GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:112
Tarih:17.07.2017

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 26 Eylül 2004 tarihinde kabul edilen 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'la adli yargı istinaf mahkemeleri mahkeme teşkilatları arasında yerini yeniden almıştır. İdari yargıda istinaf yolu ise yine 2014 yılında 6545 sayılı Kanun'la sistemimize dâhil olmuştur.

İkinci derece yargılamayı öngören istinaf kanun yolu, hâkim ve cumhuriyet savcısı ile fiziki kapasite eksikliği giderilmesi sonucunda 20 Temmuz 2016 tarihinde tüm yurtta faaliyete geçmiştir. Başlangıçta uygulama birliğinin teminiyle ihtisaslaşmada etkinliğin ve verimliliğin sağlanabilmesi amacıyla ilk etapta adli istinafta 7 ayrı bölgede (Ankara, Antalya, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir ve Samsun) ve yine 7 yerde idari istinaf (Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Gaziantep, Erzurum ve Samsun) mahkemeleri kurulmuştur. Daha sonra da 2017 Temmuz ayı itibarıyla Bursa ve Adana adli istinaf mahkemeleri de faaliyete geçmiştir. Adli istinafta kurulan diğer 6 istinaf mahkemesi (Diyarbakır, Kayseri, Konya, Sakarya, Trabzon, Van) ile idari istinafta kurulan Bursa İdari İstinaf Mahkemesi de önümüzdeki yıllarda ihtiyaç ve kadro durumu gözetilerek açılacaktır.

Adli istinafta toplam 111 ceza dairesi ile 142 hukuk dairesi, idari istinafta toplam 42 idari dava dairesi ve 20 vergi dava dairesi olmak üzere başsavcı, başkan, daire başkanı, cumhuriyet savcısı ve üye olarak 1.045 adli istinaf ve 352 idari istinaf olmak üzere toplam 1.397 kişi görev yapmaktadır, ayrıca 1.747 de yardımcı personel bulunmaktadır.

Bu hukuk reformuyla hak arama özgürlüğünün ve adli yargılama hakkının temini bakımından hızlı, etkili bir yargının gerçekleştirilmesi için çok önemli bir adım atılmıştır. İkinci kez olay yargılaması yapılarak ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada ve verilen kararda söz konusu olabilecek hukuki eksikliklerin maddi yönden telafi edilmesi, adalete hızlı erişimin sağlanması gerçekleşmiştir.

Yine, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol'de yer alan güvenceler güçlendirilmiştir.

İki dereceli olan yargımız üç dereceli hâle gelmiş ve kişi özgürlüklerinin korunması bakımımdan daha teminatlı bir yapıya kavuşturulmuştur.

İstinaf kanun yolu hem hukuka uygunluk denetimine tabi tutulmakta hem de olay yargılaması yönünden de denetlenerek gerektiğinde yeniden yargılama yapılmasını sağlamakladır. Böylece hatalar en aza indirilerek maddi gerçeğe eksiksiz bir biçimde ulaşılması sağlanmaktadır.

İstinaf kanun yolunun başlamasıyla yargı sistemimizin önemli sorunlarından biri olan yüksek mahkemelerde iş yükü fazlalığı sorunu da giderilmeye başlanmıştır. Yaklaşık bir yılı geçen kısa sürede istinaf kanun yolunun oldukça etkili ve hızlı şekilde çalıştığı ve bu şekilde kamusal memnuniyeti sağlamak için önemli mesafelerin alındığı görülmektedir. 30 Nisan 2017 tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemesi ceza dairelerine gelen 106.928 dosyadan 106.477'si hakkında karar verilerek karar verme oranı yüzde 77 olmuştur. Ceza dairelerinde verilen kararlardan sadece 5.537'si temyiz edilmiş olup temyiz oranı yüzde 5,2'dir. Yine, bölge adliye hukuk mahkemesi hukuk dairelerinden gelen 111.147 dosyadan 75.182'si hakkında karar verilmiştir, karar verme oranı yüzde 67 olmuş, temyiz oranının da yüzde 11'de kaldığı görülmüştür. Yine, bölge idare mahkemelerince toplam 36.729 karar verilmiş, bu kararlardan 4.341'i temyiz edilmiş, böylece temyiz oranının yüzde 11,8 olduğu da tespit edilmiştir.

Bir yıllık süre içerisinde usul hükümlerinin uygulanmasında ve teşkilat yapılanmasında çıkan birtakım aksaklıkların giderilmesinde kanununda değişiklikler yapılması gerekliliği ilgili paydaşlar tarafından dile getirilmiştir.

Esasında bu tasarıda yer alan tekliflerin tamamı, istinaf başkan ve üyelerinin Adalet Bakanlığına ulaştırdığı tekliflerdir. Bakanlığımızın gerçekleştirdiği istinaflarla ilgili bütün başkan, üyeler ve avukatların katıldığı, yaşanılan sorunların değerlendirildiği toplantılar ve çalışmalar sonucunda istinaf kanun yolunun daha etkin, daha verimli çalışmasının sağlanması noktasındaki kanaatler bu kanun tasarısı içerisinde yer almıştır.

İstinaf kanun yolu yargımız içerisinde en etkin ve en güçlü mahkeme pozisyonundadır. İstinaf mahkemeleri önlerine gelen kararları incelerken kararın esasını ele alıp her yönüyle değerlendirme yaparak vaka inceleme, tanık dinleme, gerekirse de bilirkişiye başvurma gibi bütün usul imkânlarını kullanarak âdeta ilk derece mahkemesi gibi karar verme hak ve yetkisine sahiptir. Yargıtay ve Danıştay ise sadece onama ve bozma kararı vermekte ve bundan sonra da sadece hukuki denetim yaparak gerçek bir içtihat mahkemesi vasfına dönüşecektir.

Tasarıyla birlikte bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulu "ceza ve hukuk daireleri başkanlar kurulu" şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Bölge adliye mahkemesi hukuk ve ceza dairelerinin numaralarını ve aralarındaki iş bölümünü belirleme yetkisi Hâkimler ve Savcılar Kuruluna verilmektedir. Bölge idare mahkemesi başkanına ek görevler verilerek kendisine doğrudan bağlı görev yapanlar hakkında disiplin cezası uygulama, hukuki ve fiilî sebeplerle bir dairenin kendi üyeleriyle toplanamadığı hâllerde ilgilisine göre diğer dairelerden üye görevlendirme görevi verilmektedir. Daire Başkanı ve üyelerin görevleri düzenlenmekte ve dairelerin müşterek heyet yapabilmelerine imkân sağlanmaktadır.

İstinaf kanun yolu incelemelerinde ara kararların daire başkanı ve üyeler tarafından verilebilmesine imkân getirilmektedir. Bazı kararların tebligatlarının hangi yargı mercilerince yapılacağı ve bu dosyalardan hangi mercilere gönderileceği açıklığa kavuşturulmaktadır. Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararların kesin olduğu açıklığa kavuşturulmaktadır. Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin ilk derece mahkemelerinin kararlarında hukuka aykırılığı düzelterek istinaf başvurusunu esastan reddedeceği hâller genişletilmektedir. İstinaf kanun yolunda sirayet kabul edilmekte ve ceza dairelerince sanık lehine verilen kararların olanağı varsa istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı getirilmektedir. Tutuksuz sanığın bölge adliye mahkemesi ceza dairesince yapılacak duruşmaya katılmaması üzerine istinaf isteminin reddine karar verileceğine dair amir hükümler kaldırılmaktadır. Ceza dairesinde yapılacak duruşmada üyenin inceleme raporu, ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü, ilk derece mahkemesinde dinlenen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporunun okunması zorunluluğu kaldırılarak bu evrakın anlatılması yükümlülüğü getirilmektedir. Aleyhe hüküm kurma yasağına dair uygulamada oluşan tereddüt giderilmekte ve suçluların iadesi hususunda verilecek karar aleyhine doğrudan temyiz kanun yoluna başvurulması sağlanmaktadır.

Beş yıla kadar hapis cezaları istinaf aşamasında kesinleşebilmekteyken kısa süreli hapis cezalarına çevrilen seçenek yaptırımların temyiz kanun yoluna tabi tutulma noktasındaki çelişki giderilerek seçenek yaptırımlara ilişkin kararların istinaf aşamasında kesinleşmesi sağlanmaktadır. Tarafların temyiz haklarını daha etkin kullanabilmeleri amacıyla temyiz isteminde bulunma süresi on beş güne çıkarılmakta, temyiz kanun yolu süresi iki hafta olarak değiştirilmekte ve temyiz incelemesinden dönen dosyaların ilk derece mahkemelerine istinaf başsavcılığı aracı kılınmaksızın gönderilmesi sağlanmaktadır.

Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikte olduğu kararlarındaki olası hukuka aykırılıkların giderilebilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu öngörülmektedir. Cezaların toplanması kararı ile koşullu salıverilme ve koşullu salıverilmenin geri alınması kararını verecek yargı mercileri yeniden belirlenmektedir. Hükmün tebliğe çıkarılması için taraflarca herhangi bir başvuru yapılmazsa hükmün yazı işleri müdürü tarafından takip eden bir ay içerisinde resen tebliğe çıkarılması öngörülmektedir. Yapılan düzenlemeyle kanun yollarında geçen karaların kesinleşmek kaydıyla bu kararların yerine getirilmesi, gerekli bildirimin ilk derece mahkemesinde yapılması öngörülüyor.

Kira ilişkilerinden doğacak alacak davalarında sulh hukuk mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamamaktadır. Denetim sorununu ortadan kaldırmak amacıyla kira ilişkisinden doğan alacağın miktar ve değeri esas alınarak temyiz yolu açılmaktadır. İstinaf kanun yolunda kesinleşen kararlar hakkında da kanun yararına temyiz yolu kapatılmaktadır.

Bu teknik değerlendirmelerden sonra, Sayın Grup Başkan Vekilimiz zaten gerekli cevapları özellikle FETÖ noktasında verdi ama şunu da ifade etmek isterim: Biz teknik bir konuşma bu noktada beklerken özellikle "Adalet Yürüyüşü" vesaire konulara da netice itibarıyla girilmiş oldu. Ben de çok kısa şunu ifade etmek istiyorum: Tabii ki buradan İzmir'e kadar da yürüyebilirsiniz, İstanbul'a kadar da yürüyebilirsiniz ama tanklara karşı yürümek cesaret ve yürek ister.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sen mi yürüdün?

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - 15 Temmuzda da hem bu Mecliste olanları da hem de tanklara karşı yürüyenleri de, tüm şehitlerimizi de rahmetle anıyorum, gazilerimize de minnetlerimi sunuyorum.

Bu kanunun da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarında alkışlar)