GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in 489 sıra sayılı Komisyon Raporu üzerinde yaptığı savunma konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:118
Tarih:25.07.2017

GÜRSEL EROL (Tunceli) - Sayın Başkanım, biraz önce hatip Sırrı Bey'in konuşmasına yerimden müdahale ettiğim için bütün Genel Kuruldan özür diliyorum çünkü milletvekili seçildiğim günden bugüne kadar Meclis nezaket kurallarına özen gösteren birisi olarak davranışlarda bulunmayı tercih eden birisiyim. Oturduğum yerden ilk defa müdahale ettim, özür diliyorum, hatipten de özür diliyorum. Çünkü hatibin kişiliğini bir an unuttum. Sırrı Bey gerçekten iyi bir senarist, iyi senaryo yazıyor. Bununla ilgili de kendisi, tabii, geçmiş görevlerinden ve verilen sorumluluklardan dolayı Apo'nun FETÖ'ye ilk selam gönderdiği kişi, FETÖ'nün -rahatsızlığından dolayı- kendisine gazete ilanında teşekkür ettiği kişi.

Bizim bölgemizde en derin sorunlardan birisi itirafçılıktır yani eğer sizin karşıtınız birisi varsa, ondan korkuyorsanız, size karşı aykırı bir davranış gösteriyorsa sizin onun üzerinde yalan suçlamalarla itirafçı olup onu kontrol altına almanızdır.

Sırrı Bey, Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri Kandil'de değil, ön seçimle belirlendi. O ön seçimle seçilen milletvekillerinden birisi de biziz. Kandil'de bizim adımız geçtiği zaman devletimize, milletimize, bayrağımıza bağlılığımızla geçer; ihanetimizle geçmez. Siz herhâlde ya adayları karıştırdınız ya isimleri karıştırdınız.

Ayrıca, biz sizi İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığınızdan da tanırız. Sizinle ilgili konuşulacak çok şey olursa kuliste ben de size çok şey anlatırım ama ben konuşmamda hiç kişisel bir yorum yapmadan, kişisel bir değerlendirme yapmadan siyasal bir değerlendirme yaptım ve milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasının da yanlış olduğunu, düşürülmesinin de yanlış olduğunu söyledim. Yani ben siyasal bir değerlendirme yaptım, ben kimsenin kişiliğiyle falan uğraşmadım ve benim kendi yaşamla ilgili kaygımı, bir endişemi paylaştım.

Ayrıca, ben bu Mecliste maaşını seçildiği günden beri öğrencilere burs olarak bağışlayan birisiyim yani maaşımı gidip Nişantaşı'nın, Taksim'in eğlence yerlerinde harcayan birisi de değilim, ben kimin ne olduğunu da biliyorum ama bunu bu boyutta değerlendirmek istemem. Kandil'de, Dolmabahçe'de...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜRSEL EROL (Devamla) - Efendim, bir dakika daha ek süre rica edebilir miyim, çok ağır bir ithamdı.

BAŞKAN - Efendim, lütfen cümlelerinizi tamamlayın.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Ben Sırrı Bey'e en son olarak şunu ifade etmek isterim...

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Siyasette nezaketin, hoşgörünün olması gerekir. Ben sizin kaygınızı anlıyorum çünkü 7 Haziranda Tunceli'den milletvekili seçilmemişti, 1 Kasımda elinizden milletvekilliğini Cumhuriyet Halk Partisiyle alan tek milletvekili benim. Ve biz, yürüyüşümüzle ve mitingimizle önümüzdeki dönem Tunceli Belediye Başkanlığını da alacağız. Sizin kaygılarınızı anlıyorum.

Cesaret, her yerde yürümek değildir. Bana demin dediniz ki: "Ben size göğsümü gererim." Peki, o kadar cesursanız sizinle birlikte Necmettin öğretmenin mezarını ziyarete gidelim ve ailesini ziyaret edelim.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)