli arkadaşlarım, bunlar yıllardan beri sizlerin kontrolünde yapılan yanlışlardı.
Bakın, özellikle, FETÖ/PDY yapılanması birçok olayla ortaya çıkmıştır. YSK'nın 3 üyesi tutuklanmıştır. İl seçim kurulu başkanı 11 hâkim tutuklanmıştır. İl seçim kurulundan 59 hâkim tutuklanmıştır. İlçe seçim kurulu başkanı olan 210 hâkim tutuklanmıştır. Demek ki değerli arkadaşlarım, yıllardan beri, sizin göz yumduğunuz birçok kadro, sizlerle birlikte bu yapılanmayı gerçekleştirmiş ve sonucunda da seçim sonuçlarını olumsuz etkileyen birçok durumları ortaya çıkarmışlardır.
Şimdi, biliyorsunuz, özellikle, FETÖ'yle beraber çalıştığınız dönemlerde Millî Güvenlik Kurulunun kararına rağmen o günün FETÖ'cülerini, Nurcularını araştırmaktan maalesef geri durdunuz. Ayrıca, "KPSS sonuçlarında birçok hırsızlık yapılıyor, sorular çalınıyor." dedik, bunlara göz yumdunuz, ses çıkarmadınız. Yine "Askerî liselerde sorular çalındı." dedik, ses çıkarmadınız. "Ergenekon davası, Balyoz davası, casusluk davalarında gerçekten adaletsizlik yapılıyor, haksızlık yapılıyor." dedik, siz o davaların savcısı olarak ortaya çıktınız ve adaletin gerçekleşmesinin de gerçekten önünü kapatmış oldunuz.
Değerli arkadaşlarım, dolayısıyla, adaletsizliği, hukuksuzluğu, hukuk güvenliğini yok edecek uygulamalardan artık iktidarınızın geri durması gerekir çünkü adalet hepimize lazım, hukuk hepimize lazım diyorum, sözlerimi bu şekilde bitiriyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)