| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 18.07.2017 |
MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Halkların Demokratik Partisinin vermiş olduğu önerge, yanlış uygulanan tarım politikalarının araştırılmasıyla alakalı bir önerge. Bu önerge üzerinde söz aldım. Burada fikirlerimizi sizlerle paylaşacağız.
Özellikle Sayın Kubat, iyi dinlerseniz memnun olurum yani Sayın Grup Başkan Vekili Sayın Bostancı, bu konuda da çözüm üretmenizi...
Şimdi, buğday sezonu başladığında yani Haziranın 1'i ile 10'u arasında ben burada yine bir konuşma yapmıştım, "Buğday hasadı başladı Çukurova'da, şu fonu bir an önce yükseltin. Fon düşürüldü, buğday fiyatları düşmeye başladı ve TMO'nun bir an önce devreye girip 'Serbest piyasadaki fiyatın üstünde peşin bedelle alıyorum.' demesi gerekir." dedim. Sanki ben bunu söylememişim, tam aksine TMO bir fiyat açıkladı, serbest piyasadaki fiyatın altında, buğday 1,1 lirayken yani eski parayla 1 milyon 100 bin lirayken şu anda 900 bin liraya kadar geriledi hatta bundan sonra daha da geriye gideceği malum.
Yani, bu kadar yanlış bir politikayı uygulamak için Tarım Bakanlığı ne yapıyor? Ne yapıyor yani çiftçiyi batırmak, çiftçiyi yok etmek için mi bu Tarım Bakanlığı kuruldu, anlamak mümkün değil ya. Bunu Sayın Bakana iftar yemeğinde de söyledim, "Bir an önce TMO devreye girmeli ve bir an önce buğday fiyatlarını regüle edecek şekilde, serbest piyasanın üstünde tutacak şekilde kontrol etmeli." dedim ama ne yazık ki şu ana kadar yapılan hiçbir şey yok ve ne yazık ki aksine yapılan şeyler var.
Yani, gübre fiyatları artmışken, mazot fiyatları artmışken, işçilik artmışken buğday fiyatları gün geçtikçe geriliyor. Böyle bir mantık olur mu? Ekmek mi ucuzladı? Pasta mı ucuzladı? Kraker mi ucuzladı? Ne ucuzladı arkadaşlar, bana bir söyleyin ki... Allah rızası için, buğday niye düşüyor, neden düşüyor yani? Ucuzlayan hiçbir şey olmadığı gibi, aksine buğday her geçen gün fiyat kaybediyor.
Yine, ayçiçeği, bakın, ayçiçeğinde fonun yükseltilmesi gerekirken, Türkiye'nin ham yağ açığı varken, bu ham yağ açığını da Türkiye en fazla ayçiçeğinden tamamlıyorken hâlâ ayçiçeğinde fonla alakalı hiçbir şey yapılmadı ve dışarıdan ayçiçeği geldiği için şu anda ayçiçeğinin fiyatı, geçen yılki fiyatın altında.
Yani, çiftçi isyan ediyor arkadaşlar. Çiftçi sabahın köründe kalkıyor, gecenin geç saatlerine kadar tozun toprağın içerisinde, soğuk demeden, yağmur çamur demeden üretiyor, getiriyor; 3 tane tüccarın keyfine teslim ediyorsunuz. Ya, böyle bir mantık olmaz, Allah'tan korkar insan ya. Yani ben her defasında burada söylüyorum, hasat dönemi başlamadan çıkıyorum, uyarıyorum, "Yapmayın, şunu yapın. Bunu yaparsanız doğru olur." diyorum. Sanki biz onu söylemiyoruz, tam aksini yapıyor Tarım Bakanlığı. Ne yapmaya çalışıyorsunuz değerli arkadaşlar?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Altı yıldır bunu söylüyorsunuz siz üstadım ya.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Yani şimdi, bakın, ayçiçeği Türkiye'de hakikaten kabul gördü ve Türkiye'nin ham yağ ihtiyacını en fazla karşıladığımız ürün. E, şimdi, ayçiçeğinden çiftçi zarar ederse, önümüzdeki yıl ayçiçeği ekmezse dışarıdan ha bire ithal et, ha bire ithal et yani bu mantık ne kadar doğru bir mantık ya? Yani biz uçak mı yapıp satıyoruz arkadaşlar, savaş gemisi mi yapıp satıyoruz, füze mi yapıp satıyoruz? Biz -tarım ürünleri ancak kendi içerimizde yeter- tarım ürünlerinden dışarıya bir miktar satarsak Türkiye'nin bundan faydası olacak ama biz tarım ürünlerini de artık dışarıdan almaya başladık. Ya, bu nasıl bir mantıktır, anlamak mümkün değil.
Şimdi, bakın, canlı hayvan ithalatı açıldı, fon düşürüldü. Efendim, et fiyatları yükselmiş. Ya, et fiyatlarının yükselmesi üreticinin kabahati mi? Bakın, ben kendim de büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan üreten bir çiftçi kardeşinizim. 18 liraya kestiriyoruz biz eti, 18 lira; markette 70 lira, kasapta 60 lira, 50 lira. Kim kazanıyor kardeşim bundan parayı? Aradaki tüccar kazanıyor.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Yandaş tüccar.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Ya, gelin bu aracıyı kaldıralım ortadan, bu aracıyı kaldıralım. E, siz dışarıdan canlı hayvan ithalatıyla üreticinin incir ağacının dibine ayran suyu döküyorsunuz. Ya, böyle bir mantık olmaz. Daha yeni yeni hayvancılık kendini toparlamaya başladı, yeni yeni üç beş kuruş para kazanmaya başladı, dışarıdan canlı hayvan geliyor, üretici perişan. Ya, üreticinin kabahati ne arkadaş? 18 liraya et kestiriyoruz, 18 liraya. Bakın, tekrar söylüyorum, şuradan girip buradan çıkmasın, 18 lira ve ciğerini alıyor, derisini alıyor, sakatatını alıyor, sadece karkas et, 18 liraya çiftçi hayvanını kestiriyor ama gidiyorsunuz markette 70 lira, kasapta 60 lira, 50 lira. Kim bunun suçlusu, kim bunun suçlusu? Bunun suçlusu üreticisi gibi siz hayvan ithalatını açarak hayvan üreticilerini cezalandırıyorsunuz. Ya, nasıl bir mantıktır arkadaş, ben vallahi anlayamıyorum ya. Bu Tarım Bakanlığı kime hizmet ediyor, neye hizmet ediyor, vallahi anlayamıyorum ben ya.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bu ülkede Tarım Bakanı var mı Sayın Varlı? Tarım Bakanını gören var mı hiç, Çukurova'ya gelmiş mi Tarım Bakanı?
MUHARREM VARLI (Devamla) - Yazıktır günahtır ya, insanlara acıyın biraz ya. Ondan sonra dışarıdan kurbanlık koyun ithal etmeye başlıyoruz. Efendim, Arjantin'in hayvancılık yapan sektörünü kazandırıyoruz. Olmaz böyle bir mantık arkadaşlar.
Bakın, şu anda mısırın kilosu 85 kuruş, tonu 850 lira. Bakın, 15 Ağustosta mısır hasadı başlayacak. Eğer tedbir alınmazsa, eğer fon yükseltilmezse mısır geçen seneki fiyatın gerisine gider. Türkiye'nin 6,5-7 milyon ton mısıra ihtiyacı var. Biz bunu üretiyoruz Allah'a çok şükür ama her yıl çiftçiye zarar ettirirseniz yani bu çiftçi mısır ekmezse, pamuk ekmezse, ayçiçeği ekmezse, toprağını terk edip giderse, şehirlerin varoşlarında 3 kuruş, 5 kuruş maaş alacağım diye uğraşmaya çalışırsa bundan hangimiz memnun oluruz?
Bakın, geleceğin en önemli şeyi gıda. Ne petrol sizi kurtarır ne enerji sizi kurtarır. Sizi kurtaracak tek şey, ülkemizi kurtaracak, insanlarımızı yaşatacak tek şey gıda ve su. Gıda olmadan elli bin kere petrolün olsun, elli bin kere enerjin olsun, neye yarar ki, neye yarar ya?
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bunlar petrol yiyecekler, petrol.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Afrika'da insanlar açlıktan ölüyorlar, elektriği olsa neye yarar, mazotu olsa neye yarar? Ya, biz çiftçiyi desteklemezsek, üreten insanı desteklemezsek yani bunlar üretmezlerse yarın biz bu insanlarımızı nasıl doyuracağız arkadaşlar?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Katar'ın da petrolü var ama...
MUHARREM VARLI (Devamla) - Bakın, tekrar söylüyorum: Eğer mısırda fon yükseltilmezse -Tarım Bakanlığını buradan uyarıyorum, Sayın Tarım Bakanı duysun lütfen sesimizi, lütfen bu kulağından girip öbür kulağından çıkmasın- mısır fiyatları geçen seneki fiyatın altına gider, çiftçi de bundan zarar eder. Bu, Allah'tan reva mıdır? Buna hanginiz razı olursunuz değerli arkadaşlarım?
Her defasında söylüyorum, yat ve kotra sahipleri 25 milyon dolar veriyorlar, yat yaptırıyorlar. Hangi çiftçinin 25 milyon doları var? Onlara veriyorsunuz 1,7 liradan mazot, çiftçiye veriyorsunuz 4,5 liradan mazot. Vicdanınız sızlamıyor mu?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Vicdan yok.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Allah korkusu yok.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Yani biz bu çiftçiyi nasıl koruyacağız, biz bu çiftçiyi nasıl yaşatacağız, biz bu çiftçiyi üretmeye nasıl teşvik edeceğiz?
Değerli arkadaşlarım, bakın, bunları söylerken, lütfen, hakikaten, buna çözüm bulalım. Benim içim yanıyor arkadaş, ben çiftçiyim, başka bir geçim kaynağım yok. Yani benim gibi milyonlarca insan aynı duyguyu paylaşıyor.
Şimdi, doğal afet olabilir. Mesela, karpuz ektik, poyraz esti beş gün, tarlada kurudu. Ya tamam, bunda Hükûmetin bir kabahati yok. Ben bununla ilgili hiçbir suçlama da yapmıyorum. Sadece, bununla ilgili eğer bir zarar tespiti yapılır da o üreticilere bir fayda sağlanırsa bu da önemli bir katkı olmuş olabilir ama yani şimdi, sen, dışarıdan mısır gelmesine müsaade et, dışarıdan buğdayın gelmesine müsaade et, dışarıdan canlı hayvanın gelmesine müsaade et... E, hayvancılık yapan üreticinin kabahati ne be kardeşim ya, ne bunun kabahati yani? Üretmek mi, onun zahmetine katlanıp sizin sofranıza nefis nefis etleri getirmek mi, salatalığı, domatesi üretmek mi? Yapmayın ya, Allah rızası için! Allah rızası için çiftçiyi koruyalım, çiftçiye sahip çıkalım. Bakın, eğer çiftçi üretmezse hiçbirimiz bundan memnuniyet duymayız, hepimiz açlıktan bitap oluruz. Demin de söyledim, keşke uçak üretsek satsak da ya da akıllı telefon üretip satsak da füze üretip satsak da dışarıdan da tarım ürünlerini alsak yani. E, yok kardeşim ya, yok! Biz tarım ürünleriyle bu ülkeyi doyurup ve fazlasını da dışarıya satarak ancak bu ülkeye fayda sağlayabiliriz. Onun için, çiftçiyi üretime teşvik edecek çözümler üretmek mecburiyetindeyiz, mazotu ucuzlatmak, gübreyi ucuzlatmak zorundayız ve çiftçinin emek sarf ederek ürettiği mahsulünü de hasat döneminde para ettirmek mecburiyetindeyiz. Eğer bunu yaparsak ülkemiz de kazanır, çiftçimiz de kazanır, herkes kazanır ama bunu yapmazsak herkes kaybeder.
Hepinize saygılar. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -Teşekkür ederim Sayın Varlı.